Mesajı Okuyun
Old 10-04-2013, 09:20   #2
Av. Kübra İSLAMOĞLU BAYER

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/9598
Karar: 2005/12150
Karar Tarihi: 26.12.2005

İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI - TAHLİYE - DAVACININ İCRA TAKİBİNİ TAAHHÜT EDİLEN TARİHTEN İTİBAREN BİR AYLIK SÜRE İÇİNDE YAPMASI LÜZUMU - TAKİBİN SÜRESİNDE OLMADIĞINDAN DAVANIN REDDİ GEREĞİ

ÖZET: Davacının icra takibini taahhüt edilen tarihten itibaren bir aylık süre içinde yapması gerekir. Bu nedenle takip süresinde olmadığından davanın reddi gerekir.

(2004 S. K. m. 272) (6570 S. K. m. 7)

Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar borçlu tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı alacaklının, davalı hakkında tahliye taahhüdüne dayalı olarak tahliye talepli başlattığı icra takibine davalının vaki itirazı üzerine davacının icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını istemiştir. Mahkeme istem gibi karar vermiş karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde davalı hakkında tahliye taahhüdüne dayalı icra takibi yaptıklarını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılmasını istemiştir. Davalı ise evin kendisine ait iken Ayhan Oflaz'a sattığını, araba satışı için notere gittiğinde kendisine evrak imzalattıklarını, evraka araç satışı için imza attığını, tahliye taahhüdünde bulunup bulunmadığını bilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayan durumunda olmayan malikin dava hakkı yoktur. Ancak yeni malik önceki malikin ve kiralayanın halefi olarak eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayanarak dava açabilir.

Taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihi izleyen bir 1 ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir. Daha önce kiracıya bildirilen tahliye iradesinin süre koruyucu niteliği yoktur. Ancak yapılan icra takibi süreyi koruyacağından bir ay geçtikten sonra da dava açılabilir.

Olayımıza gelince; 6570 Sayılı gayrimenkul kiraları hakkındaki kanunun yazılı taahhüdü düzenleyen 7/a maddesi hükmüne göre kiralayan, kiracı tarafından gayrimenkulün tahliye edileceği yazı ile bildirmiş olmasına rağmen tahliye edilmez ise icra dairesine müracaatla tahliye isteğinde bulunabilir. İ.İ.K.272. maddesi ve yerleşen içtihatlara göre bu isteğin tahliye edileceği bildirilen tarihten itibaren bir ay içerisinde yapılması gerekir. Kırıkkale 3. Noterliğince düzenlenen 25.10.2004 tarih ve 11784 yevmiye nolu tahliye taahhütnamesinde 10.02.2005 tahliye tarihi olarak belirtilmiştir. Davacının icra takibini taahhüt edilen tarihten itibaren bir aylık süre içinde yani 10.03.2005 Perşembe gününe kadar yapması gerekirken, bir aylık süre geçtikten sonra 11.03.2005 tarihinde yapılan takip süresinde değildir. Bu nedenle davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.12.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)



T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/10449
Karar: 2009/9259
Karar Tarihi: 02.11.2009

TAHLİYE DAVASI - DAVACININ GENEL MAHKEMEYE MÜRACAAT EDEREK İTİRAZIN İPTALİNİN İSTENDİĞİ - İCRA İNKAR TAZMİNATINA KARAR VERİLDİĞİ - YILLIK KİRA MİKTARI ÜZERİNDEN İNKAR TAZMİNATI HÜKMEDİLMESİNİN İSABETSİZ OLUŞU

ÖZET: Somut olayda davalının süresinde takibe itiraz etmesi üzerine davacı genel mahkemeye müracaat ederek itirazın iptalini istemiştir. Mahkemece itirazın iptaline kiralananın tahliyesine ve yıllık kira miktarı üzerinden % 40 icra inkar tazminatına karar verilmiştir. İİK 272 ve devamı maddelerinde tazminat öngörülmediği gibi İİK 68. maddesinin uygulanacağı da belirtilmediğinden alacaklı yararına yıllık kira miktarı üzerinden inkar tazminatı hükmedilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekir.

(2004 S. K. m. 68, 272)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Dava, tahliye taahhüdüne dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına toplanan delillere hükmün dayandığı gerekçelere, kira bedeli alınmasının tahliye taahhüdünü ortadan kaldırmayacağına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davalı vekilinin icra inkar tazminatına ilişkin temyizine gelince:

Davacı alacaklı vekili 08.01.2008 tarihinde başlattığı icra takibi ile 01.02.2006 tarihinde düzenlenen tahliye taahhüdüne dayanarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Tahliye emri davalıya 17.03.2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalının süresinde takibe itiraz etmesi üzerine davacı genel mahkemeye müracaat ederek itirazın iptalini istemiştir. Mahkemece itirazın iptaline kiralananın tahliyesine ve yıllık kira miktarı üzerinden % 40 icra inkar tazminatına karar verilmiştir. İİK 272 ve devamı maddelerinde tazminat öngörülmediği gibi İİK 68. maddesinin uygulanacağı da belirtilmediğinden alacaklı yararına yıllık kira miktarı üzerinden inkar tazminatı hükmedilmesi doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarda 2. bentte açıklanan nedenle hükmün icra inkar tazminatına hasren BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)