Mesajı Okuyun
Old 08-10-2018, 08:53   #3
ismailarslan

 
Varsayılan

Mahkeme bu davada şuna göre karar tesis etmiş:

1- Önce alınan rapor usülüne uygun mu (ki uygun)
2- Sürekli ibaresi bulunanlardan yeniden rapor istenilmeyeceğine dair kuralın ihlali
3- Bir haktan yararlanırken o hakkı sağlayan kuralların sürekli olacağına dair beklentilerini boşa çıkaracak işlemler tesis edilmesinin sosyal hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayacağı

Aynı mahkeme 2018/742 ve 744 sayılı kararlarla MTV ve KDV için yapılan işlemleri de iptal etmiştir.

Kararın tam metni aşağıdadır:

T.C.
KAYSERİ
VERGİ MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/106
KARAR NO : 2018/743
DAVACI: xxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxx
VEKİLİ: AV. İSMAİL ARSLAN
Turgut Reis Mah. Bağdat Cad. 190- 6. Daire Kat:2 Kocasinan/KAYSERİ
DAVALI: KAYSERİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
VEKİLİ: AV. KÜBRA ŞAHİN ÖGET
Plevne Mah. Serin Sok. No:8-KAYSERİ

DAVANIN ÖZETİ: 4760 sayılı Yasa ile düzenlenen malul ve engellilerin taşıt alımına ilişkin istisnadan yararlanan davacının sağlık kurulu raporunun teyidinin davalı idarece raporu düzenleyen sağlık kuruluşundan sorulması üzerine davacının engellilik oranının %78 olduğunun anlaşılmasından nedeniyel davacının özel tüketim vergisinden istisna tutulamayacağından bahisle davacı adına 2012/2 dönemi için yapılan vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık bulunmadığı, yasa koyucunun engelli yurttaşların hayatlarını bir nebze kolaylaştırmak amacıyla engelli yurttaşlar lehine getirdiği düzenlemelerin davalı idarece kötü niyetli olarak dar yorumlanması sonucu bir çok engellinin vergi istisnasından yararlanmasının önüne geçilmeye çalışılmasının sosyal hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu, davacının sürekli olarak %90 engelli raporuna sahip olduğu hususunun açık ve net olmasına karşın daha sonradan belirlenen engellilik oranlarının muafiyet kapsamından çıkarılarak cezalı tarhiyat yapılmasına gerekçe gösterilemeyeceği ileri sürülerek kaldırılması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Malul ve engellilerin taşıt alımına ilişkin istisnadan yararlanan davacının sağlık kurulu raporunun teyidinin raporu düzenleyen sağlık kuruluşundan sorulması üzerine davacının engellilik oranının %78 olduğunun tespit edilmesi nedeniyle davacı adına yapılan dava konusu cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Kayseri Vergi Mahkemesi'nce, dava dosyası incelenerek gereği düşünüldü:

Dava, davacı adına 2012/2 dönemi için yapılan vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisi tarhiyatının kaldırılması istemiyle açılmıştır.

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun "verginin konusu" başlıklı 1. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tâbi olanların ilk iktisabının bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisine tabi tutulduğu, "Diğer istisnalar" başlıklı 7. Maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tâbi mallardan; 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, engellilik oranı % 90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından, beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabının vergiden müstesna edildiği kural altına alınmıştır.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 20. maddesinde, verginin tarhının, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibarıyla tespit eden idari bir işlem olduğu açıklanmıştır.

Beyana dayanan vergilerde asıl olan, verginin mükellef tarafından belli dönemlerde beyan edilen matrah üzerinden hesaplanması olup beyanının doğru olmadığının kanıtlanması durumunda ise noksan ödenen veya hiç ödenmeyen vergi, vergi idaresince yasada öngörülen tarh yöntemleri kullanılmak suretiyle tarh edilir.

Bu tarh yöntemlerinden birisi olup 213 sayılı Kanunun tarh ve tahakkuk usulünü düzenleyen ikinci kısmında yer alan 30. maddesinin birinci fıkrasında; re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanarak, inceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkının resen takdir olunmuş sayılacağı kuralına yer verilmiştir.

Belirtilen tanımdan da anlaşılacağı üzere, vergi idaresince re'sen vergi tarh olunabilmesi için öncelikle, re'sen takdir olunmuş bir matrah veya matrah farkının varlığı gereklidir. Başka bir anlatımla, vergi idaresince re'sen yapılan vergi tarhının hukuken geçerli olabilmesi için, bu tarhiyatın, 213 sayılı Kanunun 74. maddesi uyarınca matrah takdiri yapmakla görevli bulunan takdir komisyonunca takdir olunan ya da 135. maddesi uyarınca vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenen inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah farkına dayandırılmış olması gerekmektedir.

Diğer yandan, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu'nun, "Verginin Mevzuu" başlıklı 1/a maddesinde; Karayolları Trafik Kanununa göre trafik şube veya bürolarına kayıt ve tescil edilmiş bulunan motorlu kara taşıtlarının motorlu taşıtlar vergisine tabi olduğu belirtilmiş; 2/1 maddesinde; "motorlu taşıt", karada, havada insan, hayvan ve eşya taşımaya yarayan ve makine kuvvetiyle hareket eden taşıtlar olarak tanımlanmış; "Mükellef" başlıklı 3. maddesinde; motorlu taşıtlar vergisinin mükellefinin; trafik sicili ile Ulaştırma Bakanlığınca tutulan sivil hava vasıtaları sicilinde adlarına motorlu taşıt kayıt ve tescil edilmiş olan gerçek ve tüzel kişiler olarak gösterilmiş; 7. maddesinde, motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetinin, motorlu taşıtların trafik sicili ile Ulaştırma Bakanlığı tarafından tutulan sivil hava vasıtaları siciline kayıt ve tescili ile başlayacağı kuralına yer verilmiştir.

