Mesajı Okuyun
Old 05-04-2012, 05:54   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Salim
Bay (X) ve bayan (Y) reşit , evlenme çağında ve bekar iki gençtir. Bir araya geldikleri dönemde aralarında toplamda iki-üç defa olmak üzere cinsel birliktelik yaşamışlardır. Bu arada bayan Y' nin başka erkeklerle de ilişkii vardır. Derken bayan (Y) hamile olduğunu ve çocuğunun (X)'ten olduğunu iddia eder. Sonuçta hamilelik doğumla sonuçlanır ve bayan Y, X'e babalık davası açar. X ise çocuğun kendisinden olmadığından emindir. Sonuçta DNA testi yapılır ve Adli Tıp raporuyla çocuğun X'ten olmadığı anlaşılır, tabi babalık babalık davası da mahkemece reddedilir.

Bu aşamada bayan Y ve aile fertleri her yerde çocuğun babasının X olduğunu iddia ile X hakkında sağda solda sürekli konuşurlar. X bulunduğu yerde tanınan bilinen birisidir, esnaftır. Bu babası belli olmayan çocuğun kendisine isnad edilmesi onu çevresinde çok yıpratır, türlü dedidokularla ciddi anlamda sıkıntı yaşar. Kendi ailesi bu yüzden kendisini dışlar, 4 ay süreyle evine ailesinin yanına gelemez. Bu arada bayan Y ve ailesi çocuğun kendisinden olduğu konusunu her yerde anlatırlar ve kendisine de bu konuda baskı yaparak hemen evlenmeye razı etmek isterler. Sodnuçta çocuğun babasının X olmadığı, başka birisi olduğu (kim olduğunu tabi ancak annesi bilebilir) anlaşılır.
Şimdi bay X bu olay nedeniyle heryerde kendisine ait olmayan çocuğun kendisine ait olduğu şeklinde konuşan, isnadlarda bulunan ve hatta dava açan kız Y'ye ve ailesine karşı manevi tazminat davası açmak istiyor, sizce kazanma olasılığı nedir?

Gerçek olmayan her isnat, bir haksız fiildir. BK 41 uyarınca haksız fiili işleyen kişi, bundan doğan maddi ve manevi zararı karşılamak zorundadır. Olası bir tazminat davasının kazanılabileceği kanaatindeyim.