Mesajı Okuyun
Old 27-03-2008, 00:51   #2
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/15230
Karar: 2007/3069
Karar Tarihi: 08.03.2007
ÖZET: Tüketici Kanununun uygulanmasından kaynaklanan her türlü uyuşmazlık tüketici mahkemelerinde görülür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi yok ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekir.

(4077 S. K. m. 2, 3, 23)
Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatı tarafından duruşmalı davacılar avukatı duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat Nejat S. gelmiş, davacılar tarafından gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacılar, davalı şirketin dava dışı arsa sahipleri ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davalıya düşen 3 ve 4 nolu villaları satın aldıklarını, 1997 Aralık sonuna kadar teslim edilmesi, aksi halde beher gün için 1.000.000.000 TL ceza ödenmesinin kabul edildiğini, 1998 Ocak, Şubat ayları için yapılan icra takibine itiraz üzerine kesinleşen itirazın iptali davası sonucu cezai şartın 500.000.000 TL'ye indirildiğini ileri sürerek 1.3.1998 ile 8.4.2004 tarihleri arasında günlük 500.000.000 TL'den 2230'ar gün için ayrı ayrı yapılan icra takiplerine vaki itirazın iptali ile inkar tazminatını talep etmişlerdir.
Davalı, sözleşmenin ve cezai şartın geçersiz olduğunu, talep edilen miktarın karşılanmasının şirketin varlığını sona erdirecek nitelikte olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, her iki davacı için 133.800,00 YTL'nin takip tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2. maddesinde <Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar> hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalının (satıcı) davacılara (alıcılar) konut sattığı ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi yok ise davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın 1 nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, 2 nolu bentte gösterilen nedenle, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 500,00 YTL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde taraflara iadesine, 08.03.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)