Mesajı Okuyun
Old 24-03-2008, 11:08   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Eğer kira alacağı olarak düzenlenen bir ecrimisl söz konusu ise, 6183 sayılı yasa uyarınca, ödeme emri gönderilebilir. Ve bu bir kamu alcağıdır, diyebiliriz.

Kira alacağı genel itibariyle maaştan kesildiği için söz konusu olmaz. Eğer maaştan kesilmemişse, sorumlularadan adli mahkemlerde tazmin edilir.



T.C.
DANIŞTAY
10. DAİRE
E. 2003/2045
K. 2005/5748
T. 5.10.2005
• TAŞINMAZA TECAVÜZ ( Kamu Konutunu Süresi İçinde Tahliye Etmeyen İlgililerden Ecrimisil İstenebileceği )
• KAMU KONUTUNU TAHLİYE ( Süresi İçinde Tahliye Etmeyen İlgililerden Ecrimisil İstenebileceği )
• ECRİMİSİL ( Kamu Konutunu Süresi İçinde Tahliye Etmeyen İlgililerden İstenebileceği )
2886/m. 9, 13, 74, 75
1050/m. 23,33
6183/m.37
KHK-178/m.13/d
ÖZET : Kamu konutunu süresi içinde tahliye etmeyen ilgililerden ecrimisil istenebileceği hk.

İstemin Özeti : Devlet memuru iken emekli olan davacının, hazine adına kayıtlı kamu konutunu, emekli olduğu tarihten itibaren iki ay içinde tahliye etmemesi üzerine fuzuli şagil olduğundan bahisle 1998 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ait kira bedeli karşılığı olan 45.880.000 TL ecrimisil alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, Malatya İdare Mahkemesince; dava konusu işlemin iptali yolunda verilen 30.4.1999 tarih ve E:1998/1132, K:1999/350 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Cevap verilmemiştir.

D.Tetkik Hakimi : Erkan Yılmaz

Düşüncesi : Fuzuli şagil olan davacı adına, 2886 sayılı yasa ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun olarak ecrimisil ihbarnamesi düzenlemeden, bir başka anlatımla henüz kesinleşmeyen alacağın tahsili amacıyla düzenlenen ödene emrinde hukuka uyarlık bulunmadığından, dava konusu işlemi iptal eden idare mahkemesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmediğinden, mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : Celalettin Yüksel

Düşüncesi : Davacıdan lojman kirası tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrini iptal eden idare mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.' 2946 sayılı Kamu Konutları Kanununa dayalı olarak çıkartılan Kamu Konutları Yönetmeliğinin konuttan çıkmaya ilişkin 33. maddesinin ( b ) fıkrasında, "Emeklilik, istifa başka bir yere nak|il ve her ne şekilde olursa olsun memuriyet ve işçi sıfatı kalkanların, ilişkilerinin kesildiği tarihten itibaren iki ay içinde konutları boşaltmak zorunda oldukları", hükmü, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 74. maddesinde de "Devletin Özel Mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden bu kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, 13. maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tesbit edilecek, ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz. Ecrimisil fuzuli şagil tarafından rızaen ödenmez ise, 6183 sayılı AATUH. Kanun hükümlerine göre tahsil olunacağı" belirtilmiş, ecrimisil ise, ilgili Yönetmelikte "bir malın sahip erinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmakla bir zarara uğrayıp uğramayacağı söz konusu edilmeksizin, bu maldan işgal veya herne şekilde olursa olsun yararlanılması sebebiyle fuzuli şagil tarafından ödenen veya idarece talep edilen tazminat olarak" tanımlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, Devlet memuru olan davacının emekli olduktan sonra anılan yönetmelikte tanınan iki aylık süre sonunda konutu boşaltmadığı gibi, idarece yapılan uyarılar sonunda, boş olan başka bir konuta yerleşmek suretiyle oturmaya devam ettiği, böylece fuzuli şagil durumuna düştüğü, 1998 Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları kirası için dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Emekli olmak suretiyle memuriyetle ilişkisi kesilen davacının, belirtilen iki aylık süreden sonra, konutta oturmaya devam etmesi ve hiçbir izin tahsis vb. işlem bulunmadan başka bir konuta yerleşmesi, halinin fuzuli işgal olduğu açıktır. Devletin özel mülkiyetinde bulunan kamu konutunu işgal ederek oturan, fuzuli şagil durumundaki kimseden 2886 sayılı Yasanın 75. maddesinde belirlenen usule uyulmak suretiyle ecrimisil istenmesi, rıza ile ödemeyenlerden ise, 6183 sayılı Yasa uyarınca ödeme emri ile istenilmesi, yasa gereği, zorunludur.

Olayda ise, davacıdan anılan 75. maddede belirtilen usule uyulmadan ve bir komisyon tarafından takdir ve tesbit edilecek ecrimisilin rızaen ödenmesi yolunda davacıya bildirim yakılmadan, ödeme emri düzenlenmiş olması sebebiyle, yasada belirlenen usule uyulmadan ve dayanağı olmadan düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

İdare mahkemesince belirtilen gerekçe ile dava konusu ödeme emrinin iptali gerekirken; haksız fiil ve haksız kazançtan doğan alacakların 6183 sayılı kanun kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle iptal edilmiş olmasında sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, emekli olan davacının, hazine adına kayıtlı kamu konutunu, emekli olduğu tarihten itibaren iki ay içinde tahliye etmemesi nedeniyle fuzuli şagil olduğundan bahisle 1998 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ait kira bedeli karşılığı olan 45.880.000.-TL ecrimisil alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.

