Mesajı Okuyun
Old 16-01-2018, 18:11   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Edinilmiş mallara katılma rejiminde eşlerin mülkiyet hakkına dokunulmamaktadır. Edinilmiş malların tasfiye anındaki değeri üzerinden borçlarda çıktıktan geri kalan miktar yarıya bölünerek ödenecek miktar tespit edilir. Tasfiye davası bir ayın davası değildir. Ancak TMK 239/I md. sine göre borçlunun tercih hakkı vardır , katılma alacağını isterse nakit isterse ayın olarak ödeyebilir. Sadece aile konutları yönünden mülkiyet sınırlaması vardır.

Bu nedenle ve ayrıca boşanma davasının boşanma ile sonuçlanması halinde davanın açılış taraihi itibariyle edinilmiş mallara katılma rejimi sone ermiş sayılacağından (TMK.m.225/2), mülkiyet sahibi eşin aile konutu dışındaki taşınmazı başkasına satmasına engel bir halin söz konusu olmadığı kanısındayım .

Bunun yerine 229 uncu md. ye göre " Bir eşin katılma alacağını azaltmak maksadıyla yaptığı devirlerde " satılan taşınmazın değeri edinilmiş malların değerine (Aktif bölümüne) eklenerek hesaplama yapılacağından açılacak tasfiye davasında (Katılma alacağı davasında) ; satışın eşin payını azaltma maksadıyla yapıldığı, muvazaaya dayandığı ispat edilerek satılan malın değerinin hesaba katılması sağlanabilecektir.

Ayrıca açılan/açılacak katılma alacağı davasınında davalının mal varlığını eksiltmemesi yönünden üzerinde kayıtlı taşınmazların satılmaması için ihtiyati tedbir yada ihtiyati haciz de istenebilecektir.