Mesajı Okuyun
Old 26-07-2009, 12:58   #13
Gemici

 
Varsayılan

Kısırlaştırma, hadım etmek veya hadımlaştırma , iğdiş, kastrat, kastrieren türünden kavramları ve bu kavramların belirttiği eylemleri biz bulmadık, tarih dersinde osmanlı saraylarının hadım ağalarını ve saray entrikalarına nasıl karıştıklarını okumuş olmanın dışında.

İnsanların neden ve nasıl kısırlaştırıldıkları hem insanlık tarihi bakımından hemde hukuki açıdan üzerinde durulması gereken bir konu bence. Zaman bulursam birkaç satır yazarım diye düşünüyorum.


Burada üzerinde durmak istediğim konu bir basın haberi, bu habrein amacından saptırılarak verilmesi, haberin temelinde iki olayın yattığı ve bizim basınımızın bu iki haberi birleştirerek tek bir habermiş gibi göstermesi, ...ve...ve...ve..


Birinci olay: Alman, Avusturya ve İsviçre basını 16.02.2009 tarihinde İtalya’nın bürokrasiyi azaltmakla görevli bakanı Roberto Calderoli’nin ‘bazı durumlarda suç işleyen kişileri kısırlaştırmaktan başka olanak yoktur. 'Eğer ilaçlarla olayın önüne geçme olanağı yoksa, cerrahi yola başvurmak zorunlu olur’ dediğini belirtiyor.

Haberin devamını okuyunca ve bakanın dahil olduğu siyasi partinin politik konumunu göz önünde bulundurunca, bakanın bu sözleri durup dururken ve basit bir cinsel suça dayanarak söylemediğini anlama olanağı doğuyor. Çünkü sayın Bakanın bu sözleri İtalya’daki sığınmacılara yönelik, sıradan cinsel suçlulara değil. Bakan bu sözleri söylemeden önce ülkede üç tane cinsel saldırı suçu işlenmiş ve Berlusconi Hükumeti cinsel saldırı suçlarının önlenmesi için çalışmalarda bulunuyor. Bu cinsel saldırıların faili olarak göçmenler gösteriliyor.

Hükumetin üzerinde düşündüğü önlemlerden bir tanesi cinsel saldırı suçlarını önlemek için, beldelerin silahsız sivil koruma birlikleri kurması. Bu öneriye göre bu birlikler belde halkından oluşacak. Hükumet bu önlemler üzerinde tartışırken 20 kişilik maskeli bir gurup Roma’da bir kebapçı dükkanını basıp orada bulunan romanyalıları dövmüş. Aynı olaylar Milano ve Bolonya’da yaşanmış ve bu olaylardan bir hafta önce gençlerden oluşan bir gurup Roma’da bir hindistanlıyı diri diri yakmış.

İkinci Haber:
Bu haberin tarihi 13.07.2009
İçeriği: Hükumet Partisi Lega Nord’un Başkanı Umberto Bossi cinsel saldırı suçlularının ilaçlarla kısırlaştırılmasını istiyor. Bu talebin nedeni olarak maskeli olarak garajlarda kadınlara saldıran ve faili belirsiz 13 olayın faili olduğu tahmin edilen 33 yaşındaki bir kişinin yakalanması. Bossi Berlusconi Hükumetinin Reform Bakanı.


Bizim basın ne yapmış bu iki olayı aktarırken:
1. İki olayı birleştirip bir olaymış gibi başlık atmış.
2. İlk olaydaki yabancı düşmanı tavrı görmemezlikten gelmiş veya görememiş
3. Bakan Calderoli kimyasal kısırlaştırmadan değil, cerrahi kısırlaştırmadan bahsediyor. Kimyasal kısırlaştırmayı Parti Başkanı Bossi, Calderoli’den 5 ay sonra dile getirmiş. Bizim basın Calderoli kimyasal kısırlaştırma istiyor diye belirtmiş.
4. Üzerinde tartışılan sivillerden oluşan koruma birliklerinden hiç bahsedilmiyor.
5. Tutucu ve yabancı düşmanlığı ile tanınan Lega Nord’a karşı muhalefetin nasıl bir tavır ortaya koyduğu belirtilmemiş. Muhalefet hükumetin linç mekanizmasını devreye sokan politikasını sert biçimde eleştiriyor. Ve oportünist olarak nitelendiriyor.

Basınımızın haber verme etiğine uymadan aktardığı bu habere dayanarak THS’de yürütülen tartışma, haber doğru olmadığı için öneminden birşey kaybeder mi?

Ben her konunun tartışılmasından yanayım. Önemli olan bir hukuk sitesinde sürdürülen tartışmanın hukuk mantığından nasibini almış olması. Aynı argumanları tekrarlamamak için geriye dönüp buna benzer konularda önceden neler söylediğimize bakmak ta fayda var.

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...?t=8199&page=5



Saygılarımla