Genel olarak kazanılması tesadüflere bağlı olmadığından hukuk okumak gördüğüm kadarıyla bilinçli tercihimiz. Ben de 90'ların başındaki "Kanun Kanundur" dizisinden etkilenerek çok istemiştim. Ailedeki aşağı yukarı herkes öğretmen.. Ama ben değişik bir iş yapmak istedim. O zaman bizde jüri sistemi olmadığını bilmiyordum tabi .. Ben takımları giyeceğim, açılış kapanış konuşmaları yapacağım sanıyorum.Jüri olacak onları etkiliyeceğim, "itiraz ediyorum!" diyerek ayağa fırlayacağım falan..
Tabii o zaman İzmir Adliyesi hiç de adliye olarak düzenlenmemiş, garip oyuk gibi odalardan oluşuyordu.Bilenler bilir, hakimle taraflardan başka kimse sığamıyordu..Tutuklularla göz göze diz-dize otururduk. Biz de arkadaşlarla merak gittik ama hakim "Bir de sizle uğraşamam!" diye bizi kovdu.
Hukuk okumayı bir de İstanbul 'un o harika kapısını görüp vurulmuştum ve çok istemiştim. Yıllar sonra bir konferans için ordan avukat olarak girdim.Çok duygulandım.Pişman değilim gerçi şikayet ediyorum ama sanırım tekrar dünyaya gelsem yine hukuk okurdum..