Mesajı Okuyun
Old 21-12-2008, 10:16   #2
Av.Necati Yaşbey

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım yardımcı olmak için yargıtay kararı ekliyorum. Ancak bu karar sizin kafanızı daha çok karıştıracak gibi. Bence ilk davayı açan siz olduğunuza göre iadeyi muhakeme isteyebilirsiniz.
Kolay gelsin selamlar

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 1988/11617

K. 1989/1652

T. 27.2.1989

• BİRBİRİNE AYKIRI İKİ KESİN HÜKMÜN VARLIĞI ( Yargılamanın İadesi Yoluna Başvurma Hakkının Kime Ait Olduğu )

• YARGILAMANIN YENİLENMESİ ( Birbirine Aykırı İki Kesin Hüküm Bulunması Halinde Kimin Bu Yola Başvurabileceği )

• LEHİNE KESİN HÜKÜM MEYDANA GELEN TARAF ( Birbirine Aykırı İki Kesin Hüküm Bulunması Halinde Yargılamanın İadesi Yoluna Başvurabilecek Olan Kişi )

• YARGILAMANIN İADESİ YOLUNA BAŞVURMA HAKKI ( Birbirine Aykırı İki Kesin Hüküm Bulunması Halinde )

1086/m.445


ÖZET : Birbirine aykırı iki kesin hükmün bulunması halinde, yargılamanın iadesi yoluna başvurma hakkı, yararına ilk hükmü alan kişiye aittir.
DAVA : İ. ile A. ve arkadaşları arasındaki iade-i muhakeme ( veraset ) davasının yapılan muhakemesi sonunda, iade-i muhakeme talebinin reddine dair verilen hüküm duruşmalı olarak davacı tarafından temyiz edilmişse de, temyiz eden vekilinin sonradan verdiği 8.2.1989 tarihli dilekçesi ile duruşma isteğinden vazgeçtiğini, dosyanın duruşmasız olarak incelenmesini istemiş olmakla; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Hükümler kesinleşince, taraflar yararına kazanılmış hak doğar. Birbirine aykırı kesin hükümler de meydana gelebilir. Bu durumda, yargılamanın iadesi yolu ile hüküm ortadan kalkmadıkça iki hüküm de kesin hüküm niteliğini korur. Bu ise, toplumu tedirgin edip, hak çatışmalarının meydana gelmesine yol açar. Bundan ise toplum huzursuz olur. Kişiler zarar görür. İşte buna çare bulunmuş, yargılamanın iadesi yolu kabul edilmiştir. HUMK.`nun 445/10. maddesinde, birbiri ile özünde çelişen iki ayrı ilamın varlığı halinde ilk kararı alıp da yararına kesin hüküm meydana gelen kişiye, sonradan ilam alan kişi muarazada bulunduğu için, lehine evvela kesin hüküm meydana gelen kararın tarafı, sonradan başkasının aldığı ve kesinleştirdiği hükmün, yargılamanın iadesi yolu ile iptalini ( ortadan kaldırılmasını ) isteyebilir ( HUMK. 445-450 ). Bilimsel görüş de bu doğrultudadır ( Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 4. baskı, 1984 Cilt: Sh. 3633 ).
Olayda ilk hüküm davalı tarafça alınmış, karar kesinleşmiş, böylece yararına kesin hüküm doğmuştur. Davacı taraf ise daha sonra yararına karar almış, o da kesinleşmiş ve onlar lehine de kesin hüküm meydana gelmiştir. Şu durumda az önce açıklandığı gibi yargılamanın iadesini istemek hakkı, ilk hükmü alan ve temyize konu davada davalı safında yer alanlara aittir. İkinci hükmü alan ve bu davanın davacısı olan kişinin dava hakkı yoktur. Davanın reddi sonucu itibari ile doğrudur.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMSINA, 27.2.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.