Mesajı Okuyun
Old 09-07-2008, 13:51   #3
hukukcu1985

 
Varsayılan

Eklediğim Karar baba açısından verilmiş ama sanırım boşanma kararı olmayan hatta boşanma davası dahi açılmayan eş açısından da aynı durumun söz konusu olacağını düşünüyorum.İyi çalışmalar

T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/2224
Karar: 2005/5060
Karar Tarihi: 16.05.2005
ÖZET : Mahkemece davacı babanın manevi tazminat talepleri yazılı gerekçe ile reddedilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir. Davacı babanın muris oğlundan ayrı yaşaması iş kazası sonrasında ölümünden dolayı manevi zarara yol açan elem ve ızdırap duymasını engellemez. Aksinin kabulü yerleşik Yargıtay İçtihatları ile ülkemizin sosyal ve aile yapısı gerçekleri ile bağdaşmaz. Bu nedenle davacı baba yönünden mahkemece uygun miktarda tazminat takdiri gerekmektedir. Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
(818 S. K. m. 47)
Dava: Davac
ılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mesut Balcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Karar: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacılardan M.'nin tüm, davacı H.'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.
2- Davacı H. 'nin diğer temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece davacı babanın manevi tazminat talepleri yazılı gerekçe ile reddedilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun değildir. Davacı babanın muris oğlundan ayrı yaşaması iş kazası sonrasında ölümünden dolayı manevi zarara yol açan elem ve ızdırap duymasını engellemez. Aksinin kabulü yerleşik Yargıtay İçtihatları ile ülkemizin sosyal ve aile yapısı gerçekleri ile bağdaşmaz. Bu nedenle davacı baba yönünden mahkemece uygun miktarda tazminat takdiri gerekmektedir.
Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki olgular nazara alınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davacı baba H. S.'nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıdaki yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine 16.05.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.