Mesajı Okuyun
Old 08-04-2006, 12:16   #38
Av.Nevra BAŞKAL

 
Varsayılan

Adaleti sağlamaya çalışarak ulvi bir amaca hizmet etmek, toplumda saygınlık kazanmak,...vs. konularını geçiyorum.

Hukuk, hatta dar anlamda avukatlık, olayları, insanları yukarıdan izleyebilme yetisini kazandırmasıyla hayata bakış açınızı genişletiyor. Boşanmak için gelen birinin, aslında boşanma niyetinde olmadığını, size danışmakla eşinden intikam aldığı düşüncesiyle rahatladığını, daha ilk 10 dk.da çözebiliyorsunuz. Başkalarının uykusunu kaçıran, sanki dünyanın sonu gelmiş gibi düşünmesine sebep olan olaylar, sizin için "Asliye Ticaret Mahkemesinde açılacak menfi tespit davası" niteliğinde olduğundan, hayatı olduğu gibi, basit görmeye başlıyorsunuz.

Tabi bir de avukatlık, insanları artık daha kolay tanımanızı sağlıyor. Mesleğin başındayken "tamam, parayı yarın öğleyin getiriyorum, abla/abi" diyen borçlulara güvenip, sonra kaçtıklarını öğrenince duyduğunuz hayal kırıklığı, size insan ölçebilmeyi, kimin doğru kimin yalan söylediğini daha kolay ayırt edebilmeyi öğretiyor. Özel hayatınızda dahi, temkinli olmaya başlıyorsunuz; öyle olmak zorunda olduğunuzu biliyorsunuz, çünkü bir arkadaşınıza güvenip kefil olursanız, siz de müvekkiliniz Mehmet Bey gibi olabilirsiniz...

Kendi sorunlarınız da küçülüyor gözünüzde, çünkü biliyorsunuz, "bu dava 1998 yılından beri bitmiyor olabilir ama er ya da geç karara çıkacaktır. Aleyhe olursa sorun değil, temyizi var, karar düzeltmesi var..." Hayat hoş, gerisi boş, nasılsa çözülür...

Hukuk her yerde,... Bakkaldan aldığınız ekmek "satım akdi", içinden yabancı cisim çıkarsa "ayıba karşı tekeffül " hükümleri devreye girer, eve giderken araba çarparsa 2918 ve BK uygulanır, hastanede hemşireye aşık olup evlenirseniz MK, iyileştikten sonra çalışmaya başlayınca 4857... Hukuk, hayatın içinde...

Evet, yine hukuk okur, yine avukat olurdum.

Av. Nevra BAŞKAL