Mesajı Okuyun
Old 13-04-2009, 08:32   #6
hilallal

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 13
Esas No.
2004/17401
Karar No.
2005/1770
Tarihi
08.02.2005
2886-DEVLET İHALE KANUNU/62/75
DEVLETİN ÖZEL MÜLKÜ
KİRA SÖZLEŞMESİ
ÖZET
DAVA KONUSU TAŞINMAZ DEVLETİN ÖZEL MÜLKÜ OLDUĞU GİBİ, ARSA OLARAK DAVACILARA 2886 SAYILI YASAYA GÖRE KİRAYA VERİLİP, ÜZERİNDEKİ TESİSLER DAVACILAR TARAFINDAN YAPILDIĞINDAN, TARAFLAR ARASINDAKİ KİRA SÖZLEŞMESİ HAKKINDA 6570 SAYILI YASA HÜKÜMLERİ UYGULANAMAZ
G. K. vekili avukat İ. Y. ile Bursa Defterdarlığı Milli Emlak Müdürlüğü vekili avukat N. E. Y. vs. aralarındaki dava hakkında Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 6.2.2003 tarih ve 792-115 sayılı hükmün Dairenin 17.5.2004 tarih ve 17410-7410 sayılı ilamiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşuldu.
Davacı, arsa niteliğinde olup davalı idarenin mülkiyetinde bulunan taşınmazdan 2000 yılında arsa olarak yer kiralayıp üzerine dükkan inşaa ettiğini, kira süresinin üç yıl olduğunu, kira sözleşmesinin 6570 sayılı yasaya tabi olduğu ve kira süresi sona ermediği halde davalı idarenin, idari kararla kendilerini tahliye etmek istediğini bildirip, kira sözleşmesinin 6570 sayılı yasa kapsamında olduğunun, kira süresinin dolmadığının ve kiracılık sıfatlarının tesbiti ile muarazanın menine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, devlete ait taşınmazların kira sözleşmeleri hakkında 6570 sayılı yasa hükümlerinin uygulanamayacağını, davacı kiracılarını kira ödemediklerinden sözleşmelerinin fesih edildiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafın temyizi üzerine hüküm düzeltilerek onanmış, davalı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Bursa ili Osmangazi ilçesi Çekirge Mahallesinde kain 3200 ada 2 parsel sayılı arsa niteliğinde olup, devletin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazdan, dükkan yeri olarak noterde düzenlenen 15.9.2000 tarihli üç yıl süreli kira sözleşmesi ile davacı 2886 sayılı yasaya göre açılan ihale sonucu düzenlenen sözleşme ile kiraya verildiği, kira süresinin yer teslim tarihinde başlayacağı, kiralanan taşınmaz üzerindeki dükkanın davalı idareye ait olmayıp davacılar tarafından yapıldığı hususları tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu gibi, taraflar arasında da çekişmesizdir. Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufunda bulunan taşınmazlar 2886 sayılı yasanın yürürlüğe girmesi ile 6570 sayılı yasa kapsamından çıkanldığından bu taşınmazların kira sözleşmeleri hakkında 6570 sayılı yasa hükümleri uygulanmaz. Bu tür nitelikteki taşınmazların kira sözleşmeleri, 2886 sayılı yasanın 75. maddesi hükmü uyannca kira süresinin bitim tarihinde sona erer. Kaldı ki arsa, olarak kiraya verilen taşınmazlann üzerine, kiracı tarafından musakkaf nitelikte tesis ve bina yapılması, kiralananın arsa vasfını kaldırmaz ve taşınmaz hakkında 6570 sayılı yasanın uygulanmasını da gerektirmez. Yargıtay'ın ve dairemizin istikrar bulmuş uygulaması bu yöndedir.
Dava konusu taşınmaz devletin özel mülkü olduğu gibi, arsa olarak davacılara 2886 sayılı yasaya göre kiraya verilip, üzerindeki tesisler davacılar tarafından yapıldığından taraflar arasındaki kira sözleşmesi hakkında 6570 sayılı yasa hükümleri uygulanamaz. Kira sözleşmesindeki üç yıllık süre bitmemiş ise de, davacıların kiralan, kendilerine gönderilen ihtara ve verilen süreye rağmen ödemediklerinden, kira sözleşmesine aykırı davrandıklarından, 2886 sayılı yasanın 62. maddesine göre kira sözleşmelerinin fesih edildiğine, bu nedenle davacıların fuzuli şagil durumuna düştüklerinden kiracılık sıfatlarının kalmadığına dair, davalı idarenin savunmasına ve dosyaya sunulan bu konudaki belgelere, davacılar tarafından karşı çıkılmamış, kirayı süresinde ödediklerini temerrüde düşmediklerini ileri sürmemişler, sadece kira sözleşmesinin 6570 sayılı yasaya tabi olduğunu ve kira süresinin bitmediğini bildirmişlerdir. Öyle olunca, 2886 sayılı yasaya göre kiraya verilen taşınmazın kira sözleşmesinin, davacılann sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle idarece 2886 sayılı yasanın 62. maddesine göre feshedilip, aynı yasanın 75. maddesine göre işlem yapılması da yasaya uygundur. Davacılann kiracılık sıfatları kalmamıştır. Mahkemece bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Temyiz olunan mahkeme karannın davalı lehine açıklanan gerekçelerle bozulması gerekirken zuhulen vekalet ücretinden düzeltilerek onandığı bu defa yapılan inceleme ile anlaşılmış olmakla davalının karar düzeltme istemi kabul edilmeli, Dairemizin düzeltilerek onama ilamı kaldırılmalı, belirtilen nedenlerle mahkeme hükmü davalı yararına bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalının karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 17.5.2004 tarih, 2003/17410 esas 2004/7410 karar sayılı düzelterek onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, 8.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 13
Esas No.
