Mesajı Okuyun
Old 14-05-2022, 17:24   #11
Tortuga

 
Varsayılan

Değerli üstadlar merhaba, benzer bir durum ile ilgili değerli görüşlerinize ihtiyaç duyuyorum;

Müvekkilin arazisinden, Kamulaştırma Kanunu geçici 6. maddesinde belirtilen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihleri arasında fiilen yol geçirilmiş. Geçici 6. madde kapsamında sorumlu büyükşehir belediyesi aleyhine kamulaştırmasız fiili el atmadan kaynaklanan tazminat davası açtık ve uzun bir yargılama sürecinden sonra 2020 yılı Aralık ayında davamızın kabulüne karar verildi. Karara ilişkin davalı belediye tarafından istinaf yoluna başvuruldu, dosya hali hazırda BAM'da bulunuyor.

Dosya karara çıktıktan sonra, el atma tarihi itibarıyla kesinleşmesi gerekmediğinden karara ilişkin ilamlı icra takibi başlattık, ardından davalı/borçlu büyükşehir belediyesi ile yaptığımız görüşme neticesinde 2021 yılı Eylül ayında ödeme protokolü imzaladık ve mahkemece hükmedilen bedel taksit ile tarafımıza ödendi.

Yakın zamanda uyaptan rutin dosya kontrolü yaparken, davalı büyükşehir belediyesi vekilinin istinaf aşamasındaki dosyaya bir beyan dilekçesi sunduğunu gördüm. 'Dava konusu parsel ile ilgili 2021 yılı Mart ayında alınan encümen kararına istinaden imar uygulaması yapıldığı, imar uygulaması işleminin tapu sicil müdürlüğünde tescil aşamasında olduğu, ancak taşınmazda davalıdır şerhi bulunduğu için işlemin tamamlanamadığı, öncelikle taşınmazdan davalıdır şerhinin kaldırılması, ardından da imar uygulaması yapılması nedeniyle el atılan kısım DOP kapsamında kaldığından davanın konusuz kaldığı yönünde karar verilmesi' içerikli bir talepte bulunmuş.

Bu süreçte tarafımıza imar uygulaması ile ilgili hiçbir tebligat gönderilmedi, tapu kaydında 18. madde uygulaması yapıldığına dair hiçbir belirtme yok. Üstelik imar uygulaması yalnızca müvekkilimin dava konusu arazisi ve yine aynı mahalde bulunan müvekkilime ait bir diğer arazi hakkında yapılıyor. Yani sadece müvekkilimin iki arazisi hakkında 18. madde uygulaması kararı alınmış encümen tarafından. Üstelik davamızın kabulüne karar verildikten 3 ay sonra böyle bir karar alınıyor ve ilçe belediyesi değil de büyükşehir belediyesi imar uygulamasını yapıyor. Tamamen davamızı konusuz bırakmak amaçlı hareket ettiklerini düşünüyorum. Buna rağmen tarafımızla sözleşme imzalayıp bedeli de ödediler, bu nasıl bir çelişki anlamış değilim.

Mahkeme kararında araziye 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihleri arasında fiilen el atıldığı belirtilmiş durumda. El atılan kısmın davalı belediye adına tesciline ve yol olarak terkinine karar verildi. Kamulaştırma Kanunu geçici 6. maddenin 6. fıkrasında '...Tescile veya terkine ilişkin hüküm kesin olup tarafların hükmedilen bedele ilişkin temyiz hakkı saklıdır.' yazmakta. Dolayısıyla ilamdaki tescil hükmü kesin hüküm niteliğinde olmuş oluyor değil mi?

İmar uygulamasına karşı iptal davası açacağız, aynı şekilde istinaf aşamasındaki dosyamıza da beyanda bulunacağız fakat atılabilecek başka bir adım var mıdır? Değerli görüşlerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum.