Mesajı Okuyun
Old 03-04-2008, 12:14   #5
gokceyilmaz92

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. CEZA DAİRESİ

E. 2005/6429

K. 2005/10112

T. 20.10.2005

� HIRSIZLIK VE DOLANDIRICILIK ( Sanığın Ele Geçirdiği Şikayetçiye Ait Kredi Kartı İle Yapıldığı İddia Olunan Harcamalara İlişkin İşyeri Sahipleri Tarafından İbraz Edilen ve Sanığın Eli Ürünü Olduğu İleri Sürülen Sliplerdeki İmzaların Sanık İle Bağlantısı Olup Olmadığı Araştırılması Gereği )

� ŞİKAYETÇİYE AİT KREDİ KARTI İLE YAPILDIĞl İDDİA OLUNAN HARCAMALAR ( İşyeri Sahipleri Tarafından İbraz Edilen ve Sanığın Eli Ürünü Olduğu İleri Sürülen Sliplerdeki İmzaların Sanık İle Bağlantısı Olup Olmadığı Araştırılması Gereği - Hırsızlık )

� SLİPLERDEKİ İMZALARIN SANIK İLE BAĞLANTISI ( Sanığın Ele Geçirdiği Şikayetçiye Ait Kredi Kartı İle Yapıldığı İddia Olunan Harcamalara İlişkin İşyeri Sahipleri Tarafından İbraz Edilen ve Sanığın Eli Ürünü Olduğu İleri Sürülen Sliplerdeki İmzaların Sanık İle Bağlantısı Olup Olmadığı Araştırılması Gereği )

� KREDİ KARTI HIRSIZLIĞI ( İşyeri Sahipleri Tarafından İbraz Edilen ve Sanığın Eli Ürünü Olduğu İleri Sürülen Sliplerdeki İmzaların Sanık İle Bağlantısı Olup Olmadığı Araştırılması Gereği )

5271/m.170,174,309

ÖZET : Sanığın ele geçirdiği şikayetçiye ait kredi kartı ile yapıldığı iddia olunan harcamalara ilişkin, işyeri sahipleri tarafından ibraz edilen ve sanığın eli ürünü olduğu ileri sürülen sliplerdeki imzaların sanık ile bağlantısı olup olmadığı, sanığa attırılarak imzalar ile trafik şubesi, banka, mahalle muhtarlığı, tapu müdürlüğü, sanığın çalıştığı ve varsa ticari ilişkide bulunduğu işyerleri gibi kurum ve kuruluşlardan temin edilecek imza örnekleri ile karşılaştırılmadan, 5271 sayılı CMK'nun 174/1-b maddesinde belirtildiği üzere suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan bilirkişi raporu alınmadan dava açıldığı anlaşıldığından anılan maddenin birinci fıkrası uyarınca iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, karar verildi:
DAVA : Hırsızlık ve Dolandırıcılık suçlarından şüpheli hakkında yapılan hazırlık soruşturması sonucunda Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/06/2005 gün ve 2004/54146 ( 27 ) soruşturma, 2005/11346 esas, 2005/8034 sayılı iddianamenin, şüphelinin dinlenilmemiş bulunması ve iddiayı destekleyecek somut delillerin toplanmaması sebebiyle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanun'un 174. maddesi gereğince iadesine dair, A. 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/06/2005 gün ve 2005/31 iddianame değerlendirme esas sayılı kararına vaki itirazın reddine ilişkin, A. 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/06/2005 gün ve 2005/191 müteferrik sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
KARAR : Tüm dosya kapsamına göre, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 170/3. maddesinde "Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a- Şüphelinin kimliği
b- Müdafii
c- Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği
d- Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanuni temsilcisi
e- Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kimsenin kimliği
f- Şikayette bulunan kişinin kimliği
g- Şikayetin yapıldığı tarih
h- Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri
i- Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi
j- Suçun delilleri
k- Şüphelinin tutuklu olup, olmadığı, tutuklanmış ise gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri gösterilir"
Hükmünün öngörüldüğü,
Aynı Kanunun 5353 sayılı Kanunla değişik 174/1 maddesinde ise "Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren 15 gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a- 170. maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b- Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c- Ön ödemeye veya uzlaşmaya tabi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde ön ödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin iadesine karar verilir,"
Hükmün yer aldığı, dolayısıyla iddianamenin iadesi sebepleri arasında şüphelinin ifadesinin alınmamış olması hususunun gösterilmediği, kaldı ki hazırlık soruşturması sırasında şüphelinin uzun bir süre kolluk kuvvetlerince aranmasına rağmen bulunamaması nedeniyle ifadesinin alınmadığı, mahkemece iddia konusu suçun tabi olduğu zamanaşımı süresi içerisinde aranarak yakalandığında isnat olunan suçun anlatılması, göstereceği yada resen göz önüne alınacak tüm delillerin toplanması, gerektiğinde bahisle iade kararı verilmiş ise de, bulunamayan şüphelinin zamanaşımı süresince aranmasının hazırlık soruşturmalarının sürüncemede kalmasına yol açacağı, ayrıca iddianamede gösterilen tek delilin müştekinin iddiası olmayıp, sanık Ş. 'in beyanının da şüphelinin aleyhine bulunduğu ve iddianamede belirtilen delillerin şüpheli hakkında dava açılması için yeterli olduğu gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 12.07.2006 gün ve 30671 sayılı yazılı emirlerine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 21.07.2005 gün ve YE.2005/137053 sayılı ihbarnamesiyle daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla incelenip gereği görüşüldü.
SONUÇ : Sanığın ele geçirdiği şikayetçiye ait kredi kartı ile yapıldığı iddia olunan harcamalara ilişkin, işyeri sahipleri tarafından ibraz edilen ve sanığın eli ürünü olduğu ileri sürülen sliplerdeki imzaların sanık ile bağlantısı olup olmadığı, sanığa attırılarak imzalar ise trafik şubesi, banka, mahalle muhtarlığı, tapu müdürlüğü, sanığın çalıştığı ve varsa ticari ilişkide bulunduğu işyerleri gibi kurum ve kuruluşlardan temin edilecek imza örnekleri ile karşılaştırılmadan, 5271 sayılı CMK'nun 174/1-b maddesinde belirtildiği üzere suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan bilirkişi raporu alınmadan dava açıldığı anlaşıldığından anılan maddenin birinci fıkrası uyarınca iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine, itiraz mercii tarafından da bu karara yönelik itirazın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, yerinde olmayan kanun yararına bozma isteminin CMK.nun 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine 20.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.