1995/5627
Karar No.
1995/6192
Tarihi
22.06.1995
2886-DEVLET İHALE KANUNU/75
ARSA OLARAK KİRALANAN TAŞINMAZ
ÇAY BAHÇESİ OLARAK KİRALANAN TAŞINMAZ
TAHLİYE İÇİN UYGULANACAK KANUN MADDELERİ
ÖZET
KİRA SÖZLEŞMESİNDE KİRALANANIN ÇAYBAHÇESİ OLMASI NEDENİYLE SONRADAN BUNUN ÜZERİNE KİRACI TARAFINDAN MUSAKKAF NİTELİKTE BİNA YAPILMIŞ OLSA DAHİ ONUN ARSA NİTELİĞİNİ DEĞİŞTİREMEZ.
DAVA : Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediyesi arasında düzenlenen 1.8.1985 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile Tuzla Yalıboyu Caddesi Pafta 40, parsel 516 nolu Çaybahçesi olarak işletmek üzere kiraladığını, sözleşmenin 3. ve 4. maddelerindeki açıklığa dayanarak arsa üzerine binalar yaptığını, sonradan bu yerin mülkiyetini davalı Belediyeye devrettiğini davalı Belediyenin 31.7.1994 tarihinde çektiği ihtarname ile bu yeri tahliye etmesini istediğini, kiralanan arsa üzerine yapılan muzakkaf binalarla 6570 sayılı kanun hükümlerine bağlı bir konuma girdiğini, bu nedenle olayda 2886 sayılı kanunun 75. maddesinin uygulanamayacağını ileri sürerek kiracılığının tespitine ve davalının vaki muarazasının menine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Belediye, taşınmazın 2886 sayılı kanuna bağlı bulunduğunu kira sözleşmesinin 19. maddesinde kiracının sözleşme sonunda kiralananı boşaltmadığı takdirde 2886 sayılı kanunun 75. maddesi hükümlerinin uygulanacağının kararlaştırıldığını savunmuş; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mülkiyeti başlangıçta İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait Çaybahçesinin 1.8.1985 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli sözleşme ile davacıya kiralandığında ve sonradan kiralananın davalı Tuzla Belediyesine devredildiğinde, sözleşmenin tarafları rızasıyla yıldan yıla uzayarak en son 31.8.1994 tarihine kadar devam ettiğinde uyuşmazlık yoktur. Arsa olarak kiraya verilen Çaybahçesi üzerine davacı tarafından kira sözleşmesinin davamı sırasında bina yapıldığı da tarafların kabulündedir. Başlangıçta arsa olması nedeniyle kiralananın 6570 sayılı kanuna tabi olmadığı gerek taraflar ve gerek mahkeme tarafından kabul edilmiştir. Ne var ki davacı arsa üzerine yapılan binalar nedeniyle kiralananın musakkaf hale geldiğini ve bu nedenle uyuşmazlığa 6570 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerektiğini iddia etmektedir. Oysa kira sözleşmesinde kiralananın çaybahçesi olması nedeniyle sonradan bunun üzerine kiracı tarafından musakkaf nitelikte bina yapılmış olsa dahi onun arsa niteliğini değiştiremez. Yargıtayın uzun yıllardan beri süregelen uygulaması da bu yoldadır.
Gerek bilirkişinin raporu ve gerek onu esas alan mahkemenin aksine kabulü bu nedenle itibara şayan görülmemiştir. Bu durumda sözleşmenin Borçlar Kanununun hükümlerine tabi olduğunun kabulü zorunludur. Kaldı ki şartnamenin 19. maddesinde kira süresinin sona ermesi halinde 2886 sayılı kanunun 75. maddesi hükümlerinin uygulanacağı kararlaştırılmıştır.
Böylece davalı belediyenin kira süresinin 31.7.1994 tarihinde sona ermesi nedeniyle tahliye istemesinde kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır. O halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle isteğin kabul edilmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.6.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.