Alıntı: Avukatlara çıkartılan vekaletler de malum, "vekilin" "avukat" olup olmadığı sorgulanmadan doğrudan işlem yapılıyor. Tüm yargılama sürecinde de vekalette yazılı kimsenin avukat olup olmadığı sorgulanmadığı gibi, o kişinin "vekalette adı yazılı olan avukat" olup olmadığı da sorgulanmamakta. Dolayısıyla, bir çok sahte avukat olayı ile karşı karşıya kalma olasılığımız artmakla beraber, bazen duruşmalara yetki belgesi sunmadan, vekalette yazılı avukatmış gibi giren meslektaşlara da rastlanabiliyor. Sizce bir çok işlem tesis etme yetkisi veren vekaletnamelerin tanzimi, yukarıdaki hususlar göz önüne alındığında nasıl bir şekil almalı, avukat olmayan birisine "avukat vekaleti" tanzim eden noterin hizmet kusuru yok mudur? Rücu olanağı var mıdır?

Değerli Meslektaşım,

Noterde vekaletname düzenlenirken şu bilgiler istenir.

Vekâletname verilenin adı, soyadı, unvanı, adresi, .. Vekâletname verilenin varsa bağlı bulunduğu vergi dairesi, vergi dairesi sicil (hesap) numarası, .. Vekâletname verilen avukat ise, bağlı bulunduğu baro, İle ilgili bilgilerin de vekâletnamelerde bulunması zorunluğu getirilmiştir.

Vekil olanın yaşayıp yaşamadığı, doktor, mühendis, avukat v.s. olup olmadığı araştırılmaz.

İlgili vekalet vereceği kişinin yukarıdaki bilgilerini notere verdiğinde, noter bu vekaleti yapmak zorundadır.

Noterin, vekalet verilecek kişinin diplomasını, ruhsatını v.s. araştırması sorunu
çıkmaza sokar.
Ancak sorun, Türkiye Noterler Birliği, Türkiye Barolar Birliği , Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müd. Maliye Bakanlığı, Hukuk Fakültelerinin koordinasyonu ve bilgi ağı oluşturmasıyla çözülecektir.

Uyapta bunun için çalışmalar yapıldığını duydum.
Bunun dışında noterin, ilginin avukat olup olmadığını, ruhsatını diplomasını araştırma, soruşturma yetkisi ve yükümlülüğü yoktur.

Böyle bir yükümlülüğün, dosyayı inceleyen hakimlere, karşı tarafın avukatlarına ve noterlere hep birlikte verilmesi halinde sahtelik sorunun çözüleceğini ve sahte avukatların tarihe karışacağını düşünüyorum.

Selam ve Saygılarımla