Mesajı Okuyun
Old 02-03-2010, 12:41   #66
Av.Meryem Kaya

 
Varsayılan

Sn.Doğanel,
Bir Hukuk Genel Kurulu kararında hakkın doğumu tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde faiz oranlarının belirlenmesi gerektiği belirtildiği ve takibime bu hususta itiraz olmaması açısından Ziraat Bankasından olaya uygun somut cevabı da içeren verileri alıp takipte kullandığım için bu seçtiğim yolu paylaşmak istedim.Sizin belirttiğiniz siteden de temin edileceği konusunda bir itirazım yoktur.Anılan HGK kararı ile 11.Hukuk Dairesinin kararlarını ekliyorum.
Saygılarımla.
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

E:2006/12-594

K: 2006/534

T: 20.09.2006

FAİZ
Özet: Takip dayanağı ilâmın hüküm fıkrasında, "4857 sayılı Yasanın 34. maddesi doğrultusunda yasal en yüksek mevduat faizi" ibaresi yer aldığı için, takibe konu ilâm gere*ğince hükmedilen alacağa uygulanacak yasal en yüksek mevduat faizinin belirlenmesi gerekmektedir. Ülkenin ekonomik gerekleri ve faize ilişkin tüm yasal düzenlemeler göz önüne alındığında; hükmedilen alacağa uygulanacak faizin belirlenmesinde kural olarak "hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan yasal en yüksek mevduat faiz oranının taraflarca belirlenerek bildirilen banka*lardan sorulması "yöntemi kabul edilmektedir. Bu kurala göre; mahkeme, tarafların bildirdikleri banka*lardan, hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranını sormalı ve oluşacak sonuca göre bir karar vermelidir.



4857 s. İŞ KANUNU [Madde 34]
Taraflar arasındaki "icra emrinin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Kartal Üçüncü İcra Mahkemesi)'nce "istemin kısmen kabulüne" dair verilen 09.06.2005 gün ve 2005/91-327 sayılı kararın incelenmesi borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onikinci Hukuk Dairesinin 25.10.2005 gün ve 2005/16553-20781 sayılı ilâmı ile; ("...Takibe dayanak ilâmda, hükmedilen izin ücreti alacağına dava tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, T.C Merkez Bankası'nın bildirimine göre hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak itirazın kısmen kabul edildiği görülmektedir. Dosyada bulunan merkez bankası cevabı kamu bankalarının uyguladığı en yüksek mevduat faizi oranları olmayıp, bankalarca uygulanan âzami faiz oranlarıdır.

Takibe konu ilâm gereğince hükmedilen izin ücretine uygulanacak en yüksek mevduat faizi kamu bankalarınca fiilen uygulanan en yüksek mevduat faizi olup, mahkemece birer yıllık devreler halinde ve devre tarihlerinin başlangıcında, 1 yıllık vadeli mevduata kamu bankalarınca fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiz oranının adı geçen bankalardan sorulup tespitinden sonra, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının yeniden bilirkişiden rapor alınarak hesaplattırılması gerekirken kamu bankalarının fiili uygulamalarını göstermeyen merkez bankası yazısındaki azami faiz oranlarını belirtilen genel nitelikteki beyanları içeren cevaba göre oluşturulan bilirkişi raporuna göre sonuca gidilmesi isabetsizdir...") gerek*çesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Borçlu vekili

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının suresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görü*şüldü:

İstek, icra emrinin iptaline ilişkindir.



İlama dayalı takip söz konusu olup; borçlu tarafından icra emrine "faiz yönünden" itiraz edilerek, iptali istenmiştir.

Takip dayanağı ilâmda "Davanın kısmen kabulü ile; 10.764.164.594.- TL izin ücreti alacağının 10.11.2003 dava tarihinden itibaren 4857 sayılı Yasa'nın 34. maddesi doğrultusunda yasal en yüksek mevduat faizi ... ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair isteklerin reddine" karar verilmiştir.

Mahkemece, Merkez Bankasıyla yapılan yazışmayı esas alan bilirkişi raporuna dayanılarak kısmen kabule karar verilmiştir.

Özel Daire; borçlu vekilinin temyiz istemini kabulle, bu hesap tarzını yerinde görmeyerek kamu bankalarınca uygulanan faiz değerlerinin esas alınması gereğine işaretle, hükmü bozmuştur.

Mahkeme, bu bozma kararından sonra Özel Dairenin görüş değiş*tirdiğini ifadeyle ve ilk kararında yer alan gerekçelerle direnme kararı ver*miştir.

