Mesajı Okuyun
Old 15-09-2007, 23:30   #3
Av. Ö.Erol Yavuz

 
Varsayılan 3.) Resmİ Defter Tutulmasi UsulÜ

Resmi defterin nasıl tutulacağı tüzükle düzenlenir.( TMK m.620/4 )

Madde de belirtilen tüzük, “Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük” olup, Bakanlar Kurulu'nca 21.07.2003 tarih ve 2003/5960 sayı ile kararlaştırılarak, 10.08.2003 tarih – 25195 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.

Ayrıca, Tüzükte hususi olarak düzenlenmemiş konularda, HUMK m.553 ve devamı hükümleri de uygulanır.

A) Hazırlık

1.) Terekenin resmi defterinin tutulması başvurusu üzerine istem, esas defterine kaydedilerek bir dosya açılır.( Tüzük m.40 )

Madde de belirtilen esas defteri, Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük Kapsamında Tutulacak Defterler, Özel Kütük, Dosyalar, Tutanaklar ve Diğer Evrakın Düzenlenmesine Dair Yönetmeliğin 14 üncü maddesinde belirtilen, Tereke esas defteridir.

Tereke esas defterinde; sıra numarası, başvuranın adı, soyadı veya unvanı ile başvuru tarihi, miras bırakanın adı, soyadı, öldüğü tarih, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa veli, vasi veya kayyımın adı, soyadı, adresi, son yerleşim yeri mahkemesinin karar tarih ve numarası ile itiraz veya temyiz başvurusunun tarih ve sonucu sütunları yer alır. ( Yönetmelik m.14 )

2.a) Hakimlikçe yapılacak ön incelemede, talepte bulunan mirasçının mirasçılık ehliyetinin olmadığı, mirası red hakkını yitirdiği, talebin kanunun tayin ettiği 1 aylık süreden sonra yapıldığı anlaşılıyorsa, sebepleri belirtilerek, resmi defter tutulması talebi reddedilecektir. Bu red kararı, nihai karar olduğundan karara karşı kanun yolları açıktır.

b) Resmi defterin tutulmasına ilişkin kararın ise talepte bulunanlar dışındaki mirasçılara tebliği gerekir. Esasen defter tutulmasına karar verilmeden önce yasal ve atanmış mirasçıların daveti ve kendilerinin dinlenilmeleri ile karar verilmesi muamelenin sürati bakımından daha uygun olacaktır. ( Uygulamada Miras ve Tereke Hukuku – Hakim Ahmet Ertuğrul Bolak, Eğitim Yayınları, İstanbul, 1980 Baskı sayfa 1113 )

c) Mirasçılar arasında gaip ve cenin varsa, TMK m.427/1-3 hükümleri gereğince, haklarının korunması bakımından kayyım tayini gereklidir.

B.) Deftere geçirme

1.Bilgi verme mükellefiyeti

Mirasbırakanın mali durumu hakkında bilgi sahibi olan herkes, sulh mahkemesi tarafından istenilen bilgiyi vermekle yükümlüdür.Haklı bir sebep olmaksızın bilgi vermeyenler veya yanlış ya da eksik bilgi verenler, bundan doğacak zararları mirasçılara, vasiyet alacaklılarına veya üçüncü kişilere tazminle yükümlüdür. ( TMK m.620/2 )

Mirasçılar da, özellikle mirasbırakanın kendilerince bilinen borçlarını sulh mahkemesine bildirmek zorundadırlar. ( TMK m.620/3 )

2.Doğrudan doğruya deftere geçirme

Resmi kayıtlardan veya mirasbırakanın belgelerinden varlığı anlaşılan alacaklar, borçlar ve mevcutlar aynen yazılır. ( TMK m.622/1 – Tüzük m.42/2 )

Hiçbir talep ve bildirime gerek kalmaksızın terekenin tespit ve yazımı esnasında ele geçen mirasbırakana ait evrak, ticari defter ve benzeri kayıtlarından anlaşılan ipotek senetleri, ticari senetler, borç ve alacak ikrarları, noter tanzimli ya da imzası tasdikli veya hususi sözleşmelerde yazılı alacak, hak ve borçları, kefalet, teminat senetleri vb. deftere doğrudan doğruya geçirilir.

Ayrıca, resmi sicillerden, banka benzeri kurumlardaki resmi kayıtlardan anlaşılan hususlarda doğrudan doğruya deftere yazılır.

Defterde alacak ve borçlar kısımlarında ve ayrı sütunlarda, bunlara ait vesikaların sıra numarası da belirtilerek yazılır. ( Uygulamada Miras ve Tereke Hukuku – Hakim Ahmet Ertuğrul Bolak, Eğitim Yayınları, İstanbul, 1980 Baskı sayfa 1115 )

3.Alacak ve borçlulara ilan yoluyla çağrı

Terekenin resmi defteri tutulmaya başlanınca hakim; ilanın nerede ve ne şekilde yapılacağını belirlemek suretiyle mirasbırakanın alacaklı ve borçlularını, gösterdiği süre içinde, alacaklarını ve borçlarını bildirmeleri için bir ay arayla, iki defa yapılacak ilan yoluyla çağırır.( Tüzük m.41/1 )

İlanın nerede ve ne şekilde yapılacağı belirleme yetkisi hakime tanınmıştır. Uygulamada hakim bu yetkiyi ölenin yerleşim yerinde ve iş münasebetinin mevcut olduğu yurt içi ve yurt dışı diğer yerlerde ilanların yapılması suretiyle kullanmaktadır.

Kanatimce, amaç alacak ve borçlulara duyurmak ve çağrıda bulunmak olduğuna göre, işin önem ve mahiyeti gerektiriyorsa, ilanın en azından yurt düzeyinde yayınlanan bir gazete ile yapılması uygun olacaktır.

İlanda;

1-Mirasbırakanın adı, soyadı; meslek ve sanatı, yerleşim yeri gösterilir.

2-Mirasbırakanın kefalet sebebiyle alacaklı ve borçlu olanları da dahil bütün alacaklıları ve borçlularının, gösterilen süre içinde varsa belgeleriyle birlikte alacak ve borçlarını bildirmeleri gerektiği, verecekleri evrak ve belgeler karşılığında makbuz isteyebilecekleri belirtilir.

3-Alacaklılar, süresi içinde alacaklarını bildirmemelerinin Türk Medeni Kanununun 629 uncu maddesinde öngörülen sonuçları yönünden uyarılır.( Tüzük m.41/2 )

Hakimin göstereceği bildirim süresinin ikinci ilandan başlayarak en az bir ay olması gerekir. ( TMK m.621/3 )

4.Defter Tutma Memuru ve aktif pasifin deftere geçirilmesi.