Mesajı Okuyun
Old 01-12-2006, 01:06   #17
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Sevgili Meslekdaşlarım;
İİK 58. maddeye aykırılık sebebiyle İlamsız takiplerdeki örnek 7 ödeme emrinin usulsüz düzenlendiğinden bahisle İcra Mahkemesine yapılacak şikayet ile, ödeme emrine yapılan ve takibi otomatikman durduran İcra Dairesine yapılan itiraz açık bir şekilde birbirlerini nesh etmektedir.
Bilindiği üzere ödeme emrini düzenlemek İcra Dairesinin görevi olduğundan memurun işlemini şikayet İcra MAHKEMESİNE yapılacaktır. Oysa ilamsız takipte itiraz İcra Dairesine yapılır. Aslında çelişki de buradan kaynaklanır. Zira itiraz ettiği ödeme emrinin usulsuz olduğunu ve iptali gerektiğini iddia eden kişinin evvelce yaptığı itiraz ; Eğer şikayet kabul olursa konusuz kalacaktır. Eğer icra mahkemesi şikayet sonucu ödeme emrini iptal ederse bu ödeme emrine yapılan itiraz da yok hükmünde olur. Dolayısıyla itiraz konusuz kalır. Fikrimce buradaki çelişki ilamsız takiplerde itiraz ve şikayet leri değerlendirecek mercilerin farklı oluşundan kaynaklanmaktadır. Zira kambiyo takiplerinde itiraz ve şikayet mercii aynı olduğundan yukarıda anılan çelişki de ortadan kalkmaktadır.
Ama belirtmek gerekir ki İİK 58. maddedeki şartlara uyulmadan düzenlenen ödeme emriyle ilişkili şikayet söz konusu olduğunda İcra Mahkemesinin takibi iptal etmesi söz konusu dahi olmaz. Zira sadece şikayet konusu işlemle ilgili karar verilebilecektir. Dolayısıyla ancak ödeme emrinin iptali gündeme gelir. Takibin iptali ise ancak itirazın iptali davasının reddi halinde mümkün olur.
Ayrıca belirtmek gerekir ki yapılacak şikayet itiraz süresi geçmeden İcra mahkemesince hükme bağlanabilmektedir
Sonuç olarak yukarıdaki durumda müvekkile pratik faydası dokunacak hareket tarzı kanımca evleviyetle muhabere yolu ile İcra Dairesine itirazda bulunup, itiraz esas dosyaya girene kadar şikayeti yapmak olabilir. Şikayetin menfaat yokluğu nedeniyle reddi riski bu surette bertaraf edilebilir. Zira muhabere yoluyla yapılan itiraz icra dosyasına girmeden İcra Mahkemesi şikayet incelemesini yapabilecektir.Fakat şikayet kabul görür de ödeme emri iptal olursa, ödeme emrine yapılan itiraz da hükümsüz olacağından bu iki işlem bir diğerini hükümsüz bırakabilmektedir. Sonuç itibari ile borca itiraz eden borçlunun itirazında haklı ise ayrıca şikayette bulunmasını durum açısından yararlı bulmuyorum. Zira itiraz haklı ise itirazın kaldırılması veya iptali davalarına ait hak düşürücü sürelerin geçmesi ile veya açılacak davaların reddi ile borçlu daha kısa zamanda borçtan kurtulabilecektir.
Saygılarımla..