Hükmü temyize şikayetçi borçlu vekili getirmektedir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; takip dayanağı ilâmda yer alan "4857 sayılı Yasanın 34. maddesi doğrultusunda yasal en yüksek mevduat faizi" ibaresinin infazında "kamu bankalarınca uygulanan yasal en yüksek mevduat faizinin mi", yoksa "fiilen bankalarca uygulanan ve taraflarca belirlenecek bankalardan sorularak tespit edilecek olan yasal en yüksek mevduat faizinin mi" uygulanması gerektiği noktasında toplanmaktadır.

Takip dayanağı ilâmın hüküm fıkrasında aynen; "...4857 sayılı Yasanın 34. maddesi doğrultusunda yasal en yüksek mevduat faizi" ibaresi yer almaktadır.

Öncelikle;bu ibare karşısında, takibe konu ilâm gereğince hükmedilen alacağa uygulanacak yasal en yüksek mevduat faizinin belirlenmesindeki kuralın ne olacağı üzerinde durulmalıdır.

Ülkenin ekonomik gerekleri ve faize ilişkin tüm yasal düzenlemeler göz önüne alındığında; hükmedilen alacağa uygulanacak faizin belirlenmesinde kural olarak "hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan yasal en yüksek mevduat faiz oranının taraflarca belirlenerek bildirilen bankalardan sorulması" yöntemi kabul edil*mektedir.

Bu kurala göre; Mahkeme, tarafların bildirdikleri bankalardan, hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarınca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranını sormalı ve oluşacak sonuca göre bir karar vermelidir.



Bu kural karşısında Özel Dairenin "bir yıllık vadeli mevduata kamu bankalarınca fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiz oranının adı geçen bankalardan tespiti" ne işaret eden bozma gerekçesi yerinde görülmemiştir.

Nitekim, Özel Daire de dosyaya yansıyan emsal kararlarında açıkça belirtildiği üzere görüş değişikliğine giderek, önceki uygulamasından dönmüş; yukarıda da açıklanan "tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata bankalarınca fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması" yöntemini benimsemiştir. Hukuk Genel Kurulunca da bu yöntem oybirliği ile usul ve yasaya uygun bulun*muştur.

Ne var ki, mahkemenin direnme kararı benimsenen bu yönteme uygun olarak yapılmış bir araştırmaya değil; Merkez Bankasının genel nitelikteki bilgileri içeren, bankaların fiili uygulamalarını göstermeyip, uygulanması muhtemel azami faiz oranlarını ortaya koyan cevabi yazısına ve buna göre düzenlenen bilirkişi raporuna dayanmaktadır.

Özel Daire bozma kararı da, direnme kararı da, açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırıdır.

Şu durumda, Mahkemece yapılacak iş; tarafların bildirdikleri bankalardan "hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarınca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının" sorulması ve "hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının yeniden bilirkişiden rapor alınarak hesaplattırılması" suretiyle olu*şacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır.

Açıklanan nedenlerle;direnme kararının bu değişik gerekçeyle bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Şikayetçi/borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,

maddesi gereğince (BOZULMASINA), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 70.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

Onikinci Hukuk Dairesi

E: 2006/2522

K: 2006/5088

T: 13.3.2006

KAMU BANKALARININ UYGULADIĞI EN YÜKSEK MEVDUAT FAİZİ
KIDEM TAZMİNATINA UYGULANACAK FAİZİN BELİRLENMESİ


1475 s. İŞ KANUNU (1) [Madde 14]
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Takip dayanağı ilamda kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiz üzerinden tahsiline karar verildiği görülmüştür. İcra Mahkemesine, Merkez Bankasından gelen ve fiilen uygulanan değil, uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranları bildirilmiştir. Yargılama aşamasında bilirkişiden alınan faiz hesabına yönelik raporun incelenmesinde, Mahkemece, Dairemiz enflasyon geçiş dönemindeki ülke gerçekleri nazara alınarak uygulanan "kamu bankalarından sorulması"gerekeceği görüşüne değer verilerek kamu bankalarınca fiilen uygulanan en yüksek mevduat faiz oranı esas alınarak hüküm kurulmuştur. Ancak, Dairemizce bu görüş terk edilerek, Yargıtay diğer Daireleriyle içtihat birliği sağlanması ve ülkenin ekonomik gerçeklerine uygun düşeceği görüşleriyle oluşturulan son içtihatlarına göre, Mahkemece yapılması gereken iş, "hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının" ( tarafların bildirdikleri ) bankalardan sorulmak üzere oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken önceki içtihatlar doğrultusunda ve yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK' nın 366. ve HUMK' nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.