Mesajı Okuyun
Old 05-04-2011, 19:06   #5
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. ASKERİ YARGITAY
2.Dairesi
Esas: 2005/451
Karar: 2005/728
Karar Tarihi: 06.07.2005
ÖZET: Birlik içerisinde cep telefonu bulundurmayı ve kullanmayı yasaklayan emrin, hizmete ilişkin itaati zorunlu bir emir olması ve bu emrin sanıca suç tarihinden Önce tebliğ edilmiş olması nedeniyle, sanığın bu emre rağmen birlik içerisinde cep telefonu bulundurması; emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturur.
(1632 S. K. m. 87)
Askeri savcılığın dosyada mevcut 25.10.2004 gün ve 2004/3018-760 sayılı iddianamesi ile, sanığın kışla içerisine cep telefonu getirilmesini yasaklayan emre aykırı davrandığı, böylece emre İtaatsizlikte ısrar suçunu işlediği iddia edilerek ASCK' nın 87/l’ inci maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi istemi İle açılan kaimi davasının yapılan yargılaması sonunda; askeri mahkemece, sanığa isnat edilen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı kabul edilerek, sanığın beraatına karar verilmiş olup, hüküm B savcı ve adil müşavir tarafından; sanıca tebliğ edilen kışla içerisine cep telefonu getirilmesini yasaklayan emrin hizmete ilişkin olduğu ve bu konuda verilen emrin yasal mevzuata aykırı olmadığı, sanığa isnat edilen emre itaatsizlikte ısrar suçunun unsurları itibariyle oluştuğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; "Radyo, teyp, cep telefonu, fotoğraf makinesi, ses kayıt cihazı gibi elektronik hiçbir malzeme bulundurmayacağım" şeklinde düzenleme içeren, birlik komutanlığınca sanığa imza karşılığında tebliğ edilen, sanığın bilgisi dâhilinde bulunan ve kişiselleştirilen hizmete ilişkin emre sanığın riayet etmediği, 13.7.2004 tarihinde görevlilerce yapılan kodsuz aramada üzerinde "NOKİA 6610" marka cep telefonu bulunduğu, dosyada mevcut belgelerle ve sanığın ikrarından anlaşılmaktadır.
Askeri mahkemece; sanığa tebliğ edilen kışla içerisinde cep telefonu bulundurmayı ve kullanmayı yasaklayan emrin haberleşme özgürlüğüne sınırlama getirdiği, emrin hizmete ilişkin olmadığı ve istihbarata karşı koyma ve güvenlik iş birliği yönergesi hükümlerine aykırı olduğu gerekçe gösterilerek, sanığa isnat edilen emre itaatsizlikte ısrar suçunun unsurları itibarıyla oluşmadığından bahisle beraat kararı verilmiş ise de;

ASCK' nın 12'nci maddesinde hizmet: "Gerek malum ve muayyen olan ve gerek bir amir tarafından emredilen bir askeri vazifenin madun tarafından yapılması hâli", Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunun 6'ncı maddesinde de "Kanunlarla nizamlarda yapılması veyahut yapılmaması yazılmış olan hususlarla, amir tarafından yazı veya sözle emredilen veya yasak edilen işlerdir" şeklinde belirtilmiş aynı Kanunun 7'nci maddesinde ise askeri vazife: "Hizmetin icap ettirdiği şeyi yapmak ve menettiği şeyi yapmamaktır," diye tanımlanmıştır.
Bu tanımlamalara göre; Askeri Ceza Kanununun uygulanmasında amaçlanan hizmeti; kanunlarda ve nizamlarda yapılması veya yapılmaması açıkça gösterilmiş olan hükümlerle, kanunlarda ve nizamlarda yapılması veya yapılmaması yetkili amirlerin takdirine bırakılan ahvalde, amirlerin bu takdirlerine dayanarak yapılmasını veya yapılmamasını istediği hususlar olarak kabul etmek gerekmektedir. Her üst veya amir birliklerinin disiplin ve maneviyatım en üst seviyede bulunduracak tedbirleri almak, eğilimlerini kusursuz hale getirmek, mühimmat, silâh ve cephane depolarının emniyetine itina göstermek, baskın ve taarruzlara karşı gerekil konuna tedbirlerini almak, İstihbarata ve istihbarata karşı koyma faaliyetlerine özen göstermek ve bu suretle birliklerini her an harbe hazır bulundurmakla yükümlüdür. Bu hususlar İç Hizmet Kanun ve Yönetmeliğinde açıkça belirtilmiştir.
Davaya konu olan ve sıralı Üst komutanlıklarca yayımlanan kışla ve karargâhlarda cep telefonu bulundurulmasını, kullanılmasını yasaklayan emrin istihbarata karşı koyma, emniyet, sabotaj ve saldırı, kazaları önleme, gizlilik, disiplin ve moral konuları esas alınmak suretiyle ve bu konularda doğabilecek zaaf ve tehlikeleri önlemek amacıyla düzenlendiği, bu düzenlemede haberleşme hürriyetinin özüne dokunulmadığı, güvenlik gerekçeleriyle haberleşme araçlarından bir türünün kışla içerisinde kullanılmasının yasaklandığı, birlik ve kışla dışında kullanılmasına bir yasak getirilmediği, kışla içinde PTT şubeleri açılmak, kanlı veya kontörlü telefonlar kurulmak suretiyle güvenli haberleşme araçlarının hizmete konulduğu, bu nedenle mevcut haberleşme imkânlarına müdahale edilmediği, potansiyel haberleşme olanağının engellenmediği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmakladır;
Açıklanan nedenlerle, birlik içerisinde cep telefonu bulundurmayı ve kullanmayı yasaklayan emrin hizmete ilişkin, itaati zorunlu bir emir olduğu, emrin sanığa suç tarihinden önce tebliğ edildiği, sanığın bu emre rağmen birlik içerisinde cep telefonu bulundurduğu ve görevlilerce yapılan aramada "NOKİA 6610" marka cep telefonu elde edildiği, böylece sanığın eyleminin emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğu sonucuna varılmış, askeri mahkemece emre itaatsizlikte ısrar suçundan dolayı verilen beraat hükmünde isabet görülmemiştir. Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 17.5.2001 ve 2001/52-52 sayılı kararı da bu doğrultuda olup, Askeri Yargıtay’ın anılan kararında kabul edilen görüşünde bu güne kadar bir değişiklik olmamıştır.