kararname C.başkanı tarafından imzalanmadan ve de resmi gazetede yayınlanmadan hükümlerini doğuramaz. ancak mevcut durumdaki KHK'yi bir taslak olarak da nitelendiremeyiz. taslak: hükümet kanadının TBMM'ne sunduğu kanun önerisidir.
C.Başkanının KHK yi imzalamadan göndermesi.."bir daha görüşülmek üzere geri göndermedir." yani kullanılan yetki bir "veto" değildir. mevcut anayasal durum veto yetkisini içermemektedir. C.Başkanının kanunlarda veya KHK lerde kullandığı yetki belirttiğim gibi "bir daha görüşülmek üzere geri göndermeden "ibarettir. hükümet kanadı C.Başkanının söz konusu yetkisini veto gibi kullandığını ve anayasanın bu durumu öngörmediğini belirtmekte...kısaca KHK yi tekrar geri gönderme yetkisinin olmadığını dillendirmektedir.(tabi bunu günlük dilde yapmaktadırlar.) C.Başkanı ise anayasadan aldığı bir yetkiyi kullandığını ve bu konuda iade yetkisinin olduğunu "geri gönderme işlemini gerçekleştirerek" ispatlamış bulunmaktadır. aslında kriz!olarak değerlendirilen durum konu üzerinde anayasada bir açıklık olmamasından kaynaklanmaktadır. kısaca anayasada var olan eksikliğin değişik yorumlanmasından meydana gelmektedir. böylece taraflardan ikisi de kendisini haklı çıkaracak durumdadır. ancak olayın siyasi boyutu düşünüldüğünde hukuk'un siyasallaştığı ve bunun da normal olduğu görülmektedir. geriye tek bir soru kalmaktadır. "kim haklı?"

15-08-2000 20:23:31