Mesajı Okuyun
Old 16-12-2005, 17:13   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Alıntı:
Dava, tapu kayıtlarında yazılı olan " vakıf şerhinin " silinmesi isteğine ilişkindir.Hemen belirtilmelidir ki; Vakıf Şerhi, kesinleşen Kadastro tesbitinden sonra 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmesini müteakip çap kaydına yazılmış ise; başka bir tahkike gerek duyulmaksızın silinme (terkin) isteğinin kabulüne karar verilmesi zarureti doğar.Bu kabulde (on yıllık sürenin geçmiş olması halinde) Vakıftan doğan hakkın Medeni Kanunun 764 maddesi anlamında "gayri menkul mükellefiyeti" niteliğini taşıması hukuki sonuç doğurmaz ve sürenin gözetilmesi zaruretini ortadan kaldırmaz.Ancak;şerh on yıllık süre geçirilmeden sicile yazılmış ve davalı Vakıflar idaresi "davanın reddine" ilişkin savunmada bulunmuş ise"vakfın türü ve tavize tabi olup olmama" yönünden bir soruşturmanın yapılması zorunlu hale gelir.T.C Yargıtay
1.H.D. Esas 2003 /11212 Karar 2003/12613


Yalnız burada dikkat edilmesi gereken bir husus var.3402 sayılı Kadastro kanununda yapılan ve vakıflarda 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağını öngören 2005 yasa değişikliği KAZANILMIŞ HAKLARI etkilemez. Yani kişinin vakıf şerhinin silinmesine dair kazanılmış hakkı doğmuşsa davası kabul edilir.