Mesajı Okuyun
Old 31-10-2007, 17:47   #3
Av. Songül Uslu

 
Varsayılan

Öncelikle belirtmek isterim ki çeklerin arkasına ibraz tarihi ilr banka tarafından neden ödeme yapılmadığına ilişkin şerhin düşülmemiş olması sizin aleyhine bir durum oluşturmuş bulunmaktadır. Zira çek kanuni ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmek veya ödenmeme durumu usulünce tespit ettirilmemiş olursa hamil keşideciye, cirantalara karşı müracaat hakkını kaybeder. Bir başka anlatımla çekin süresi içersinde muhatap bankaya ibraz edilmesi ve muhatap bankanın bu ibraz üzerine çekin ödenmediğini ve ödememe gerekçesini gösteren bir şerhi tarihle beraber çek üzerine yazması gerekmektedir.

Yasal düzenleme gereği olarak "İmza sahte olsa bile ciranta olan borçlu kendi imzasından sorumlu olmaktadır. Bu bağlamda Türk Ticaret Yasası'nın 692/6'ncı maddesi uyarınca çeki çeken kimsenin (keşidecinin) imzasını zorunlu kılmıştır. Anılan maddede sadece imzadan söz edilmiş, keşideci adının yazılması ve imzanın adı yazılı kişiye ait olması koşul olarak kabul edilmemiştir. Bu nedenle çekte keşideci imzasının bulunması yeterli olup bu imzanın keşideciye ait olup olmaması Türk Ticaret Yasası'nın 730/3 maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı yasanın 590'ıncı maddesinde "Temsile selahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imza koyan kimse o poliçeden dolayı bizzat mesul olur" hükmü de dikkate alındığında çek vasfına etkili olmayacağı hususu dikkate alınmalıdır.

Tüm bu açıklamalar ışığında kendi imzasını inkar etmeyen ciranta çek bedelini ödemekle yükümlüdür. Keşidecinin imzası sahte olsa bile ciranta olan borçlu kendi imzasından sorumludur. Bu nedenle ciranta çekteki imzanın sahte olduğunu ileri sürerek borcundan kurtulamaz.

Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunmanızı, ayrıca alacak davası açarak cirantada alacağın tahsilini talep etmenizi tavsiye ederim. Ekteki kararların yardımcı olacağı kanaatindeyim. İyi çalışmalar
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/20680

K. 2004/25278

T. 7.12.2004

• ÇEKDE KEŞİDECİ İMZASININ GEÇERLİ OLMADIĞI İDDİASI ( Ciranta Kendi İmzasını İnkar Etmediğine Göre Çek Bedelini Ödemekle Yükümlü Olduğu - İmza Sahte Bile Olsa Cirantanın Kendi İmzasından Sorumluluğu )

• CİRANTANIN SORUMLULUĞU ( Ciranta Kendi İmzasını İnkar Etmediğine Göre Çek Bedelini Ödemekle Yükümlü Olduğu - Keşidecinin İmzasının Sahte Olduğu İddiası )

• KEŞİDECİNİN İMZASININ SAHTE OLMASI ( Ciranta Kendi İmzasını İnkar Etmediğine Göre Çek Bedelini Ödemekle Yükümlü Olduğu - İmza Sahte Bile Olsa Cirantanın Kendi İmzasından Sorumluluğu )

