Mesajı Okuyun
Old 10-07-2012, 10:09   #5
Uye33759

 
Varsayılan


T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU
E. 2007/5-33
K. 2007/28
T. 24.1.2007

• KAMULAŞTIRMA KURALI ( İmar Uygulaması SırasındaBedele Dönüştürülen Taşınmaz İçin İdarenin Belirlediği Bedele Karşı YapılacakOlan İtirazlar Kamulaştırma Kanunu Hükümlerine Göre Gerçekleştirileceği )

• İMAR UYGULAMASI ( Bedele Dönüştürülen Taşınmaz İçinİdarenin Belirlediği Bedele Karşı Yapılacak Olan İtirazlar Kamulaştırma KanunuHükümlerine Göre Gerçekleştirileceği )

• BEDELE DÖNÜŞTÜRME İŞLEMİ ( Kamulaştırma KanunundaÖngörülen Prosedüre Göre Hak Sahibine Tebliğ Edilmemesi Halinde Bedele KarşıYapılacak İtiraz Yönünden Zamanaşımı veya Hak Düşümü Süresinin GeçirilmişOlduğundan Söz Edilemeyeceği )

• HAK DÜŞÜMÜ VE ZAMANAŞIMI SÜRELERİ ( BedeleDönüştürme İşleminin Kamulaştırma Kanununda Öngörülen Prosedüre Göre HakSahibine Tebliğ Edilmemesi Halinde Bedele Karşı Yapılacak İtiraz YönündenSürelerin Geçirilmiş Olduğundan Söz Edilemeyeceği )

• ŞUYULANDIRMA BEDELİNİN ARTTIRILMASI ( BedeleDönüştürme İşleminin Kamulaştırma Kanununda Öngörülen Prosedüre Göre HakSahibine Tebliğ Edilmemesi Halinde Bedele Karşı Yapılacak İtiraz Yönünden Zamanaşımıveya Hak üşümü Süresinin Geçirilmiş Olduğundan Söz Edilemeyeceği )

3194/m.17, 18, 19

2942/m.13, 14, 25

ÖZET : Dava,imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilenkarşılığın artırılması istemine ilişkindir. İmar uygulaması sırasında bedeledönüştürülen taşınmaz için idarenin belirlediği bedele karşı yapılacak olanitirazlar Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre gerçekleştirilir. Buna görebedele dönüştürme işleminin anılan yasada öngörülen prosedüre göre hak sahibinetebliğ edilmemesi halinde, bedele karşı yapılacak itiraz yönünden zamanaşımıveya hak düşümü süresinin geçirilmiş olduğundan söz edilemez.

DAVA : Taraflararasındaki "Şuyulandırma Bedelinin Artırılması" davasından dolayıyapılan yargılama sonunda; Üsküdar Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın reddinedair verilen 28.6.2005 gün ve 206-227 sayılı kararın incelenmesi davacı vekilitarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 20.2.2006 gün ve12614-1681 sayılı ilamıyla;

( ... Dava, imar uygulaması sırasında bedeledönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemineilişkindir.

Mahkemece, tapuya tescil tarihi ile dava tarihiarasında 10 yıllık genel zamanaşımı gerçekleştiğinden davalı idarenin süresindeyaptığı zamanaşımı itirazı da nazara alınarak davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun 17/ son maddesinde:"Bedellere itiraz şekilleri 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerinegöre yapılır" hükmü yer almaktadır.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 25. maddesigereğince; hakların kullanılması ve borçların yerine getirilmesi bakımındankamulaştırma işlemi, mal sahibi için Noter marifetiyle yapılan tebligatlabaşlar. Olayımızda, bedele dönüştürme işlemi, davalı idarece davacıya tebliğedilmemiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle işin esasına girilerek,sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, davanın reddine karar verilmesi,doğru görülmemiştir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararınınsüresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonragereği görüşüldü:

KARAR : Dava,imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilenkarşılığın artırılması istemine ilişkindir.

Davacı vekili 18.5.2004 tarihli dava dilekçesinde;1108 ada 4 sayılı parselin ıslah imar planı uygulaması sonucu oluşan 2362 ada 1parselde müvekkili 48/148 pay maliki iken, Üsküdar Belediyesince davacı payınınbedele dönüştürülerek davalı adına tapuya tescil edildiğini; imar uygulamasıişlemi müvekkiline tebliğ edilmediği gibi, her hangi bir ödeme de yapılmadığınıve davacı payına çok düşük bedel takdir edildiğini öğrenmelerini müteakibendava açtıklarını ileri sürerek, davalı lehine tapuya tescil edilen dava konusupay karşılığının çevre rayiçlere göre arttırılarak 9.600.000.000 TL'yeyükseltilmesine ve işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birliktedavalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; 2981/3290 sayılıİmar Affı Yasasına dayanılarak Üsküdar Belediye Encümeni'nce alınan karar gereği,dava konusu 48 m2 hissenin 26.5.1992 tarihinde müvekkili adına tapuya tescil vetakdir edilen bedelin aynı tarihte müvekkili tarafından bankaya blokeedildiğini; bu itibarla 26.5.1992 tescil tarihi ile, 18.5.2004 dava tarihiarasında on yıldan fazla bir zaman geçmiş olması nedeniyle alacağın zamanaşımınauğradığını savunarak, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine, bununkabul görmemesi halinde esastan reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.

