İcra dairelerinin çalışma düzeni ile diğer kurumların çalışma düzeni aynı değildir. Örneğin nüfus,banka,maliye vs gibi dairelerdeki işleriniz için sıraya girersiniz, mahkemelerde duruşma sistemi vardır. Yani belli düzen ve tertip içerisinde işler yürütülmekte malesef icra dairelerinde böyle bir düzenleme bugüne kadar yaratılamamıştır. Sorun icra dairelerinden kaynaklanmamaktadır. Personel yetersizliğinden ve sistemden kaynaklanmaktadır. Siz günde 33 dosya haciz talebinde bulunacaksınız, ya diğerleri ne olacak binlerce dosya mevcut, bazen bir dosya bir günümüzü almakta, bazende günde 40 dosyada yaptığımız olmuştur, yaptığımız hacizler esnasında neyle karşılaşılacağı hususunda kim garanti verebilir. Haciz istemenize rağmen ilgili memur karşınızda oturup çay içip sohpet ediyorsa haklısınız, sadece o icra dairesinde sizin işiniz yoktur, talepler sırayla alınmamakta olduğu gibi alınsa bile bazı talepler incelemeyi gerektirmekte, yazışmaları yapılması lazım, dersinizki yazışmaları hatta kararlarıda biz hazırlıyoruz, sizin ne mecburiyetiniz var.Bu işleri yaparken siz kendinizi yasadan kaynaklanan mecburiyetten dolayımı yoksa icra dairelerindeki yoğun iş ve personel yetersizliğinden dolayı işlerinizin gecikmemesi için yardımcı olmaktamısınız. icra dairelerini ben acil servise benzetirim, günün her saati açık, istiyorsanız bir haftasonu gidin çoğu icra dairelerinin açık olduğunu görürsünüz, işler sadece hacizler değildir, evrak yerleştirme, satış hazırlıkları yapma muhabere işleri vs. gibi daha sizin birebir göremediğiniz yoğun farklı işler mevcut, oysa icra dairelerinde çalışan personelde diğer kurumlardaki memurlardan farkı yoktur. Buna rağmen en ufak bir aksamada bu özveriler gözardı edilmemesi lazım. birazda bardağın dolu tarafından olayları değerlendirelim.yasaya göre hacizler 3 gün içerisinde yapılması denilmekte isede bunun fiilen uygulama imkanı yoktur. Bu durumda örneğin sizden önce birisi gelip haciz istediğinde yolluğunu yatırıp memurun bu sorumluluktan kurtulabilmesi için hemen hacze çıktığında memura ne diyebilirsiniz. nihayetinde yasa gereği haczi derhal infaz etmektedir. Mahkemelerdeki personel yetersizliğide giderilmediği müddetçe icra dairelerine zaten hiç personel verilmez, hatta bazen personel yetersiz olmasına rağmen mahkemelerde personel eksilmesi halinde bile icra dairelerindeki personel alınarak mahkemelere bile görevlendirildikleri olmuştur. İcra Müdürlerinin konumlarıda belli değildir, diğer daire müdürleri sadece imza atmakta ve hertürlü imkan sunulmakta iken malesef icra dairelerindeki müdürler bazen mubaşir, bazen katip, bazen icra müdür yrd. vs gibi görevleride birlikte yürütmektedir. Başımdan geçen bir olayı anlatmadan geçemem, vatandaşın birisi gelip dosyasını sorduğunda ben kalkıp dosyayı arayıp arşivden çıkarıp incelerken bana sorduğu şey müdürbey nerde onunla görüşeceğim deyince ben müdürüm dediğimde inanamadı beni mubaşir zannetmiş, galiba ne demek istediğim bu örnekle bellidir. İcra dairelerinden sızlanmak yerine çözüm üretmenizi bende çözümün İcra ve İflas Genel Müdürlüğü adı altında bir birim oluşturularak devlet alacakları dahil tüm görev ve yetkilerin bu birimde oluşturulması halinde sorunların dahada azalacağı kanaatindeyim.