Mesajı Okuyun
Old 20-08-2008, 22:58   #49
heınrıch

 
Varsayılan

Bu sorunun çözümü için çok uğraş vermiş biriyim.Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi bünyesinde "Türk Hukuk Eğitimi Sorunları Ve Çözüm Önerileri" sempozyumu düzenledik çıkan sonucu yetkililerle paylaştık somut olarak adımlar atmaya çalıştık.Bunların hepsi olmayacak şeyler değil ama önümüzdeki en büyük engel kendimiz oluyoruz her defasnda.Nasıl mı?Sempozyuma çok değerli insanlar katılmıştı,orda çok verimli tartışmalar oldu ,tebliğler sunuldu ama beni en çok üzen katılımın azlığı yani biz öğrencilerin olayın farkına varamıyor olmamızdı.Sempozyumdan bir gün sonra aynı salonda düzenlenen eğlencede öğrencilerin hepsini görmek mümkündü.Ama bir gün öncesinde kendilerini ekmek gibi ,su gibi ,hava gibi ilgilendirmesi gereken bir konuda şahsı muhteremlerini solunda görememek beni üzmüştü ve bir parça da umutlarımı karartmıştı.Arkadaşlar öncelikle samimi olmamız lazım.Ben sınavda devletin malı olan sıralara kopya yazarak sınav geçen hukukçuları görmek istemiyorum.Adalet nosyonunun bir hukukçu da olması lazım ki biz ona güvenelim dedikleri kitapta yazanların ötesine geçsin.O ki biz yapmasak dahi yanımızdaki arkadaş bunu yaparken uyaramıyorsak ve dirayetli bir duruş sergiliyemiyorsak hukuk eğitiminin ve hocaların bizlere katabileceği pek de bir şey olmayacağı kanaatindeyim.Ben sorunun sistemsel bir sorun oldu kanısındayım ve adalet kurumunu merkeze koyduğumuz da çevresindeki elektronları:hukuk fakülteleri,mahkemelr,barolar ve tüm bunların teknik gereksinimlerini yerine getirmesi gereken adalet bakanlığı olarak konumlandırabiliriz.Çekirdeğin yani adalet kurmunun potansiyel enerjisinin kinetik enerjiye dönüşmesi için tüm bu elektronların mükemmel çalışıyor olması lazım aksi takdir de çekirdekte ki yoğun enerji elektronları merkez kaç kuvvetinde olduğu gibi öteler.Sorunun ontolojik,epistomolojik ve ahlaki olarak acilen ele alınması gerekir kanısındayım.Bunu yüzlerce sempozyumlarla ele alabiliriz zor bir şey değil ama benim arzuladığım bu ele alışın her bir hukuk öğrencisinin kendi nezdinde gerçekleşmesidir.
Biliyor musunuz Ankara Hukuk Mektebi ilk açıldığında öğrenciler üniforma giyiyorlardı ve bu belli bir süre böyle gitti.İşte belki de bunun gibi tekrardan bir disiplin ve düzen gerekir eğitimimiz için.Bunu şu şekilde sağlamanın mümkün olacağı kanısındayım:Öncelikle hukuk fakültelerinin üniversite bünyesinden çıkarılarak İzmir,Ankara ve İstanbul şehirlerinde Hukuk kolejleri kurulmalı.Bu kolejler büyük kampüsler içerisinde yer almalı ve tüm maddi koşullar sağlanmalı.Hukuk eğitimim süresi arttırılmalı,inturn hukukçuluk kurumu oluşturulmalı.Sınavların sözlü yapılması gerekir.Dönem bitiminde tezler hazırlatılmalı ve bu tezlerin sunumu gerçekleştirilmeli.Baro ile sıkı ilişkiler kurulmalı.Pratik derslerin arttırılarak uygulamacıların ders vermesi sağlanmalı....
Ve bir çok reform.Ama öncelikle zihniyet değişikliği,hukuk bilinci,hukuk devleti anlayışı sistamsel olarak benimsenmeli.Ve de bir parça CESARET.