Mesajı Okuyun
Old 10-06-2010, 23:34   #3
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bence açılabilir. Davacının tercih hakkı vardır.Boşanma davası açabileceği gibi kişilik haklarına saldırı nedeniyle BK 49 maddesine göre eşi ve 3. kişi hk.da manevi tazminat davası açabilir. Diye düşünüyorum.

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

T. 15.2.1988

E. 1987/8959

K. 1988/1410

• MANEVİ TAZMİNAT ( Zina fiilinde )

818/m.49

DAVA : Taraflar arasındaki manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 300.000 lira manevi tazminatın dava tarihi olan 6.5.1987 gününden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazla isteğin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : Davacı, davalı olan kocasının diğer davalı ile karı koca gibi yaşayıp zina yaptıklarını, bu nedenle 2.000.000 lira manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme, 300.000 lira manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar vermiştir.
Evli olan davalı Binali ile diğer davalının karı-koca gibi yaşayıp zina yaptıkları; bu nedenle davacının kocasından ayrı yaşamak zorunda kaldığı tartışmasızdır. Borçlar Kanununun 49. maddesine göre manevi tazminata hükmedilebilmek için kişinin kişisel değerlerine ağır bir saldırının, ağır kusurun ve zararın bulunması gerekir. Olayımızda, ceza mahkemesi kararıyla da tesbit edilen zina eylemiyle; davacı ve davalı Binali'nin oluşturduğu evlilik birliği eylemli olarak dağılmış ve taraflar ayrı yaşamaya başlamışlardır. Evlilik birliğinin sağladığı manevi çıkarlar ve mutluluk kişinin manevi değerlerinden olup kişilik hakkının korunması altındadır. Davacının bu kişisel değeri suç sayılan bir eylemle tecavüze uğradığına göre Borçlar Kanununun 49. maddesindeki sayılan unsurlar gerçekleşmiştir.
O halde mahkemenin davacı yararına manevi tazminata hükmetmesinde yasaya aykırılık ve takdir hatası sözkonusu değildir. Bu nedenle mahkeme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davalıların temyiz itirazlarının reddiyle yukarda gösterilen nedenlerle temyiz olunan kararın ( ONANMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.