Sayın Ertürk,
Böyle bir site Yargıtay'ın bu ticari girişimden çok önce dahi mevcuttur. Hakim Aydın Başar tarafından kurulan http://www.adalet.org sitesinde hukuk ve ceza içtihatlarına TAMAMEN ÜCRETSİZ olarak ulaşılabilmektedir ve ayrıca meslektaşlarımız da veritabanına içtihat ekleyebileceği şekilde tasarlanmıştır, yani hepimizin katkılarıyla büyümeye adaydır. Halen de sitede 2000'in üzerinde içtihat kayıtlıdır.

Zaten en acı olan noktalardan biri de profesyonel olarak bilgi-işlem alanında çalışmayan, mesleği hakimlik olan ve bilgisayara ayırabileceği zaman da son derece sınırlı olan bir meslektaşımızın dahi ücretsiz olarak tüm hukukçulara sunabildiği bu hizmetin, bizlerin vergisiyle bize hizmet için kurulan Yargıtay tarafından ticari şekilde ve her türlü etik kurallarını da altüst eden formatta pazarlanmasıdır.

Ancak kanaatimce konu içtihatların pazarlanması da değildir. Yargıtay Vakfı, bir anonim şirket vs. herkes "NORMAL YOLLARDAN ELE GEÇİRDİĞİ" (=Birilerinin Yargıtay içinden onlara bedelsiz temin etmediği!) içtihatları ya da kanunları dilediği şekilde pazarlayabilir, nitekim Yargıtay Vakfı bu ülkede bu işi ilk defa yapmıyor, onlar "pazarı ele geçirmeye çalışmadan önce" zaten bu işi yapan pek çok ticari şirket vardı.

Burada vahim 2 nokta var:
1- Yargıtay'ın kamusal malvarlığı bir üçüncü kişiye (Anonim şirket veya vakıf ikisi de hukuken 3.kişidir, kim tarafından kurulmuş olursa olsun) her türlü hukuk kuralına aykırı şekilde bedelsiz tahsis edilmektedir.
2- Yargıtay'ın kamusal hizmetleri Anayasaya açıkça aykırı olarak üçüncü şahıslara ihale edilerek para ile satılmaktadır. (=dosya takip işlemleri)

Ülkenin en üst yargı kurumunun geldiği bu noktayı gördükçe, ülkenin geldiği nokta bizi artık şaşırtmıyor.