6762/m. 589, 692, 730/3

ÖZET : Ciranta kendi imzasını inkar etmediğine göre çek bedelini ödemekle yükümlü olup, keşideci imzasının geçerli olmadığı yolundaki itirazı dinlenemez. İmza sahte bile olsa ciranta olan borçlu kendi imzasından sorumludur.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : TTK.'nun 720/2. maddesi gereğince çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği ( ibraz günü de gösterilmek suretiyle ) çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Somut olayda takip dayanağı çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği ve TTK.'nun 720. maddesine göre ödenmeme sebebinin muhatap banka tarafından belirlendiği anlaşıldığından Mahkemenin usulüne uygun ibraz olmadığı yönündeki gerekçesi yerinde değildir.
Öte yandan, borçlu ciranta çekteki keşideci imzasının keşideciye ait olmadığından bahisle itirazda bulunmuştur. Takip borçlu cirantanın cirosu ile hamil durumda olan alacaklı tarafından yapılmıştır. TTK.'nun 730/3. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 589. maddesinde "Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısların herhangi bir sebep dolayısı ile ilzam etmeyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez" hükmü getirilmiştir. Bu nedenle ciranta kendi imzasını inkar etmediğine göre çek bedelini ödemekle yükümlü olup, keşideci imzasının geçerli olmadığı yolundaki itirazı dinlenemez. İmza sahte bile olsa ciranta olan borçlu kendi imzasından sorumludur. TTK'nun 692/6. maddesi ve fıkrasında aynen "çeki çeken kimsenin ( keşidecinin ) imzasını" zorunlu kılmıştır. Anılan maddede sadece imzadan söz edilmiş keşideci adının yazılması ve imzanın adı yazılı kişiye ait olması koşul olarak kabul edilmemiştir. Bu nedenle çekte keşide imzasının bulunması yeterli olup bu imzanın keşideciye ait olup olmaması, TTK.'nun 730/3. maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 590. maddesinde "Temsile salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kimse o poliçeden dolayı bizzat mesul olur" hükmü de dikkate alındığında çek vasfına etkili olmaz. O halde Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü isabetsizdir.
Kabule göre de, çekteki keşideci imzasının keşideciye ait olup olmadığı hususu yöntemince incelenip belirlenmeden imzanın keşideciye ait olmadığı sonucuna varılması doğru değildir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/7944

K. 2005/2021

T. 1.3.2005

• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davacının Çeklerdeki İmzanın Kendisine Ait Olmadığı İddiası - Çekteki Cirolardan Birinin Sahte Olması Diğer İmzaların Sıhhatini Etkilemediği )

• ÇEKTEKİ SAHTE CİRO İDDİASI ( Cirolardan Birinin Sahte Olması Diğer İmzaların Sıhhatini Etkilemediği - Çekteki Birinci Cironun Davacıya Ait Olup Olmadığı Araştırılarak Menfi Tespit Davasının Çözümleneceği )

• SAHTECİLİK İDDİASI ( Mutlak Def'ilerden Olup Herkese Karşı İleri Sürülebileceği - Davacının Çeklerdeki İmzanın Kendisine Ait Olmadığı İddiası/Çekteki Cirolardan Birinin Sahte Olması Diğer İmzaların Sıhhatini Etkilemediği )

• MUTLAK DEF’İ ( Sahtecilik İddiasının Bu Bağlamda Olduğu - Davacının Çeklerdeki İmzanın Kendisine Ait Olmadığı İddiası/Çekteki Cirolardan Birinin Sahte Olması Diğer İmzaların Sıhhatini Etkilemediği )

6762/m. 589, 703

2004/m. 72

ÖZET : Menfi tespit davası açan davacı, dava konusu çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek sahtecilik iddiasında bulunmuştur. Çekteki cirolardan birinin sahte olması, diğer imzaların sıhhatini etkilemez. Ancak sahte imzanın atfedildiği kişi sorumlu tutulamaz. Sahtecilik iddiası mutlak def'ilerden olup herkese karşı ileri sürülebilir. Açıklanan nedenlerle çekteki birinci cironun davacıya ait olup olmadığı araştırılarak sonuca göre karar verilmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili lehine düzenlenen çekin çalındığını, bu durumun keşideci tarafından da bankaya bildirildiğini, davalılarla müvekkili arasında hiçbir ticari ilişkinin bulunmadığını, haksız icra takibine girişildiğini ileri sürmüş ve müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İcra takibine girişen davalı-hamil Y. vekili, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, müvekkili ile davacı birinci ciranta arasında temel ilişki bulunmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Diğer davalılar duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir.
Mahkemece çekin davacının eline ticari teamüllere uygun bir ciro silsilesi ile geçtiği, iyi niyetinin korunması gerektiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu çeklerde birinci ciranta sıfatı ile imzası bulunan davacı, bu imzanın kendisine ait olmadığını bildirerek sahtecilik iddiasında bulunmuştur. TTK'nun 730/3. maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken 589. maddesi uyarınca sahte imza sebebi ile çekteki diğer İmzaların sıhhatine halel gelmez ise de, sahte imzanın atfedildiği kişinin sorumluluğundan söz edilemez.
Sahtecilik iddiası mutlak def'i niteliğinde olduğundan herkese karşı dermeyan edilebilir.
Bu itibarla, mahkemece çekteki birinci ciranta imzasının davacıya ait olmadığının araştırılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx