Konu: Hizmet Akdi
Mesajı Okuyun
Old 14-02-2005, 10:02   #2
nursel citil

 
Varsayılan

Sayın Buketoz,
1-Öncelikle çalışmanın türünü belirlemek gerekir. Çalışma süresinden sayılan bazı durumlar var. Örneğin İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler iş süresinden sayılır.Bu durumda çalışma tam çalışma sayılır ve İşçinin işyerinde şöförlük yaptığı sürelerin toplamı çalışma süresidir demek yanlış olur. sigortaya tam süreli çalışanlar olarak bildirilmiş olması da tam süreli çalışma olduğunu göstermektedir. Bu durumda iş hukuku işçilerin korunması esasına dayandığı için işçi lehine olan tam süreli çalışmalara ilişkin düzenlemeler uygulanır.
Ancak şöförlerin 3-4 saatin dışındaki serbest zamanlarını başka işlerle değerlendirme olanakları varsa yapılacak yeni yazılı sözleşme kısmi süreli olarak yapılabilir.
Kısmi süreli sözleşmelerde ücret taraflar arasında serbestçe belirlenir
Kısmi süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir. Tam süreli çalışanlarla karşılaştırma yapılarak kısmi çalışanların çalıştığı süreler dikkate alınarak ödeme yapılır.
Günlük olarak tespit edilen asgari ücretin saat başına düşen miktarı bulunduktan sonra çalışılan süreyle çarpılan miktar bulunur ve bu miktarın altında ödeme yapılamaz.
Tam süreli çalışanlar gibi toplu iş sözleşmelerinde belirlenen ikramiye prim gibi ücretler ve diğer sosyal yardımlardan kısmi süreli çalışanlarda yararlanabilir.
2-İşveren yanında çalıştırdığı kişilerin yaptıkları hizmetle ilgili başkalarına verdiği zararlardan dolayı kusuru olmasa bile sorumludur.Ancak işverenin her zaman bunu çalışanlarına rücu olanağı var. Burada zarar gören şahsın bir an önce ve tam olarak zararının giderilmesi için işveren sorumlu tutulmuştur.Sözleşmeye bu konuda hüküm konulmamış olsa bile kanuni hakkını kullanabilir. Sözleşme ile bu ücretlerde kesintilerin ne şekilde yapılacağı belirlenebilir.İş kanununda yer alan bu hüküm sözleşmeye de yazılabilir.
İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi veya işverenin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri 30 günlük ücreti tutarı ile ödeyemeyecek ölçüde zarara uğratması hallerinde işveren haklı nedenlerden dolayı işçinin işine son verebilir. Bu hükümde sözleşmede yer alabilir.
3-İş sözleşmesini belirli süreli yapmak işveren açısından daha iyi. Çünkü süre sona erince sözleşme de kendiliğinden sona erdiği için bildirimde bulunması tazminat ödemesi gerekmiyor. Ama devamlı çalışanlar için belirli süreli iş sözleşmesi yapılması doğru değil. Çünküyargıtay zincirleme yapılan iş sözleşmelerini hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirmekte belirsiz süreli saymaktadır.