Mesajı Okuyun
Old 29-08-2009, 00:47   #16
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Türk Medeni Kanunu'nun 185'inci maddesinde yer alan `Evlenmeyle eşler arasındaki evlilik birliği kurulmuş olur. Eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar' biçimindeki düzenleme gereğince, evli bir kimsenin evlilik dışı birlikteliği, diğer eşin sosyal kişilik değerlerine saldırı niteliğindedir. Bu eyleme, evliliği bilerek katılan kişi de diğer eşin uğradığı zarardan sorumludur. Davalı, davacının eşi ile evli olduğunu bilerek, duygusal ve cinsel ilişkişe girdiğine göre, Borçlar Kanunu'nun 49'uncu maddesi gereğince manevi tazminatla sorumlu tutulmalıdır

TMK m.185 te "sadık kalmak zorunda olan"; buna söz verip sadakati taahhüt eden kişi "eş" tir, 3.kişi değil; bu sebeple Yargıtayın gerekçesinde bu maddenin zikredilmesi somut vakıayla alakasızdır (diye düşünüyorum ).

BK 49 değerlendirmesi konusunda "eşin sosyal kişilik değerlerine saldırı" baz alınmış. Hepimizin malumu olduğu üzere uygulama ve öğretide kişisel değerler:
1- Maddi değerler
2- Manevi değerler
3- Mesleki ve ekonomik değerler
olarak nitelenmektedir. Manevi değerlere kişinin onuru, saygınlığı, özgürlükler, aile bütünlüğünün korunması-bozulmaması v.s. girmekte.
Yargıtay "sosyal kişilik değerleri" ne saldırı oldğunu kabul etmektedir. "Sosyal kişilik değeri" kişinin toplum karşısında sahip olduğu değerler bütünüdür. "Eş" in bir başka kişiyle rızaen, serbest ve özgür iradesiyle ilişkisinde kişinin toplum karşısındaki sahip olduğu değerleri zedeleyen 3. kişi midir? Bence değildir...
Bir bakış:
"eşim her gece eve sarhoş geliyor" diyen kişinin bu eşe içki satanlardan manevi tazminat istemesini; her gün kahveye takılıp okey oynayan ve bu sebeple eşiyle ve ailesiyle ilgilenmeyen ve ailevi yükümlülüklerini ihmal eden eşle okey oynayan arkadaşlarından ve kahve sahibinden manevi tazminat istemesini; eşin silikon taktırmasından memnun olmayan, bundan elem duyan ve bu haliyle aile düzenim bozuldu diyen kişinin plastik cerrahtan manevi tazminat istemesini v.b. durumları da kabul etmek gerekecek midir???

Saygılarımla...