Mesajı Okuyun
Old 22-08-2007, 10:03   #1
Av.EErdem

 
Varsayılan Meslek Hayatınız Süresince Tehdit Edildiğiniz Oldu mu?

Son günlerde meslektaşlarımla konuşmalarımda sıkça gündeme gelen bir konu hakkında sizlerin de fikirlerini öğrenmek istedim. Mesleğimizin en can sıkıcı taraflarından biridir bu. Bazen tehdit edenin tarzı gülünç, inandırıcılıktan uzak hatta eğlenceli olabilir. Can sıkıcı olan; o kişinin bilinçaltındaki , bir hukukçuyu rahatça tehdit edebileceğini, korkutabileceğini düşünme eğilimidir aslında.
Mesleğe uzun yıllarını vermiş kişilerin yanında kısa sayılacak yedi yıllık meslek hayatımda bir kaç defa tehdit edildim. Tehditler bazen çok üstü kapalı , bazen de olabildiğince açık yapıldı. Mekan bazen bürom, bazen haciz mahalli, bazen adliye koridorlarıydı. İşin en acı tarafı da ne biliyor musunuz? Beni tehdit edenlerin çoğunluğu, dava bittiği halde daha önce anlaştığımız vekalet ücreti bakiyesini ödemekten kaçınan kendi müvekkillerim ve onların yakınlarıydı. Fahiş ücret istediğim sanılmasın, dava başında anlaşılan, müvekkilin kabul ettiği makul bir ücret bu sözünü ettiğim.
Bunun dışında haciz mahallindeki tehditleri tehditten bile saymıyorum. Hacze gidilen kişi ve yakınlarının canı yanıyor ve can havliyle canımı yakarsan canını yakarım psikolojisine bürünüyorlar. Enteresan olanlar da var tabi. Örneğin; hacze gidip borçlunun tehdit yağmuru altında güç bela kendisini yazılı taahhüt vermeye ikna edip haciz yapmadan döndüğüm, daha sonra taahhüt ihlal edildiğinde yeniden hacze gittiğim bir dosyada çok karmaşık duygular yaşamıştım. İşin komiği daha önce hakaret ve tehditler yağdıran borçlu kuzuya dönmüş bir halde benden kartvizitimi isteyerek, bundan sonraki icra işlerini takip etmemi istediğini söylemesi oldu. Gerekçesi de; daha önce tehdit etmiş ama korkaklık göstermeyip ikinci defa hacize gelebilmişim ve bu cesaretim onun gözünde beni yüceltmiş. Bu olay kendimi kedinin oynadığı fare gibi hissetmeme sebep olduğu için meslek hayatımın unutulmazlarından biridir.Mesleki etik gereği reddettiğim bu teklif, insanların kavun karpuz seçer gibi avukat seçme eğilimleri , vurayım bakayım tok ses çıkıyormu şeklindeki yaklaşımlarını düşündürmesiyle hala canımı yakar.

Sizler de başınızdan geçen enteresan olayları paylaşırsanız çok sevinirim.