Mesajı Okuyun
Old 14-12-2011, 16:24   #26
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan Karar

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

Esas: 2005/4465
Karar: 2006/4580
Tarih: 24.04.2006

KARAR METNİ:
YARGITAY KARARI

Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 5.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 23.12.2004 gün ve 2004/158-2004/787 s. kararın Yargıtayca tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve bütün belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin davalının ortağı olduğunu, anasözleşmenin 19 uncu maddesinde ortaklarla şirket arasındaki uyuşmazlıkların hakem vasıtasıyla çözüleceği yönünde hüküm bulunduğunu, anılan düzenlemenin hükümsüz olduğunu, arazi alımları ve şirkete devirlerde bazı ortaklara haksız kazançlar temin edildiğini, şirketin zarar etmeye başladığını, kendisinin ortaklar kuruluna çağrılmadığını, şirket müdürünün şahsi işleri dolayısıyla Amerika'da bulunduğunu, işleri vekaleten yürüttüğünü, çok sayıda aracının bakımsız bırakıldığını, gereksiz personel çalıştırıldığını ileri sürerek, müvekkilinin ortaklıktan ayrılmasına, ortaklık payı olarak 150.000.000.000.-TL ve 30.000.000.000.-TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, taraflar arasında daha önce sebebi, yanları ve maddi vakıaları aynı olan birisi hakemde olmak üzere iki dava görüldüğünü, kararların kesinleştiğini, kesin hüküm bulunduğunu, anasözleşmede tahkim şartının olduğunu, öncelikle uyuşmazlıkta hakemin görevli bulunduğunu, kötü yönetime dair bütün iddiaların yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve bütün dosya kapsamına göre, davanın şirket ortaklığından ayrılma, ortaklık payının tespiti ve tahsili istemlerine yönelik olduğu, davalı şirket anasözleşmesinin 19 uncu maddesinde gerek ortaklar arasında gerekse ortaklar ile şirket arasında çıkacak ihtilafların tahkim yolu ile halledileceğinin düzenlendiği, davacının aynı istemle Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açtığı davanın reddine karar verildiği, keza hakem heyetinde açtığı davanın da ret edildiği, her iki kararın kesinleştiği, davacının bu defa aynı sebeplerle eldeki davayı açtığı, kesin hükmün bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, limited şirket ortaklığından çıkma, ayrılma payı ve kötü yönetim sebebiyle uğranılan zararın tahsili ile anasözleşmenin ortaklarla şirket arasındaki uyuşmazlığın hakem vasıtasıyla çözüleceğine dair hükmünün iptali istemlerine ilişkindir. Davacı vekili, her ne kadar talep sonucunda belirtmemiş ise de sair istemlerinin yanında dava dilekçesinin konusu bölümünde ve içeriğinde ortaklarla şirket arasındaki uyuşmazlıkların hakem vasıtasıyla çözüleceğine ait anasözleşmenin 19 uncu maddesinin de iptal edilmesine karar verilmesini istemiştir. Bu talebini 27.10.2004 günlü zapta geçen beyanlarında da tekrar etmiştir. Ancak, mahkemece anılan istek hakkında hiçbir değerlendirme yapılmamıştır. O halde, davacının anasözleşmenin iptali yönünde açtığı bir davasının olup olmadığı irdelenmeden, bu hususta olumlu yada olumsuz bir karar verilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.

2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan sebeple sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Corpus Arşiv

[Copyright © Ced Dağıtım Medya Yazılım - Corpus Mevzuat ve İçtihat Programı]