Mesajı Okuyun
Old 18-01-2007, 10:18   #1
Adalet Bakanı

 
Soru Kooperatif Hukuku

arkadaşlar, SS A... yapı kooperatifi yaklaşık 20 yıl önce bağımsız bölümler ortaklar adına tescil edilerek feshedilmiş. ancak apartmanın altındaki 4 dükkan kooperatif üzerinde kalmış. kooperatifin feshedilmesinden iki yıl sonra da bu dükkanlar ortaklar arasında noter huzurunda yapılan kura ile hangi dükkanın kaç kişiye düştüğü belirlenmiş ve bu güne kadar bu şekilde kalmış. yani bu belirlemeden sonra dahi dükkanlar ortaklar adına tescil edilmemiş.

2004 yılında dava açan ortaklar kooperatifin yeniden ihyası ve kooperatif üzerinde kalan dükkanların ortaklar adına tescilini talep etmişler.

mahkeme de kooperatifin yeniden ihyasına, tescil işleminin ihyanın kesinleşmesinden sonra kooperatif tarafından yapılması gereken bir işlem olması sebebiyle tescil talebi konusundaki talebi reddetmiş.

bunun üzerine kooperatif yeniden canlandırılmış, gerekli organlar seçilmiş ve tasfiye memurlarına bu dükkanları, ortaklara bilgi vermesi şartıyla satması konusunda tam yetki verilmiş.

ancak, bilgi vermeden satmak isteyen memurları, son anda tapu müdürü engelleyerek "bilgi vermeden satamazsın" diyerek, talebini geri çevirmiş. şimdi ortakların bundan haberleri olmuş ve büyük tartışmalar yaşanmış.

bu sebeple de herkes geri çekilmiş. işlem yapan yok. verilen yetki süresi de dolmak üzereymiş.

benim merak ettiğim ve sormak isteğim konu ise şu;

1- tasfiye memurları bu işlemleri yapmamış ise onların yerine, mahkemeden 1988 tarihinde noter huzurunda yapılan çekiliş sonucu nazara alınarak dükkanların tesciline karar vermesi talep edilebilir mi?

2- kooperatifin feshinden bu güne kadar geçen süre de yaklaşık 15 dairenin malikleri değişmiş vaziyette. bu yeni maliklerin, eski maliklerin haklarını devraldığı, kooperatifin ortağı olduğu, tüm bunların yanında kooperatif aleyhine açılan davada aslında pay defterinde isimleri yazmasa bile ortak olarak ve de davacı olarak yeni maliklerin davacı olarak gösterilmesi,
davanın da bu aslında pay defterinde adı geçmeyen ortaklar lehine sonuçlanması,

yapılan genel kurulda ortak gibi oy kullandıkları hep birlikte değerlendirildiğinde,

bu yeni maliklerin ortak olduğu kabul edilebilir mi?


3- pay defterinde isimleri yazılı olmadığı için ortak olmadıklarını kabul edersek, eski maliklerin söz konusu noter çekilişi sonucu göstererek, "sen bu evi almakla şu dükkana da ortak oluyorsun" söylemesi, ve bu nedenle yeni yapılan satışlarda bile söz konusu dükkan ortaklığından bahisle evin normal değerinin üzerinde satılması, bu güne kadar da kendilerini o dükkanların ortakları olarak kabul eden maliklerin durumları ne olacaktır?
( sanırım anlatmakta biraz zorluk çektim ama anlaşılmayan yerler var ise tekrar açıklarım )


bu konularda çok fazla yardıma ihtiyacım var. bilgilerini esirgemeyen meslektaşlarıma şimden çok teşekkür ederim