Mesajı Okuyun
Old 30-05-2008, 22:18   #39
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan RıFaT
Türkiyede tıpçılar(tabibler) baytarları olarak tabib olarak kabul etmezler.Hekim olarak kabul ederler.Hayvan hekimi.

Altta italik harflerle yazılanlar Türk Tabipler Birliği'nin internet sitesinden alınmıştır. Okuyunca Türkiye’de tıpçıların sadece 'baytarları'(benim tercihim Veteriner) değil kendilerini’de ‘‘Hekim’ olarak kabul ettiklerini göreceksiniz.

Alıntı: Türk Tabipleri Birliği (TTB ) Tarihçe
Türkiye'de Tabip Odaları Etibba Odaları adıyla "Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair 11 Nisan 1928 tarih ve 1219 sayılı kanuna müteferri Etibba Odaları Nizamnamesinin Maddei Muakkatesi ahkamına tevfikan"

kurulmuşlardır.

23.1.1953 tarihinde yürürlüğe giren 6023 sayılı kanunla Türk Tabipleri Birliği kurulmuştur.



....ve günümüz Türkiye’sinin tıp çevrelerinde ‘Tabip’ kelimesi neredeyse 1953 yılında çıkarılan bu yasaya münhasırdır. Türkiye’deki tıp çevreleri, küçük bir azınlığın dışında, sadece ve sadece ‘Hekim’ kelimesini kullanmaktadır. Türk Tabipleri Birliği(TTB) tamlaması bir ambalajdan, bir levhadan başka birşey değildir. TTB’nin tarihini ve gelişimini bilmeyenler için ambalaj ve levha yakıştırmaları garip gelebilir. Merak edip araştıranlar yazdıklarımın doğru olduğunu göreceklerdir. Bu konuda internette yeteri kadar kaynak var. En iyi kaynak bence TTB’nin allta verdiğim linki ve 64 ildeki Tabip Odaları’nın linkleri.

Aşağıya TTB’nin tarihçesinden birkaç örnek veriyorum(Kaynak TTB İnternet Sitesi):

1980 öncesi son Büyük Kongre (28. Kongre) 1979 Haziran'ında İstanbul'da yapılır,
Bu kongrede şu karar alınır:

Alıntı: 2-Yüksek Hekimler Kurulu
Israrla üzerinde durduğumuz, mesleğimiz için büyük bir güvence, örgütlü savaşımımız için büyük bir aşama olacak "Yüksek Hekimler Kurulu" bizzat Sayın Sağlık Bakanı'nın kamuoyuna açıkladığı gibi benimsenmiş durumdadır.

Alıntı: TTB 29. Büyük Kongresi Kararlar Komisyonu Raporu
.......
2-Günümüzde işkenceler konusunda daha aktif girişimlerde bulunulmasına ve Barolar Birliği ile birlikte davranılmasına,.....
....
7-Hekimin Sesi ve Toplum ve Hekim'in üyelerimizin istemlerine daha uygun bir niteliğe kavuşturulması,....


Alıntı:
1987-88 yıllarının geniş hekim eylemliliği örgüte canlılık katmıştır. 4 Eylül 1988'deki TTB Temsilciler Meclisi'nde geniş bir katılım olmuş ve "hekimlik onuru ve özlük hakları bildirgesi" yayınlanmıştır. Bunun ardından ATO'nun örgütlenme çabası ile 3 il'de geniş katılımlı beyaz yürüyüşler yapılmıştır. O dönemde odalarımızı canlandıran Ankara Tabip Odası'nın başlatığı bu eylemlerle ilgili Merkez Konseyi'nin yazıları şöyle:

Tarih:25.10.1988
Sayı:3254/3293-88
TABİP ODASI BAŞKANLIĞINA

Ankara hekimleri 23 Ekim 1988 günü Ankara'da hasta ve hekim haklarını savunduklarını duyurmak için görkemli bir yürüyüş yapmıştır. Ankara Tabip Odası'nın üçbin küsur üyesi olduğu hatırlanırsa, yürüyüşe ikibinden fazla hekimin beyaz gömlekleri ile katılması hekimlerimizin haklarını savunma konusunda kararlılığının kanıtıdır.


