Mesajı Okuyun
Old 20-02-2010, 00:12   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Filiz Sözen
Değerli Meslektaşlarım;
Müvekkil 07.08.2008 tarihinde emlakçı aracılığıyla taşınmaz satım sözleşmesi yapmıştır. 62,000tl ye anlaşma sağlanmış ve alıcı olan müvekkil emlakçıya 5,000tl kapora vermiştir.Sözleşmede satıcının vazgeçmesi durumunda 5,000 tl tazminat vermesi,alıcı vageçerse verdiği kaporayı geri alamayacağı şerh düşülmüştür. Ancak tapu işlemlerinin yapılacağı zamanlarda alıcı olan müvekkil satın alacağı gayrimenkulün oturma izninin olmadığını öğrenmiş ve sözlü olarak oturma izninin alınmasını emlakçıya ve asıl satıcıya ihtar etmiştir, ancak bundan bir sonuç alınamadığı için alıcı müvekkil gayrimenkulü satın almaktan vazgeçmiş ve emlakçıya verdiği 5,000tl yi geri istemiştir.Emlakçı şuana kadar müvekkilimi oyalayıp bugüne kadar toplam 2,100tl para ödemiş ancak geri kalan 2,900tl yi ödememiştir.
ŞİMDİ; Elimizde 07.08.2008 tarihli emlakçının hazırladığı adi sözleşme var.Bunun dışında da 28.11.2008 tarihinde belediye oturma izninin alınıp alınamadığıyla ilgili yapılan bilgilendirme amaçlı başvurunun cevabı var(yapı kullanma izninin alınamadığına ilişkin). Bunlardan yola çıkarak;
1. Taşınmaz satım sözleşmesinin geçerlilik şartı resmi şekilde düzenlenmesine mi bağlıdır?
2.Alıcı müvekkil oturma izni alınamadığı için haklı nedenle mi vazgeçmiştir?
3. Yapılan bu sözleşme sonucunda gayrimenkul satışı söz konusu olmadığı için adi olarak yapılan satım sözleşmesi zımnen fesh mi edilmiştir?
4. Gayrimenkulün satışı söz konusu olmadığından emlakçı %3' lük komisyona hak kazanamamış mıdır?
5.Emlakçının aldığı kaporanın iade etmediği kısım haksız iktisaba ve sebepsiz zenginleşmeye mi girer?
6.Bu konuyla ilgili zamanaşımı ve hakdüşürücü süreler NELERDİR?
7.Müvekkilime ödenmeyen kısımla ilgili olarak öncelikle emllakçıya ihtar mı çekmeliyim?
Sonuç olarak bu konuyla ilgili bildiklerinizi paylaşmanızı ve yardımlarınızı bekliyorum. Sizler hangi yolu denerdiniz?
Teşekkürler.
Sn. Av. Filiz Sözen,

4721 S.K. m.706/1: “Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmi şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır”
818 S.K. m.213: “Gayrimenkul bey'i muteber olmak için resmî senede raptedilmek şarttır. Gayrimenkule dair beyi vadi ve bey'i bilvefa ve istimlâk mukavelesi resmî senede raptedilmedikçe muteber değildir. Mukaveleden mütevellit şuf'a hakkı için tahrirî şekil kâfidir.”
Maddeleri gereğince müvekkiliniz ve emlakçı arasında akdedilen sözleşme geçersizdir. Sözleşme geçersiz olmakla fer’i nitelikteki tazminat şartı ve müvekkilinize uygulanması kararlaştırılan cezai şart da geçersizdir. Malumunuz olduğu üzere geçersiz sözleşmelerde taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine binaen iade ile mükelleftir.
818 S.K. m.66: “Haksız surette mal iktisabından dolayı ikame olunacak dâva, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttılaı tarihinden itibaren bir sene müruriyle ve her halde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren on senenin müruriyle sakıt olur. Eğer mal iktisabı mutazarrır olan taraf aleyhinde bir borç teşkilinden ibaret ise, mutazarrırın hakkı mürüru zaman ile sakıt olmuş olsa bile, bu borcu ifa etmez.”

Saygılarımla...