Mesajı Okuyun
Old 12-08-2006, 19:48   #1
umutlaw

 
Varsayılan Durustluk kavrami...

Sayin Meslekdaslarim,

Almanyada genel olarak hakim olunan devletin hukuki anlayisini cok basit bir dil ile ifade etmek gerekirse: Ben guclu devletim vatandastima guveniyorum, sonradan gelen ve burada yasayan yabanciya da guveniyorum ama birde yalan ve yanlis beyanda bulunani yakalarsam o zaman geregini agir yaparim seklindedir. Gecen hafta Almanya Federal Cumhuriyetinde her zamanki haftalik durusmalarimdan birisne katildim burada iki es arasindaki yuksek tansiyonlu bir tartismaya sahit oldum. Hanimefendi defalarca beyefendiyi polise sikayet etmis, polis beyefendiye evden uzaklastirma yazisi gondererek yine ek olarak aile mahkemesi beyefendinin eve yaklastigi anda 250 000 Euro nakti ceza ve alti ay hapse maruz olacagini karar vermis ve kendisine anlatmis ama beyefendi gece vakti gizlice elindeki anahtar ile eve girmis hukuken halen esi olan hanimefendiyi dovmus, zorla cinsel iliskiye girmis ve sonradan evden geldigi gibi gitmis. Tabi tum deliller ve raporlar ortada mahkeme hanimefendinin beyanatini kabul ediyor ama verilen ara kararda su cumleler dikkat cekiyor: ...Her ne kadar es zorla cinsel iliskiye mecbur edilmis ise de ve her ne kadar mahkemenin hukmu ihlal edilmis olsa da yinede beyefendiye kisa bir sure taniyarak kendisini duzeltmek icin iki ayligina istirahat ve psikolojik tedavi icin sehir disina gonderilmesine... . Acaba Insan Haklari kavrami ve sosyal hukuk devletinin guclu yaptirim gucu goz onunde bulundurularak siz degerli sayin meslekdaslarim konuyla ilgili degerli fikirniz ve karariniz ne olurdu?

Saygilarimla