Mesajı Okuyun
Old 23-04-2009, 23:06   #52
Nermet

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım; bakkal hesabından kurtulamadığımız sürece; eğilim ve eğitimimiz ile hukuku ve adaleti tanımlamamızdaki farklılığımız nedeniyle bu konular daha çok konuşulur. İllegal tutum ve davranışlarımızı akladığımızı sandığımız, "fiziki yetersizlikler” kisvesi, üstat(!)larımızın yıllar önce bıraktığı mirasla birleşmiş hala tartışılıyor.
Bugün hala bu sorunlar diridir. Konu kaç yıl önce açılmış ama ben bugün bu nedenlerle mesleğimden soğuduğum.
Rüşvet vermenin, para üstü almamanın gerekçesi hangi haklı neden olabilir?
Biz hukuk kurallarını neden koyduk?
Neden hukukun üstünlüğü diye vurulduk? Yaratmaya çalıştığımız toplum düzeni günbegün erirken, seyirci mi kalacağız?
Sürekli deldiğimiz kanunlar, bir gün bizim de canımızı yakmayacak mı?
Memurların üsluplarını nasıl düzeltebiliriz?
Avukatlık nedir?
İlk bakışta kopuk gibi görünen ama, birbiriyle alakalı yüzlerce soru var aklımda.
Stajerlerin durumu çok vahim. Her yeni dönem yapılan yanlışların telafisi için bir şans verir bize. Öğrenciliğin masum kokusu hala üstümüzde. Hala iri idealist bir yüreğimiz, hala diri imkansızı başarmaya kararlı azmimiz var, kınında çekilmeye hazır. Tüketmeyin bizi… Kendinize benzetmeyin. Umudumuzu kırmayın! Her şey bir yana çözümü başkalarında, başka şeylerde aramayın! Devlet biziz ve istersek her şey olur. Bu uğurda tüm meslektaşları dahi karşısına alacak bir kişi dahi yok mu?
Ya yeni avukatlar; yaşının küçüklüğünden mi, dosya sayılarının azlığından mı, yoksa işi bilmemelerinden mi bilinmez; yapmalarını istediği tek şey "görevleri" olan memurlardan bir imza alabilmek için neredeyse takla atmak durumunda kalıyor. Zoraki gülümsemeler ve duymamazlıktan gelinen laf sokuşturmalar, azarlamalar, akşam yorgan altında tekrar tekrar hatırlanıyor. İsyan etmemek, ağlamamak ve suç işlememek için kendini zor tutuyor. Karşı çıktığım husus: kurallara uyulmaması değil, benimle aynı durum ve konumda olan ve hatta olmayan kişilerin işlerinin, nedenini anlayamadığım şekilde daha hızlı görülmesi. Her memurun işinin çok olduğunu gayet saygısız bir şekilde söylemesi, başka zaman gelmemi istemesi...Tarih verme yok, sıraya alma yok, yüzüme bakma yok ve daha kötüsü: saygılı bir şekilde konuşmama rağmen insan gibi cevap verme yok. Saatlerce sırada beklesem niye bekliyorsun?, Sen daha önce geldin, Avukat Bey diyen yok. Adını yazmayı geçen sene öğrenmiş, kişilerin yüzlerce dosya tıkır tıkır, benim ki beklemede. Konuştuğumuz ve ya sorguladığımız zaman, sorunlu ve suçlu olduğumuz gibi, artık işimiz de yapılmıyor.
Günah keçisi olup, bütün memurlara karşı gerekenin ne olduğunu yüksek sesle söyleyim, diyorum. AMA YALNIZ KALMAYI, BAŞTA MESLEKTAŞLARIM OLMAK ÜZERE, TÜM PERSONEL TARAFINDAN DIŞLANMAYI GÖZE ALMALIYIM. Ha tersi de olabilir. Kara düzene uyup, bende kaç memuru, nasıl satın alırım çabasına gireyim. Bol keseden atıp, kişiliklerini satın aldığım, parayla herşeyi yapabileceğini itiraf eden, kişilerle abi abla olayım?
Ben neyim o zaman? Üstümdeki cübbe neyi ifade ediyor. En güvendiğim insanlar bile, “adamın olacak yapacak birşey yok, iyi geçinmeye bakacaksın” dediklerinde elimde neyim varsa atmak istiyorum. Meslek kuralları, ceza kanunları halihazırda, beni durdurduklarını sanıyorlar ama, beni durduran hukuka olan güvenim. Aynı zamanda getirmek istediğim kurala uyma inancı. “Sokrates’in adalet ve yargıya güvenilmeli” düşüncesindeki ısrarını hayatıyla ödemesi gibi bir şey. Ama düşünce ve kanaatlerinin gereğini yapmak, gibi haz var, ortada.
Yukarıda sorunlar sıralanmış, farklı linklerde öneriler sunulmuş ancak; BİZ AVUKAT OLARAK, DURUM VE KİŞİLERE GÖRE ŞEKLE GİREN ZAYIFLARDAN DEĞİL; YÖN VEREN, ZORLAYAN, AYKIRILIKLARI YÜKSEK SESLE TEKLEMEDEN SÖYLEYENLERDEN OLMALIYIZ.
ÇÖZÜMSÜZLÜĞE İNANMAK, HELE HELE BİRİLERİNİN MAĞDURİYETİNE, KURULAN DÜZENİN YANLIŞLIĞINA RAĞMEN; BUNLARIN DÜZELMESİNİ İSTEMEYENLERİN VARLIĞI, BAMBAŞKA BİR SORUN.
SORUN MESLEKTAŞ DEDİĞİMİZ, icra işinden başka, veraset ilamı dahi alamayan ve amacı para kazanmakla sınırlı kişilerdir. KORKAKTIR bunlar. İcra memuru önünde, pis kokularıyla o şerefli CÜBBEYİ kokuturlar. Stajer ya da takipçilerine ve hatta yeni avukat meslektaşlarına kol düğmelerinin işçiliğinden bahsederler. “PATRON” durlar.
Kültür ve kişiliği idealistliğe uzak, adamsendeciliğe yakın, dalalet ve rehavete bitişik olan bir toplumun DonKişot'u olarak bana göre; SUÇ VE SUÇLU bunlardır.