Mesajı Okuyun
Old 22-08-2008, 11:02   #8
ekinheval

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/12-428
K. 2001/426
T. 23.5.2001
• ÖDEME EMRİNİN İPTALİ TALEBİ ( Ödeme Emrinin Borçluya Tebliğinde Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Eklenmemiş Olması )
• TAKİP DAYANAĞI KREDİ SÖZLEŞMESİ ( Borçluya Gönderilecek Ödeme Emrine Eklenmemesi Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )
• ŞİKAYET ( Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Tebliğ Edilen Ödeme Emrine Eklenmemiş Olması Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )
2004/m.16,58,61
ÖZET : Genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliği yasal zorunluluktur.
DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Söke İcra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın reddine dair verilen 13/10/1999 gün ve 1999/298 E-288 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22/02/2000 gün ve 2000/1905-2784 sayılı ilamı ile; ( ...Borçlu, merciiye yaptığı başvuruda takibin iptali yanında ödeme emrinin iptalini de istemiştir. Ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayetini ise İİK.nun 58. maddesi uyarınca takibe dayanak yapılan belgenin icra dosyasına ve ödeme emrine eklenmediğini göstermiştir. Sözü edilen ödeme emrine karşı çıkılması İİK.nun 16. maddesi doğrultusunda yapılan şikayet olduğundan doğrudan merciiye başvurulmasında bir usulsüzlük yoktur. Takibin şekline göre esasla ilgili itirazlarını icra dairesine yapmış olması bu şikayetin dinlenmesine engel teşkil etmez. Ödeme emrine şikayet yoluyla karşı çıkılmaması halinde, bu şikayet itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilemez. Merciin borçlunun asıl itirazlarına yönelik itirazlarını, takibin şekline göre reddetmesi doğru ise de ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti değerlendirmemesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliğinin yasal zorunluluk bulunmasına, her ne kadar Özel Daire yukarıda belirtilen bozma ilamında "ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin değerlendirilmediği" şeklinde bir saptamada bulunmuş ise de, yerel mahkemenin İİK.nun 61. maddesine aykırı olarak, takip dayanağı belgelerin icra dairesi'nde inceleme olanağının bulunduğu şeklindeki gerekçe ve değerlendirmenin isabetsiz bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23/05/2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.