Mesajı Okuyun
Old 07-12-2007, 02:31   #24
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan Ceza Hukukunda Lehe Olan Hükümlerin Uygulanmasına İlişkin Ortaya Çıkan Sorunlar

Sn Başyurt.

Benim bildiğim kadarı ile anayasa mahkemesi uygulama yasasınınb ilgili hükmünü iptal etti.

Yani savcılığın geri gönderme hakkı ortadan kalktı. Sistem açısından doğru olan da bu. Mahkeme kararını ancak yetkili mahkeme (Yargıtay Özel dairesi) bozabilir. Yargıtay savcılığının böyle bir yetkisi olamaz.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra ortaya yeni bir sorun çıktı.

Savcılık tarafından iade edilip eski hüküm kurulan ve süresinde temyiz edilmediği içinb kesinleşmiş (varsayılan ve infaza verilen) kararlar.

Nolcek hinci?


Bu tartışmayı açarken benim tartışmak istediğim usul kurallarının haklar (öz) üzerindeki rolü idi.

Bir yandan usul kuralları ile son söz sanığındır diyoruz, öte yandan yahu yasa değişti sen temyiz etmiştin, (ama hakkı olamaya yargıtay savcısı hükmü kaldırdı mahkemeye gönderdi) biz de eski hükmü kurduk ama sen süresinde temyiz etmediğin için artık temyiz istemin geçersiz diyoruz.

Sizce bu hakkaniyete ne kadar uygun? Burada usul kuralları hangi hakkı koruyor?

Kuşkusuz ki pratikte bakılınca uygulama yasasına konulan bir hükümle Yargıtay savcılığının yenden değerlendirmeye ilişkin kararı bozma yerine geçmiştir. Ama bu anayasaya aykırıdır ve mahkeme de bu konuda (Anayasaya aykırılığı) karar vermiştir.

Kaldı ki Yargıtay'ın dosyada eksiklik olduğunda geri göndererek eksiklerin tamamlanmasını isteme gibi bir hakkı/yöntemi var. Bu olay bir eksiklei olarak tanımlanıp verilen aynı kararda temyiz iradesinin geçerliği kabul edilebilirdi.

Bunların hiç biri yapılmadı. (Savcılıkça geri gönderilen dosyalar hakkındaki hükmün Anayasa'ya aykırılığı mahkeme kararı ile belirlendiğinden bunu tartışma dışı bırakıyorum. Dairece de geri gönderilen kararlarda da aynı yöntem uygulandı.

Burada bir hata var. Suçun unsurlarına ilişkin temyiz istemi var. Bu temyiz nedenleri incelenmeksizin hangi yasanın lehe olduğunun irdelenmesi için dosya çevriliyor. Eski yasa lehedir diye yeniden hüküm kuruluyor ve eski temyiz istemi yok varsayılıyor.

Bence bu düşünce biçimi yanlıştır. Burada öz biçime feda edilmiştir. Halbuki biçim özüm (hakkın) sağlanmasını korumaya yönelik kuralları içerir ve böyle yorumlanması gerekir.

Burada insana hangi hakla ben biçimsel olarak bozdum, suçun unsurlarını incelemedim, (temyiz nedenlerini tümden incelese idim belki bozardım) sen haklı olabilirsin ama süresinde temyiz etmediğin için yatacaksın diyebiliriz?

Biz aldığımız eğitimde usul kurallarının hakkı korumak, gerçekleştirmek ve bunların denetlenmesini sağlamak amacı ile getirildiğini öğrenmiştik. Gerçekten yanlış yöntemler ile doğruya ulaşamazsınız. Ulaştığınız sonuç doğru olsa bile o yanlış bir doğrudur. Şöyle ifade edeyim: 2+2 de 4 eder 2X2 de 4 eder. Burada usul toplamaya mı, çarpmayı mı kullanacağımızı belirler. biz farketmez dersek 3 lü çarpım ve toplamda çok farkettiği hemen karşımıza çıkacaktır. Çok açık bir yanlış yapılmıştır. Zaman geçti. Geri dönüş çok az. Ama yasa ile haksızlık yapıldı.

Saygılar