Mesajı Okuyun
Old 12-07-2013, 10:46   #5
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
5.Hukuk Dairesi

Esas: 2012/25474
Karar: 2013/508
Karar Tarihi: 21.01.2013

KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ DAVASI - DAVANIN PASİF HUSUMET EHLİYETİ YOKLUĞUNDAN REDDİNE KARAR VERİLDİĞİ - KARŞI TARAFIN RIZASI OLMAKSIZIN HAKİM TARAFINDAN TARAF DEĞİŞİKLİĞİ KABUL EDİLMEDİĞİ - DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLDİĞİ

ÖZET: Mahkemece, davalı tarafça taraf değişikliğine açıkça muvafakatı olmadığından bahisle davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, kanun maddesinde yazılı olduğu şekilde, davacı tarafça hukuki el atmadan hangi idarenin sorumlu olacağının bilinmemesi, davalı tarafın yanlış gösterilmesi dürüstlük kuralına aykırı olmayıp, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmakta olup, karşı tarafın rızası olmaksızın hakim tarafından taraf değişikliği kabul edilmelidir. Bu nedenle, davalı tarafın, taraf değişikliği talebinin kabulüyle işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken davanın reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir.

(6100 S. K. m. 124) (3194 S. K. m. 10)

Dava: Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Yapılan incelemede; dava konusu taşınmazın 2000 yılında kesinleşen 1/1000 ölçekli imar planında <Sağlık Alanı> olarak ayrıldığı, ancak fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı uyarınca imar planında ilköğretim, yol ve lise alanı gibi kamu hizmetine ayrılmış bulunan yerlere el atılmamış olsa dahi bedeline hükmedileceğine ilişkin kararı da gözetilerek, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 2000 tarihli 1/1000 ölçekli imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde Sağlık Bakanlığı tarafından ayrılma, amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedeli ödenmelidir.

Öte yandan mahkemece, davalı tarafça taraf değişikliğine açıkça muvafakatı olmadığından bahisle davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, HMK'nun 124. maddesinin 3. ve 4. bendlerinde yazılı olduğu şekilde, davacı tarafça hukuki el atmadan hangi idarenin sorumlu olacağının bilinmemesi, davalı tarafın yanlış gösterilmesi dürüstlük kuralına aykırı olmayıp, kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmakta olup, karşı tarafın rızası olmaksızın hakim tarafından taraf değişikliği kabul edilmelidir.

Bu nedenle, davalı tarafın, taraf değişikliği talebinin kabulüyle işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı nedenle davanın reddine karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı