Mesajı Okuyun
Old 12-10-2011, 14:59   #6
isungur

 
Varsayılan

Emek vererek yasaldurumu özetleyen Ava. Sayın Ömer Güntay'a, çok değerli kişisel yorumu için Admin'e, yine kişisel yorumu ile katkılarını esirgemeyen Av. Sn. Mehmet Saim Dikici'ye, ilgili Yargıtay içtihatlarını ekleyen Av. Sn. Ömer Günaltay'a teşekkür ediyorum.
Bu yorumlar ve içtihatlar, sizlerin de değindiği gibi, her olayın koşullurına göre ayrı değerlendirilmesi tarafların kusur oranlarının irdelenmesi gerektiği yönündedir.
Benim görüşüm de esasen bu yolda olmakla birlikte, sözleşmenin ilgili hükmünün peşinen bankayı sorumluluktan kurtarıp kurtaramayacağı, bu şartı kabul eden kart hamilinin , kusursuzluğunu, bir anlamda bankanın kusurunu ispata mecbur olup olmadığı hususu takıldığım asıl noktadır.
Özellkle kart hamili, "Ben şifremi kimseye vermedim" derken, ortamda şifrenin kaydına veya gözetlenmesine yarayacak ve aldatma kabiliyetine sahip herhangi bir donanım/tesisat da yoksa, kart hamilinin bu iddiası ne derece geçerli olacaktır. Böyle bir durumda bankanın, kart hamilinin kusuru olduğunu ispat etme mecburiyeti olmasa gerek. İspat külfeti kart hamilinde olmalıdır.
Olay en sade, en yalın hali ile sonuçlandırılabilirse, değişik koşullara sahip olayları bu temel üzerinde çözümlemek çok daha kolay olacaktır diye düşünüyorum.
Lütfen değerli katkılarınıza devam ediniz.
Teşekkürlerimle.
İlhan Sungur