Mahkemenin; "imar uygulaması sonucu bedele dönüştürülendavacı payının davalı adına tapuya tescil tarihi ile dava tarihi arasında onyıllık genel zamanaşımı süresinin geçtiği ve davalı vekilinin süresinde zamanaşımıdefinde bulunduğunun anlaşıldığı" gerekçesiyle "davanın zamanaşımınedeniyle reddine" dair verdiği karar, Özel Daire'ce yukarıda yazılıgerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece "3194 sayılı İmar Kanununun 17, 18 ve19. maddeleri uyarınca Belediyelerce yapılan işlemin, bir kamulaştırma işlemiolmayıp imar düzenlemesi neticesi parselasyon planlarının hazırlanmasıniteliğinde bulunduğu ve anılan Kanunda taşınmaz malikine tebligat yapılacağınailişkin bir düzenleme bulunmadığından, zamanaşımı başlangıcına tapuda tesciltarihinin esas alınması gerektiği" gerekçesiyle direnme kararıverilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden. Üsküdar BulgurluMahallesi 1108 ada 4 numaralı parselin ifraz ve ıslah imar planı uygulamasısonucu oluşan 2362 ada 1 parselin 100/148 hissesinin davalı Şerafettin adına,48/148 hissesinin davacı Yusuf adına tescilinden sonra; Üsküdar BelediyeEncümeni'nin 27.2.1992 tarihli kararıyla davacı payının davalı lehine bedeledönüştürüldüğü ve 26.5.1992 tarihinde davalı adına tescil edilerek aynı günbedelin bankaya bloke edildiği anlaşılmaktadır. Bedele dönüştürme işlemineilişkin davacıya herhangi bir bildirim yapılmadığı gibi, bankaya bloke edilenbedelin davacı tarafça alınmadığı da çekişme dışıdır.

Yanlar arasındaki uyuşmazlığı doğuran asıl hukukiilişkinin, imar uygulaması sonucu bedele dönüştürme işleminden kaynaklandığıaçıktır. Başka bir anlatımla davada, bedele dönüştürme işlemi yapılırkendavacının hissesine takdir edilen bedelin düşük olduğu ileri sürülmüş ve bubedelin artırılması talep edilmiştir.

Bilindiği üzere, gerek 3194 sayılı İmar Kanununun 18.maddesi, gerekse 3290/2981 Sayılı Kanunun 10/C maddesine göre belediyeler,yerleşim yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların planlarını, fen, sağlık veçevre koşullarına uygun biçimde oluşturulmasını sağlamak amacıyla imar sınıniçinde bulunan binalı ve binasız arsa ve arazileri maliklerinin veya diğer haksahiplerinin olurlarını aramaksızın "hamur kuralını" uygulamaksuretiyle birbirleriyle, yol fazlası ile kamu kurumlarına veya belediyelere aitbulunan yerlerle birleştirmeye bunları yeniden imar planına uygun ada veyaparsellere ayırmaya, bağımsız, paylı veya kat mülkiyet esaslarına göre haksahiplerine dağıtmaya resen tapu işlemlerini yapmaya yetkilidir.

3194 sayılı İmar Kanununun 17. maddesinde ise:"Belediye veya Valilik, kendi malı olan veya imar planlarının tatbikisonucu kamulaştırmadan artan parçalarla, istikameti değiştirilen veya kapananyol ve meydanlarda hasıl olan sahalardan müstakil inşaata elverişli olmayanparçaları bitişiğindeki arsa veya bina sahibine bedel takdiri suretiyle satmak,gayrimenkul sahiplerinin yola giden yerlerden dolayı tahakkuk edenistihkaklarım bedel takdiri suretiyle değiştirmek ve komşu gayrimenkul sahibitakdir edilen bedelle satın almaktan imtina ederse, şuyulandırıp satmaksuretiyle imar planına uygunluğu temin eder" hükmü yer almış; aynımaddenin son fıkrasında da, bedel takdirleri ve bedele itiraz şekillerinin 2942sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre yapılması öngörülmüştür.

