Mesajı Okuyun
Old 02-11-2009, 18:49   #8
mdelen82

 
Varsayılan genel mahkemeler yetkilidir.

K. 1998/6098
T. 2.6.1998
• SU FATURASI DÜZENLENMESİNDEKİ HAKSIZLIKLARIN TESBİTİ ( Görevli Mahkeme )
• İLTİHAKİ SÖZLEŞMELERDEN DOĞAN UYUŞMAZLIKLAR ( Görev-Özel Hukuk Kurallarıyla Çözüleceği-Bu Tür Sözleşmelerin Yorumunda Esas Alınacak İlkeler )
• UYGULANACAK HUKUK KURALLARI ( İltihaki Sözleşmelerden Doğan Uyuşmazlıklar )
• GÖREVLİ MAHKEME ( İltihaki Sözleşmelerden Doğan Uyuşmazlıklar )
1086/m.428
ÖZET : Davalı Belediye her ne kadar bir kamu tüzel kişisi olup, gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de; davacı taraf belirli şartlara uyarak ( intibak ederek ) ve bedel vermek suretiyle faydalandığı bu tür sözleşmeler ( su abonman sözleşmesi ) iltihaki sözleşmelerdir. İltihaki sözleşmeler; bir kamu hizmeti ifa edip hukuken veya eylemli olarak ( fiilen ) tekel durumu arz eden ve halkın bağlanması gereken ( nakliye, elektrik, PTT, su işletmeleri gibi ) teşebbüslere ait formüle edilmiş sözleşmeleri ifade eder.

Sözü edilen teşebbüsler Devlet ( kamu idaresi ) ya da yerel yönetimler ve kamu kurumları tarafından işletildiği vakit, bunların ticari bir teşebbüs teşkil edeceği, bu kurumlarla fertler arasındaki ilişkinin özel hukuk kurallarına tabi olacağı, çıkan uyuşmazlıkların özel hukuk kurallarıyla çözümlenmesi gerekir.

Bu tür uyuşmazlıkların özel hukuk hükümlerince genel mahkemelerde çözümleneceği nedeniyle, davanın değeri itibariyle görevli mahkemeyi tesbit etmek gerekir.

DAVA : Dava dilekçesinde davalının su faturası düzenlenmesinde bir takım haksızlıklar yaptığının tesbiti istenilmiştir. Mahkemece davanın görev nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Prensip olarak Türk Hukukunda genel işlem şartlarını ( veya iltihaki sözleşmeyi ) önceden idari kontrolünün veya sonradan yargı kontrolünün yapılmasını öngören bir yasal düzenleme mevcut değildir. Bu durumda Genel İşlem şartlarındaki ( GİŞ ) kayıtların kontrolü, ancak dava halinde özellikle kayıtların yorumu, tamamlanması ve değiştirilmesi veya geçersiz sayılması hakimin görevine dahil olmaktadır.

Gerek Ülkemizde, gerek Alman ve İsviçre Mahkeme İçtihatları ile bilimsel öğretisinde, genel işlem şartlarının ( veya iltihaki sözleşmenin ) uyuşmazlık halinde hakim tarafından kontrolünde, açık olmayan kayıtların metni kaleme alanın aleyhine yorumlanacağı, alışılmamış kayıtların geçersiz, şaşırtıcı kayıtların ise ( sözleşmenin içeriğinden dahi sayılmayacağı ) münferid sözleşmedeki hükümlere aykırı olan kayıtların uygulanmayacağı, kişilik haklarını sınırlayan kayıtların hükümsüz olacağı ilkeleri geliştirilmiş ve uygulanmıştır.

İdari yargı, idari makamların ( örneğin Devletin, Belediyenin vs. ) kamu hukuku alanındaki girişimlerinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesi ile meşgul olur. Öyle ise idare; bir işlemi, eylemi veya sözleşmeyi yaparken özel hukuk kişilerinin üstünde bir kamu tüzel kişisi olarak haraket etmişse; uygulanacak hukuk İdare hukukudur ve böyle bir idari işlem, eylem veya sözleşmeye ilişkin dava idari kaza mercilerinde görülür. Fakat davalı Belediye her ne kadar bir kamu tüzel kişisi olup, gördüğü hizmet kamu hizmeti ise de; davacı taraf belirli şartlara uyarak ( intibak ederek ) ve bedel vermek suretiyle faydalandığı bu tür sözleşmeler ( su abonman sözleşmesi ) iltihaki sözleşmeleridir. İltihaki sözleşmeler; bir kamu hizmeti ifa edip hukuken veya eylemli olarak ( fiilen ) tekel durumu arz eden ve halkın bağlanması gereken ( nakliye müesseseleri, elektirik, havagazı ya da PTT, su işletmeleri gibi ) teşebbüslere ait formüle edilmiş sözleşmeleri ifade eder.

Yukarıda sözü edilen teşebbüsler Devlet ( kamu idaresi ) ya da yerel yönetimler veya kamu kurumları tarafından işletildiği vakit, bunların ticari bir teşebbüs teşkil edeceği, bu kurumlarla fertler arasındaki ilişkinin özel hukuk kurallarına tabi olacağı cihetle bunun sonucu olarak anılan işler karşısında kişinin durumunun tamamen sözleşmesel ( akdi ) nitelikte bulunduğunu kabul etmek gerekir. Bu gibi durumlarda genellikle kişinin bu hizmetten yararlanması yukarıda anılan sözleşme ( abonman sözleşmesi ) ile mümkün olduğundan ve sözleşme özel hukuk sözleşmesi niteliğinde bulunduğundan, bu yüzden çıkan uyuşmazlıkların dahi özel hukuk kurallarıyla çözümlenmesi gerekecektir.

Mahkemece yapılacak iş; bu tür uyuşmazlıkların özel hukuk hükümlerince genel mahkemelerde çözümleneceği cihetle öncelikle davanın değeri itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu da araştırılmak suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibaret olmalıdır.

Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2.6.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.