Kaynak: http://www.ttb.org.tr/



Haber:
Alegria 05-15-2007, 02:52 AM

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Başhekimlerden sonra hekimlerin de muayenehanelerini kapatacağız” sözleri, hekimleri ikiye böldü. Bazı hekimler, ücretlerinin iyileştirilmesi şartıyla bu öneriye katılırken, bazıları da tercih yapmak zorunda bırakılırlarsa muayenehaneyi seçeceklerini açıkladı

Helin Aygün/Ankara
Hekimler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Devlet hastanelerinde başhekimlerden sonra hekimlere de muayenehane açma yasağı getireceğiz” açıklamasını değerlendirdi. Bu kararın bıçak parası ve yatış parası gibi uygulamaları önleyemeyeceği görüşünde birleşen klinik şefleri ve öğretim üyeleri, muayenehanelerin kapatılması fikrine farklı yaklaştı. Görüşlerini aldığımız hekimlerin bir kısmı, kamuda tam zamanlı çalışan hekimlerin emeklerinin karşılığını alması koşuluyla bu görüşe sıcak yaklaşırken, bir kısmı da muayenehaneciliğin belirli fonksiyonları ve ihtiyaçları karşıladığını savundu.

http://www.starhackz.com/archive/t-11374.html


Alıntı:
Yazan RıFaT
Tıbb:Arapça ta-ba-be fiiilinden türeyen Türkçe anlamı iyileştirmek,doğrultmak anlamına gelen bir isimdir,bir ilmin ismidir.Ta-ba-be'nin ismi faili(öznesi) tabib'tir.Ferit Develioğlu'nun Osmanlıca Türkçe kamusunda ilm-ü tıbb'a hekimlik,doktorluk,tabiblik anlamını yükler.
Hekim:Arapça ha-ke-me fiilinden türeyen anlamı emir vermek,hükmetmek anlamındadır.İsm-i faili(öznesi) hakim,ism-i mefulu(nesne) mahkumdur.Türk mahkemelerinde yargıç anlamına gelen hakimler bu anlamdadır.Yine aynı fiilin sıfatı olan hakim(çoğulu hukema) ise;bilgelik sahibi,filozof,doktor,tabib anlamına gelir.Arapça hikmette aynı fiilden türemiştir.
Baytar:Ferit Develioğlu'nun kamusunda ise hayvan hekimliği diye tanımlama getirlmiş.

Bakın Sayın RıFaT,
Yazdıklarınızdan anladığım kadarı ile Siz dile ve etimolojiye önem veren birisisinz. Develli’den ‘Develi’ yapmamanız gerekir. Büyük Sözlükçü’nun adı Ferit Devellioğlu’dur, Develioğlu değil. Bildiğim kadarı ile Ferit Devellioğlu’nun en önemli eseri Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat adlı sözlüktür. İlk baskısı 1962`de yapılan sözlük Aydın Sami Güneyçal tarafından 1993`de yeniden düzenlenmiş ve genişletilmiştir. Bende 1986 tarihli bir baskısı var. Benim bildiğim kadarı ile eser piyasaya çıktığı günden beri aynı ismi taşıyor. Herhangi bir baskısında ‘Osmanlıca Türkçe kamus’ diye adlandırılmşmıydı, yoksa sizin sözünü ettiğiniz başka bir eser mi?


Saygılarımla

Not: Fırsat bulursam 'ruh' konusuna da değinmek istiyorum. Ruh varmı dır yokmu dur, varsa ne gibi özelliklere sahiptir, ruhla madde arasında ne gibi bir ilişki vardır konusu felsefenin temel uğraşılarından birisidir çünkü. Ve değişik felsefe akımları ve dinler soruyu değişik şekilde cevaplandırmaktadırlar.