Mesajı Okuyun
Old 13-08-2009, 23:10   #41
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan http://www.turkhukuksitesi.com/search.php?searchid=734337
* Hukuka ve adalete özlem duyan ve hukuk üstünlüğü ortak paydasını paylaşan tüm hukukseverlere sığınacakları bir liman olmak ve böylece kendi ölçülerinde "Adalet" idealine katkıda bulunmak hedefiyle yayınlanmaktadır.

Türk Hukuk Sitesi her meslekten hukukçular tarafından hazırlanan ve yönetilen, ticari amacı olmayan (ücretsiz), saygın, bilimsel, ciddi, ilkeli, her türlü siyasi görüşten bağışık ve politikaya uzak, üye seçiminde seçici, adaleti en üstün değer kabul eden bir hukuk platformudur.

Savunma Hakkı’nın temelinde ve ‚Savunma Hakkı Kutsaldır‘ kavramının içeriğinde yönetenlere karşı verilen ve tarihten günümüze gelen, devletlerarası alanda son ifadesini Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde bulan bir gelişimin sonuçları yatar.

Savunma Hakkı’nın temelinde ‚adalet‘ kavramı‘ yatar; Adil bir yargılama kaygısı yatar.

‚Ben bir avukata saldıran kimseyi savunmam‘ cümlesinin temelinde ise, o kşiyi sorgusuz sualsiz suçlu ilan etme yatar.

‚Bir meslektaşıma saldıran kimseyi temsil etmem‘ cümlesinin temelinde ne yatar peki?
Savunma Hakkı ve Adalet Mefhumu ile bir meslektaşla dayanışma ve mesleğini koruma düşüncesinin çatışması yatar bence. Savunma hakkı ve adalet mefhumu ile mesleğin korunması konusunda bir karar vermek gerektiğinde hangisinden yana koyalım tavrımızı bir hukukçu olarak?

THS’nin: "Adalet" idealine katkıda bulunmak hedefiyle yayınlanmaktadır ve adaleti en üstün değer kabul eden bir hukuk platformudur‘ ilkesine mi öncelik tanıyalım, yoksa ‚Avukatlık mesleğinin prestijine mi?

Saygılarımla