Mesajı Okuyun
Old 14-11-2011, 13:41   #11
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan eser_29
N.Ç. davası ile ilgili Yımaz Özdil'in bir yazısı vardı, Türk örf ve ahlak yapısına aykırı dizilerin reytinginden bahsedip bu dizileri zevkle izleyenlerin N.Ç. davası üzerinden tepki göstermesini beklemelerini eleştiriyor ve bir nevi ikiyüzlülük olarak adlandırıyordu. Aynı şekilde malum müteahhit "deniz kumu" kullandığını açık açık itiraf edip utanmaz şekilde hala bu işi yapabiliyor ve bu adamın projelerindeki konutlar tabir yerinde ise peynir-ekmek gibi satılıyor ise suçlu 17 Ağustos depreminde günah keçisi ilan edilen müteahhit veya itirafçı malum müteahhit veya şu an hasbelkader bakanlık yapan zat mıdır yoksa aynı tas aynı hamam yola devam eden vatandaşlarımız mıdır ?

Ben bu konuda hukuki-cezai sorumluluktan ziyade ahlaki sorumluluktan ve sorundan bahsedilmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Kimileri kaç yıl kendi başkanlığı dönemindeki usulsüz inşaatları görmezden gelip aynı zihniyetin başkanlığında geçen 20 yılın hesabını vermeden yağ gibi üste çıkıp "yıkacağız, yapacağız" söylemine bunca sene neredeydiniz diye isyan edemiyor ise o ülkede geçerli olan kanunlar istediği kadar üst düzey olsun, anlamı yok.
Katılıyorum.

Sorun bir anlayış/sistem sorunudur derken vatandaşın "bir şey olmaz" mantığıyla vurdumduymaz bir şekilde sağlam olmayan yapıların inşa edilmesine bilerek sessiz kalması, buna ilişkin uygulamalara cevaz vermesi de eleştirilmelidir.

Ayrıca, Van'da meydana gelen ilk deprem sonrası üst düzey yöneticilerin kendilerini jeofizik ve jeoloji mühendisi yerine koyarak "ciddi olmayan çatlakları olan binalara vatandaşlarımız girebilirler, bir daha şiddetli deprem olmaz" şeklindeki beyanları karşısında Edremit'te meydana gelen şiddetli sarsıntının ardından yıkılan binalarda ölenler açısından da bir cezai sorumluluktan bahsedilebilir mi?