Tüm bu yasal düzenlemeler karşısında; gerek İmarKanunu gereğince yapılan parselasyon işlemlerinin, gerekse İmar Affı Yasasındaöngörülen imar ıslah çalışmalarının bir idari karara dayandığı kuşkusuzdur. Bunoktada, hissenin bedele dönüştürülmesi halinde her ne kadar bir kamulaştırmaişleminden söz edilemez ise de, bedele dönüştürme işlemi de idari niteliktedir.Burada bir haksız mı ya da akti bir ilişkinin varlığından sözedilemeyeceğinden; hissesi bedele dönüştürülen malike verilen bedelin,kamulaştırma parasında olduğu gibi, hukuka uygun bir işlem sonunda malı alınanaverilen bir karşılık olarak nitelendirilmesi gerekir.

Nitekim, 3194 sayılı İmar Kanununun 17. maddesinin sonfıkrasında Kamulaştırma Kanununa yapılan atına, bedel takdirlerinin ve bubedele itiraz şekillerinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu uyarınca yapılacağıhükmüne yer verilmiştir.

Bu açık hüküm karşısında; imar uygulaması sırasındabedele dönüştürme işlemlerinde, takdir edilen bedele karşı malikin dava hak vesürelerine, ilişkin, hususlarda 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerininuygulanması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır. 2942 sayılı KamulaştırmaKanununun 25. maddesinde. "Hakların kullanılması ve, borçların yerine getirilmesibakımından kamulaştırma işlemi mal sahibi için 13 üncü madde uyarınca yapılantebligatla, idare için tebligat çıkarmakla başlar" hükmü öngörülmüş olup;mal sahibi yönünden, takdir olunan bedele karşı adli yargıda dava açma süresiaynı Kanunun 14/I. maddesinde, düzenlenmiştir. Anılan madde uyarınca,taşınmazın malik, zilyet ve diğer ilgilileri, kamulaştırma belgelerinin usulüneuygun tebliğ edildiği tarihten itibaren 30 gün içinde adli ve idari yargıdadava açabileceklerdir.

Önemle vurgulanmalıdır ki. 2942 sayılı KamulaştırmaKanunu'nun 14/1. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre kamu düzeni ile ilgiliolduğundan, mahkeme kamulaştırma işleminin tebliğ tarihini re'sen araştırmak veincelemekle yükümlüdür.

Şu açıklamalardan anlaşıldığı üzere; idarece kamulaştırmakararı alınmış ve bedel bankaya bloke edilmiş olmasına karşın. 2942 sayılıKamulaştırma Kanununun 13. maddesi uyarınca mal sahibine yapılmış tebligatyoksa ve buna rağmen taşınmaz malikinin kamulaştırmayla ilgili dava açmayayarayacak dogru ve sağlıklı bilgileri öğrenmişse o tarihten itibaren 30 güniçinde bedele karşı dava açması gerekir. Kamulaştırma belgelerinin usulüneuygun tebliğ edilmesi halinde ise, 30 günlük hak düşürücü sürenin tebliğtarihinden itibaren başlatılması gerektiği duraksamadan uzaktır.

Yine, az yukarıda açıklanan İmar Kanununun 17/sonmaddesi ile Kamulaştırma Kanununa yapılan atıf gereği: İmar Kanunu uyarıncabedele dönüştürülen pay karşılığına itiraz halinde, taşınmaz mal paydaşınındava hakkının kamulaştırma hukuku çerçevesinde irdelenmesi ve KamulaştırmaKanununun 14. maddesinde öngörülen 30 günlük hak düşürücü sürenin, daha öncebedele dönüştürme işlemi ile ilgili olarak yasaya uygun bir bildirim yapılmamışolması halinde, işlemin mal sahibince öğrenildiği tarihten itibarenbaşlatılması gerektiği kuşkusuzdur.

Somut olayda: 2362 ada 1 parsel sayılı taşınmazda48/148 pay maliki olan davacı payının. Üsküdar Belediye Encümeni'nin 27.2.1992tarihli kararıyla davalı yararına bedele dönüştürüldüğü ve 26.5.1992 tarihindedavalı adına tapuya tescil edilerek, aynı gün bedelin bankaya bloke edildiğianlaşılmaktadır. Ne var ki bedele dönüştürme işlemi davacıya tebliğedilmediğinden, 18.5.2004 dava tarihi itibariyle, 2942 sayılı KamulaştırmaKanununun 14. maddesinde öngörülen 30 günlük hak düşürücü süreningeçirildiğinden söz edilemez.

Hal böyle olunca; aynı yöne işaret eden ve Hukuk GenelKurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyularak, işin esasınagirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçeyledavanın reddine dair verilen kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacıvekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve ÖzelDaire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ve HUMK.'nun 429. maddesigereğince BOZULMASINA, 24.01.2007 gününde oyçokluğu ile karar verildi.