Alıntı: Yazan funda.0633 bir erkek üye çıkıpta dememiş eşimi çok iyi yerlerde görmek isterim diye..Özer çillerin eşi başbakandı.Yazık değil mi ona..Karısının soyadını bile aldı. Aslında bu bir gerçek..İlkokul mezunu olan erkek de, üniversite mezunu olan erkek da aynı düşünüyor...Aslında her erkek beyni daha üstün olmak istiyo...Ve ortaya evlilikten ziyade aslında kariyer çatışması çıkıyor..Ne deyim..böyle gelmiş böyle gider...

Kişilik olarak kendini ortaya koyamamış,kendini ifade etme şansı bulamamış insanların düşüncesini genele mal etmeyelim.Sizin gerçek dediğiniz ;erkek egemen bir toplumda, bu egemenlikten nemalanan erkeklerle ,biyolojik cinsiyeti kadın ama beyni erkek olan kadınların dogmalarıysa şayet -ki düşünce bir emeğin ürünüdür ben dogma demeyi yeğliyorum- bu gerçeği ben kabul etmiyorum.


Varolan düzenin dayattığı çarpık ilişkileri toplumsal bir yasaymış gibi ortaya koyma çabası, aslında bu çarpık ilişkilerin beslendiği anlayışa bir meşruiyet kazandırma çabasından başka bir şey değildir.Doğanın, insan bedenine cinsiyete göre yüklediği misyonlar hariç ,hiç bir insan kendi cinsiyetine has misyonlarla donatılmış birşekilde gelmez dünyaya.Yani erkek erkek olduğu için sömürücü değildir.Erkek ,belli ekonomik ilişkilerin varolduğu toplumsal düzen o'na kadını sömürme hakkı verdiği için sömürücüdür.

Bir erkeğin ,bir kadının soyadını alması veya bir kadının bir erkeğin soyadını alması -ortada bir dayatma olmadığı sürece- son derece doğaldır.Bugüne kadar alışılagelmiş uygulamalarda bizim aşina olduğumuz şey kadının erkeğinin soyadını -kanun zoruyla da olsa- uslu uslu taşımasıdır.Kadının erkeğin soyadını taşıması şandır ,şereftir.O soyadına bir leke getirmemelidir kadın.

"Benim soyadımı taşıyorsun" paranoyası ne acı cinayetlere yol açmıştır ,hatırlayan olmaz bu arada.

Ama alışılagelmişin dışında ,kadınının soyadını almış bir erkeğe "vah vah yazık değil mi" diyecek kadar da kendimize yabancı kendimize uzağız...
Kadınının önüne taş koyan ,her fırsatta onun ayağını tökezletmeye çalışan,ortaçağ artığı düşünce kırıntılarıyla -ben erkeğim yaparım-diyen erkeklerlerle ;kendisi için karanlıktan başkaca bir vaadi olmayan dogmalar bütününü kayıtsız şartsız kabul eden, kabul etmekle yetinmeyip bunun en ateşli savunuculuğunu yapan "kraldan çok kralcı" kadınlara diyeceğim şudur.

Böyle gelmiş olabilir bu güne kadar,ama inanın ki böyle gitmez.Bir yerlerde mutlaka ama mutlaka bir şeyler kırılacak...