Türk Ceza Yasasında silah kavramının tanımı yapılmamıştır.Bir şeyin silah sayılması için saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılması şart değildir.Yalnız o aletin bir olayda saldırı ve savunmada kullanılması ve aynı zamanda kesici,delici veya bereleyici aletlerden olması gerekir.
Eski Türk Ceza kanununun 189.maddesinde silah sayılan durum ve unsurlar bizlere gösterilirken Yeni Türk Ceza Kanunun 6.maddesinin f fıkrası arasındaki farkı bizlere gösteriyor.
Eski TCK'da şöyle açıklanıyor:
MADDE 189_Ceza tayininde kanun şiddet sebebi sayarak bildirdiği silah tebirinden maksat:
1.Ateşli silahlar
2.Patlayıcı maddeler
3.Tecavüz ve müdafada kullanılan her türlükesici,delici veya bereleyici aletler
4.Yakıcı,aşındırıcı,yaralayıcı eşyalar veya diğer her türlü zehirler ve boğucu,kör edici gazlardır.
(5435sayılı yasa ile değiştirilen bu maddenin 5435 sayılı yasanın 3506 sayılı yasa ile yürürlükten kalktığı görüşü yanı sıra akisi görüşte mevcuttur.)
Yeni TCK'da şöyle açıklanıyor:
MADDE 6. - (1) Ceza kanunlarının uygulanmasında;
a) Vatandaş deyiminden; fiili işlediği sırada Türk vatandaşı olan kişi,
b) Çocuk deyiminden; henüz onsekiz yaşını doldurmamış kişi,
c) Kamu görevlisi deyiminden; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi,
d) Yargı görevi yapan deyiminden; yüksek mahkemeler ve adlî, idarî ve askerî mahkemeler üye ve hâkimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar,
e) Gece vakti deyiminden; güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden zaman süresi,
f) Silâh deyiminden;
1. Ateşli silâhlar,
2. Patlayıcı maddeler,
3. Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,
4. Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
5. Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler,
g) Basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınlar,
h) İtiyadi suçlu deyiminden; kasıtlı bir suçun temel şeklini ya da daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekillerini bir yıl içinde ve farklı zamanlarda ikiden fazla işleyen kişi,
i) Suçu meslek edinen kişi deyiminden; kısmen de olsa geçimini suçtan elde ettiği kazançla sağlamaya alışmış kişi,
j) Örgüt mensubu suçlu deyiminden; bir suç örgütünü kuran, yöneten, örgüte katılan veya örgüt adına diğerleriyle birlikte veya tek başına suç işleyen kişi,
Anlaşılır.
İki kanunun arasındaki farkı yeni ceza kanununun 4.bendinde görebiliriz.Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmaya elverişli diğer şeyler.
Bunu şöye açıklayabiliriz.Özel olarak yaptırdığınız bir sopa gerçekten silah sayılırken özel yapılmamış bir tahta parçası da silah unsuru sayılabilir durumdadır.Bir saldırı anında masanızdaki bir heykel ya da vazo da bir silah durumundadır.
Uygulamada silah niteliğinde kabul edilebileceğine karar verilen bazı aletler şunlardır:balta,tırpan ve benzeri,demirden yaba,tüp anahtarı,ucu sivritilmiş demir,demir kiloluk,bağ makası,keser,kırılarak silah haline getirilen cam,yemek çatalı,kazma,tırnak çakısı..
ARTIK BUNLARIN ARASINA DAHA FAZLA SİLAH SAYILAN EŞYA EKLEMEK DURUMUNDAYIZ..

Kaynakları bulmam da kitap yardımında bunulunan Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılarında Sayın Bilal Bayraktar'a teşekkürler..