Öte yandan aynı Kanunun "İstisnalar" başlıklı 4/c maddesinde, sakatlık dereceleri % 90 ve daha fazla olan malul ve engellilerin adlarına kayıtlı taşıtlar ile diğer malul ve engellilerin, bu durumlarına uygun hale getirilmiş özel tertibatlı taşıtları motorlu taşıtlar vergisinden müstesna tutulmuştur.

Yukarıda yazılı düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, belli bir oranda sakatlık derecesi bulunan malul ve engellilerin adlarına kayıtlı taşıtların motorlu taşıtlar vergisi ve özel tüketim vergisi yönünden istisna edildiği görülmektedir.

Öte yandan özür durumunun tespitine yönelik olarak, 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin Özürlü sağlık kurulu raporunun geçerlilik süresi başlıklı 13. Maddesinde (1) Özürlü sağlık kurulu raporunun sürekli olup olmadığı ile süreli raporlarda raporun geçerlilik süresi mutlaka belirtilir. (2) Özürlü sağlık kurulunca kişinin özür durumunun sürekli olduğuna karar verilmesi durumunda, özürlü sağlık kurulu raporunun ilgili bölümünde bu durum belirtilir. Ancak özür durumunun değişmesi halinde, kişinin talebi üzerine rapor ve buna bağlı kişinin özür oranı yeniden belirlenir. (3) Özürlü sağlık kurulunca özürlünün özür durumunun sürekli olmadığına karar verilmesi halinde de bu husus ilgili bölümde belirlenerek özürlü sağlık kurulu raporunun geçerlilik süresi belirtilir. Zaman içinde değişebilen veya kontrolü gerektiren hastalıklar, hastanın önceki özürlü sağlık kurulu raporu da kurula sunularak, özürlü sağlık kurulunun belirleyeceği süre içinde yeniden görüşülür ve karara bağlanır. (4) Bu Yönetmelik hükümlerine göre alınmış olan sürekli raporlar ile süreli raporların geçerlilik süresi dolmadan tekrar rapor alınmak istenmesi durumunda, mükerrer rapor tanzimini önlemek maksadıyla, ilgililerin daha önce özürlü sağlık kurulu raporu alıp almadıklarına ilişkin beyanı istenir. İlgilinin beyanı üzerine veya bir başka şekilde, evvelce özürlü sağlık kurulu raporu verilmiş olduğunun tespiti halinde tekrar rapor verilmez. Kullanım amacına uygun olarak düzenlenmiş ve bu Yönetmelik hükümlerine göre alınmış olan sürekli raporlara sahip kişilerden kurumlarca yeniden rapor istenilmez, kuralı yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; Kayseri Devlet Hastanesi'nin davacı adına düzenlediği xx.xx.2006 tarih ve xxxx numaralı özürlüler için sağlık raporunda davacının sürekli olarak %91 oranında özürlü olduğunun tespit edilmiş olması nedeniyle motorlu taşıtlar ve özel tüketim vergileri istnasından yararlanan davacının özür oranın davalı idarece ilgili sağlık kuruluşuna sorulması üzerine davacı adına Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nce xx.xx.2010 tarihinde düzenlenen raporda özürlülük oranın %78 olarak belirlendiğinden bahisle davacı adına vergi ziayı cezalı özel tüketim vergisi tarhiyatı yapılmasına binaen bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda her ne kadar davalı idarece davacının vergi istisnasından yararlanmasının dayanağı olan xx.xx.2006 tarihli %91 sürekli özürlü raporundan sonra özür oranını %78 olarak gösteren xx.xx.2010 tarihli rapor tespit edilmiş ise de; engellilerin hayatlarını kolaylaştımak amacıyla getirilen düzenlemelerde istisnadan yararlanancak engellilerden sağlık raporlarında "sürekli" ibaresi bulunanlardan yeniden rapor istenilmeyeceğine dair kurala rağmen, davacının istisnadan yararlanmasının dayanağı olan ve usulüne uygun olarak düzenlenmiş bulunan sürekli olarak %91 oranında özürlü olduğuna dair sağlık kurulu raporunun yok sayılarak davacı adına cezalı tarhiyat yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gibi bireylerin hukuk devletinde bir haktan yararlanırken o hakkı sağlayan kuralların sürekli olacağına dair beklentilerini boşa çıkaracak işlemler tesis edilmesi sosyal hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, dava konusu cezalı tarhiyatın kaldırılmasına, aşağıda dökümü yapılan 125,10-TL yargılama giderinin ve 1.210,00-TL vekalet ücretinin davalı idarece davacıya ödenmesine, artan posta avansının kararın kesinleşmesi üzerine davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Anakara Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere, 19/07/2018 tarihinde karar verildi.

HAKİM
BÜLENT SAVAŞ GÜLER
37849