Mesajı Okuyun
Old 17-09-2006, 16:25   #3
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Fevzi Yavuz
Sayın meslektaşlarım Bu devam eden bir dava ile ilgili bir sorudur.Doğal olarak ben objektif olamayabilirim,bunu bir şekilde test etmek ve meslekdaşlarımın katkılarını almak istedim davada gelişme olursa sizleri bilendireceğim,her olayın kendine özgü olduğunun bilincindeyim merak edip veri az diyen olursa mümkün olduğunca objektif kalarak özel msj atabilirim cevaplarınız için şimdiden teşekür ediyorum.Saygılarımla.
Arsa sahibi müvekkiller ile müteahhit firma arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış ve sözleşmeye göre 24 ay içerisinde çarşı niteliğindeki inşaatın anahtar teslimi tamamlanması ve kiraya verilir hale getirilmesi gerekiyor.Firma kaba inşaatı bitiriyor ve sürenin bitimine çok az zaman kala inşaat faaliyetine son veriyor.Gecikme halinde gecikme tazminatına karar verilmiş. Ancak müvekkiller sözleşmeyi fesih etmeleri halinde işin içinden hiç çıkamıyacaklarını ve binayı bitirecek müteahhit bulamayacakları korkusuyla ihtarname çekmek yerine adi bir belge ile yeni bir süre veriyorlar yine her hangi bir faaliyet olmuyor bu ikinci sürenin bitimine çok az bir zaman kala firma inşaatı mevcut durumuyla satma kararı alıyor.Arsa sahipleri de buna sessiz kalıyorlar hatta safiyane olarak bir emlakçıya noterden yetki veriyorlar.Ancak bina satılamıyor.Bunun üzerine arsa sahipleri müteahhit şirketin işi bitirmesini şifahen istiyor.Ancak yine bir faliyet olmuyor,bunun üzerine arsa sahipleri ihtarnameyle sözleşmede yazılı madde gereğince teslimde gecikme ve temerrüt nedeniyle tazminat talebediyor ve akti fesih yetkisini saklı tutuyor ama fesih etmiyor.Firma inşaatın mevcut durumuyla satışına ilişkin kararı arsa sahipleriyle beraber verdiklerini müşterek alınan bu kararın inşaat ve imalat yükümlülüklerini ortadan kaldırdığını keza yine müştereken inşaata devam kararı alınmadan tazminatın işlemeyeceğini diğer yönden fesih hakkı saklı tutulmakla fiilen feshi istendiği ancak sadece tazminat istemi nedeniyle ihtarın bir temerrüt niteliği olmadığını diğer bir deyişe hukuken kendilerine inşaata devam et denmediğini iddia ediyor.Arsa sahipleri inşaat sözleşmesinde yazılı ilk süreden itibaren tazminatın işleyeceğini düşünerek pilot bir dava açıyor.bu sefer müteahhit firmada ihtara rağmen müşterek bir karar alamadıkları inşaata başlıyamadıkları bu nedenle kendilerinin de kira kaybı olduğu gerekçesi ile karşı dava açıyor.


Sayın Fevzi Yavuz,

1- Arsa sahiplerinin iradesi başından itibaren B.K. 158/2 de düzenlenen hem akdin icrasını hem de ceza-i şartın kendilerine ödenmesi yönündedir. Karşı taraf bu haktan açıkça feragat edildiğini kanıtlamak zorundadır.

2- Yüklenicinin
Alıntı:
Firma inşaatın mevcut durumuyla satışına ilişkin kararı arsa sahipleriyle beraber verdiklerini müşterek alınan bu kararın inşaat ve imalat yükümlülüklerini ortadan kaldırdığını keza yine müştereken inşaata devam kararı alınmadan
şeklindeki itirazının da B.K.16 ıncı maddesi karşısında dinlenmesi mümkün değildir. Siz sözetmemişsiniz ama taraflar arasındaki Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin resmi şekilde yapıldığını varsayıyorum. Dolayısıyla bu sözleşmedeki koşulların değiştirilmesi de aynı şekle tabidir. Yüklenici bunu kanıtlamak zorundadır.

3- Yüklenicinin "inşaatın devamına ilişkin bir ihtar çekilmediği" iddiası da hükümsüzdür. Kendisinin ana edimi inşaatın yapılıp bitirilmesidir.

4- Ceza-i şartın istenmesi için ihtarnameye de gerek yoktur. Çünkü sözleşmede 24 ay süre verilmiştir. Bu süre sonunda yüklenici temerrüde düşmüştür. Kaldı ki, arsa sahipleri ihtarname de çekmişlerdir.

5-Arsa sahiplerinin adi belge ile vermiş oldukları süre uzatımı konusunda tereddütüm var...Yukarıda 2 inci maddede sözleşmenin tadili için aynı şekilde yapılması kuralını uygularsak geçersizdir. Değilse ikinci sürede geçen bölüm tazminattan tenkis edilebilir diyebilirmiyiz?

6-Anlatımınızdan görüldüğü kadarıyla arsa sahiplerinden kaynaklanan bir gecikme olmadığına (davranışlarının dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, amacın yükleniciyi zarara uğratmak olmadığı )göre yüklenici ceza-i şarttan indirim de talep edemeyecektir.

7- Yüklenicinin "kira kaybı" istemesi tamamen hukuki temelden yoksundur. Taraflar arasındaki akit, iki tarafa da borç yükleyen akit tipidir. Yüklenicinin edimi inşaatın süresinde ve sözleşmeye uygun olarak bitirilmesidir. İnşaat bitmemiştir. Kendi edimini yerine getirmemesinden dolayı kira kaybı talep edemez.

Not: İzmir'den kopalı çok olmadı...Umarım unutmamışsındır.Eski dostları Sitemizde görmek çok güzel...Aramıza hoşgeldin...

Saygılarımla