Malatya İdare Mahkemesince; emekli olduktan sonra yasal süresi içinde kamu konutunu tahliye etmeyen davacıdan, 1998 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ait kira hecelinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine konu alacağın haksız fiil veya haksız iktisaptan doğan bir alacak olması nedeniyle 6183 sayılı Yasa hükümlerine göre takip ve tahsilinin mümkün olmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

Davalı idarece, anılan idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

2946 sayılı Kamu Konutları Kanununa dayanılarak çıkarılan aynı adlı Yönetmeliğin 6/b maddesinde, genel bütçeye bağlı dairelerin konutları, 178 sayılı KHK'nin 13/d ve 1050 sayılı Kanunun 23. maddesi uyarınca ilgili daireye tahsis edildiği tarihten itibaren kamu konutu özelliğine sahip olacağı, 33. maddesinde ise, özel tahsisli, görev tahsisli veya hizmet tahsisli konutlarda oturanların, tahsise esas görevin son bulduğu tarihten itibaren iki ay içinde konuları boşaltmak zorunda oldukları kurala bağlanmıştır.

Dosyanın incelenmesinden, hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ve yukarıda aktarılan yönetmeliğin 6/b maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı'na ( Milli Emlak Genel Müdürlüğüne ) tahsis edilmek suretiyle kamu konutu niteliğini kazanan konutta Devlet memuru olarak oturmakta iken emekli olan davacının, emekli olduğu tarihten itibaren iki ay içerisinde kamu konutunu tahliye etmemesi nedeniyle fuzuli şagil olduğundan bahisle 1998 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına ait kira bedeli karşılığı olan 45.880.000 TL ecrimisilin tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği anlaşılmaktadır.

2886 sayılı Yasanın 75/1. maddesinde, hazinenin özel mülkiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların gerçek veya tüzel kişilerce işgali üzerine fuzuli şagilden ecrimisil isteneceği, 2. fıkrasında, ecrimisilin fuzuli şagil tarafından rızaen ödenmemesi halinde, 6183 sayılı Yasa hükümlerine göre tahsil olunacağı kurala bağlanmıştır. Hazine adına kayıtlı kamu konutunu, emekli olduktan itibaren iki ay içinde tahliye etmeyen davacının fuzuli şagil olduğu açıktır.

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 37. maddesinde; "Amme Alacakları hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödenir.

Hususi Kanunlarında ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacakları Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenir.

Bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vadesi günüdür." hükmü, yine aynı Yasanın 55. maddesinde, "Amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir ödeme emri ile tebliğ olunur." hükmü yer almaktadır.

6183 sayılı Yasanın 37. maddesine göre tesis edilen işlem; kamu alacağının vadesini belirleyen ve belirtilen süre içinde ödenmediği takdirde aynı Kanun hükümleri Çerçevesinde alacağın takip ve tahsil edileceğini bildiren bir işlemdir.

Başka bir ifadeyle kamu alacağı, 6183 sayılı Yasanın 37. maddesine göre ödeme için verilen 1 aylık sürenin dolmasından itibaren kesinleşmektedir.

6183 sayılı Yasanın yukarıda aktarılan 37. maddesine uygun olarak ve 2886 sayılı Yasanın 74. maddesine dayanılarak çıkarılan Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış, Trampa, Kiraya Verme, Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin 80. maddesinde; ecrimisil alacağının, ecrimisil ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği, ancak tebliğ edilen işlemde bir hata bulunduğu düşünülerek rızaen ödenmek istenilmediği takdirde aynı süre içinde idareye müracaat edilerek düzeltme talebinde bulunulabileceği ve düzeltme taleplerinin milli emlak servislerine geldiği tarihten itibaren en geç 1 ay içinde inceleneceği ve neticesinin de düzeltme ihbarnamesi ile muhataplarına tebliğ edileceği, "ecrimisilin kesinleşmesi, vade tarihi ve tahsili" başlıklı 81. maddesinde ise, düzeltme isteminde bulunulmuş olması halinde, ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin muhatabına tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde ecrimisil alacağının ödeneceği, bu sürenin son gününün ödenmesi gereken ecrimisilin vade tarihi olduğu kurala bağlanmıştır.

Bu durumda, fuzuli şagil olan davacı adına, yukarıda aktarılan yönetmelik hükümlerine göre alacağın vadesini belirleyen ecrimisil ihbarnamesi düzenlenmeden, bir başka anlatımla henüz kesinleşmeyen ecrimisil alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

İdare Mahkemesince, kira bedeli karşılığı istenen ecrimisil alacağının kamu alacağı olduğu hususu gözetilmeden, haksız fiil veya haksız iktisaptan kaynaklandığı ileri sürülen alacağın 6183 sayılı Yasaya göre takip ve tahsil edilemeyeceği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davalı idare temyiz isteminin reddine, Malatya İdare Mahkemesinin 30.4.1999 tarih ve E: 1998/1132, K: 1999/350 sayılı kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile onanmasına, 5.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.