Mesajı Okuyun
Old 23-08-2007, 17:36   #8
üye18721

 
Varsayılan

Bir olaylı haciz hikayesi daha; -gerçi hemen her haciz; özellikle- muhafaza- yapılanlar olaylı geçer. Borçlunun evine hacze gittik.Gidilen mahal İstanbul'un olaylarıyla ünlü bir semti.Kimse oraya hacze gitmek istemiyor. El mecbur gittik.Tabi yanımıza jandarma alarak. İlk gidişimizde güç bela eski bir fırın bir çek yat takımını muhafaza altına aldık. Tabi bunlar borcu karşılamaktan çok uzak. İkinci gidişimde -burası bir aile apartmanı; büyük bir aile; baba, çocukları bir apartmanda altlı üstlü dairelerde yaşıyorlar. Borçlu olan babanın evine gittik. Çocukları burada babam yaşamıyor diyorlar. O sırada da apartmanda borçlunun torunlarından birinin sünnet töreni var. Ben de 2. defa hacze gitmişim ve alacaklı da çok yoksul bir kadın; muhafaza masraflarını dahi çalıştığım bürodaki avukat arkadaşım bu bayan adına hatırına katlanıyor. Bir daha bu kadar masraf yapıp-borcu karşılamaya yetecek kadar- muhafaza yapmadan gitmeme imkan yok. Diğer yandan evdeki kadınlar;" Ne olur avukat hanım sünnetimiz var haciz yapma" diyorlar; haliyle insan etkileniyor. Borcu da ödemiyorlar. "Eğer borcu ödemezseniz babanızın evinden mal kaldıracağım" deyince oğullarından biri"babam burada oturmuyor; onun evine götüreyim sizi oradan mal kaldırın" dedi, biz de memur bey, ben, jandarma inandık, ve adamın arabasının peşine takılıp yola koyulduk. Bir de ne görelim metruk bir inşaat!... Bizi ikinci kata çıkartıp işte babam burada yaşıyor dediler. Dediğim gibi terkedilmiş viran bir inşaat!. Orada yüksek tansiyonla tanıştım!... Ensemden yukarı doğru yükselen bir basınç hissi hissettim ve müthiş bir baş dönmesiyle olduğum yere yıkıldım; baygınlık geçirdim. Bu olaydan sonra hiç muhafaza yapmak zorunda kalmadım. Kararlı davrandım ve neticeye vardım.Genç arkadaşlara önerim; haciz hiç hoş bir iş değil; ama diğer yandan mağdur edilmiş alacaklı olan bir müvekkiliniz var; ve bu durumda mesleğinizi ifa etmek zorundasınız. O nedenle hem alacaklının menfaatini koruyarak hem de borçluya çok fazla yüklenmeden mesleğinizi icra etmeniz gerekiyor. Bazi hassas noktaların da gözden kaçırılmaması kanaatindeyim. Diyelim ki evde tv seyreden, bilgisayar oynayan bir çocuğun bu gereçlerine el konulmadan önce diğer eşyaların muhafaza altına alınması gibi. Çünkü biraz empati yaparsak o çocuğun yaşayacağı travmayı anlayabiliriz...diye düşünüyorum ve ben bunu hep göz önünde tuttum. Tabi bu benim kişisel düşüncem ve yoruma kalmış bir husus...