Mesajı Okuyun
Old 27-01-2012, 14:35   #32
Av.CKaran

 
Varsayılan

Öncelikle saldırıya uğrayan meslektaşımıza geçmiş olsun diyorum.

Olaydaki Savcının tutumu beni hiç şaşırtmadı. Tecrübelerimle sabittir ki bu meslek hakim/savcı ve avukat olarak iki gruba ayrılır. Bu siteyi okuyan hakim/savcıların da olduğunu biliyorum. Yorumuma cevap yazmakta özgürdürler. Hakim/savcılar avukatları sevmezler. Neden mi? Birebir hakim ağzından aktarayım: "biz cesaret edip avukatlığa soyunamadık, garantici olup devlet memuru olduk." İstanbul'da dosyayı saklayan bir hakimi komisyona şikayet etmiştim. Duruşmada bana "mesleğinizin kıymetini bilin bizi 60 yaşında meslekten atıyorlar siz çalışıyorsunuz.Şikayetinden vazgeç" dedi. İşte o an zıvanadan çıktım. En son hatırladığım karşı tarafın avukatı ve savcı ve benim müvekkil, siz ona uymayın diyerek beni dışarı çıkarmaya çalışıyordu. Hakim/savcıların avukatları sev(e)memesinin nedeni kendilerinin yıllık maaşlarını avukatların bir davada kazanmaları ve bunu çekemedikleridir. Bu yüzden avukatı kendi seviyelerinde görmek istemezler, ezmeye çalışırlar, kamu görevlisi saymazlar, en büyük zorluğu çıkarırlar, bir husus yoruma muhtaçsa mutlaka avukatın aleyhine ve zorluk çıkartacak şekilde yorumlarlar. Odasına girip bir konuyu izah etmeye kalksanız dinlemez ama konuyu bilmediğini de itiraf etmez. Kanun açık olmasına rağmen adliye girişinde avukatın üstünü polis bile olmayan eğitimsiz kişilere aratmaya kalkarak egolarını tatmin ederler. Hakim duruşmada avukat azarlar. Karşısındakinin meslektaşı olduğunu düşünmeden.

Bunun yanında şıracının şahidi bozacıdır misali, saldırıya uğrayan bir hakim ya da savcı ise şüpheli anında tutuklanır. Sonunda ceza almayacağı belli olsa bile anında cezaevine gönderilir ki otoriteleri sarsılmasın, halka korku salınsın. Bir avukat ve hakim karşılıklı olarak bir davada taraf ise mutlaka hakim kazanır. Üstelik yargılama yapan hakimin, şikayetçi hakimin kötü üne sahip olduğunu bildiğini duruşmada söylemesine rağmen avukat hakime hakaretten ceza alır. Bu örnekler çoğaltılabilir. Girdiğim bir çok davadan yalnızca ikisini örnekledim.


Meslektaşlarımıza da tavsiyem: gireceğiniz davayı ve kanunu iyi bilin ve ne yapılması gerektiğini hakimden net olarak isteyin. İnanın ki hakim karşısında bilen bir avukat olunca iki kere düşünüyor.

Unutulmamalıdır ki avukat-hakim-savcı hepimiz aynı fakülteden mezun olduk (Hakimlik fakültesi diye bir fakülte henüz açılmadı.) ve meslek yaşantımıza aynı havuzun farklı kulvarlarında devam ediyoruz. Biri ortada, biri sağda, biri solda duruyor diye kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. Adaletin yerine gelmesi hukuk fakültesi mezunlarının boynunun borcudur.

Saygılar, sevgiler.