Mesajı Okuyun
Old 07-04-2006, 09:14   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın necdet basaran

Sayın Av. Hulusi Metin'in görüşüne katılıyorum: İşin mahiyetinden aksi anlaşılırsa vekil edenin ölümü ile vekalet sona ermez; devam eder. Ama sizin olayınızda işin mahiyetinden anlaşılan o ki, bazı mirasçılar takibe devam etmek istemiyorlar. Bu durumda tüm mirasçılar adına takibe devam etmeniz mümkün görülmüyor.

Aşağıdaki kararı da aydınlatıcı olması nedeniyle aktarıyorum. Saygılarımla

YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas: 2004/4922 Karar: 2004/5511 Tarih : 13.9.2004
• ÖLÜ KİŞİ ADINA İPTAL VE TESCİLE KARAR VERİLMESİ ( Davacının Dava Açılmasından Sonra Ölmesi - Mirasçılarından Vekaletname Alınmadan Davaya Devam Olunarak Yazılı Şekilde Hüküm Kurulmuş Olmasının Doğru Olmadığı )
• DAVACININ DAVA AÇILMASINDAN SONRA ÖLMESİ ( Vekalet İlişkisinin Son Bulacağı - Mirasçılarından Vekaletname Alınmadan Davaya Devam Edilemeyeceği )
• VEKALET İLİŞKİSİNİN SON BULMASI ( Davacının Dava Açılmasından Sonra Ölmesi - Mirasçılarından Vekaletname Alınmadan Davaya Devam Edilemeyeceği )
• VEKİL EDENİN ÖLÜMÜ ( Aksi Sözleşmeden ve İşin Mahiyetinden Anlaşılmadıkça Vekalet İlişkisinin Son Bulacağı )
" Dosya arasındaki aile nüfus kayıt örneğine göre; davacı davanın açılmasından sonra ölmüştür. Kayden belirlenen bu duruma karşın mahkemece davaya devam olunarak ölü kişi adına iptal ve tescile karar verilmiş olması doğru değildir. Ölüm ile kişilik son bulur. Ölü bir kişi herhangi bir hakkın sujesi olamayacağına göre, onun açmış olduğu davaya devam edilemez Bu şekilde yürütülen bir dava sonunda ölü kişi aleyhine hüküm kurulamaz. Borçlar Kanununun 397. maddesi hükmüne göre; aksi sözleşmeden ve işin mahiyetinden anlaşılmadıkça vekil edenin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur. Mirasçılarından vekaletname alınmadan davaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.