Mesajı Okuyun
Old 18-10-2007, 13:24   #2
ilastepe

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

ihtar çekmeniz ilerisi açısından sizin menfaatinize olacaktır kanısındayım.


Esas: 2002/1885
Karar: 2002/3123
Karar Tarihi: 10.06.2002

ÖZET : Bilirkişilerin, kendilerine verilen görevi de aşmak suretiyle, ihtisas konularında olmadığı halde görüş belirtmeleri ve mahkemece bu rapora dayanılması hatalıdır. Taraflarca kararlaştırılan sözleşmenin ilgili maddesine göre sözleşmenin tüm şart ve yükümlülükleri 3. kişilere de teşmil edilmiştir. Arsa sahibinin kendine isabet eden bağımsız bölümlerin bir kısmını 3. kişilere devretmesi alacağın temliki hükümlerine tabi olsa bile, 3. kişilerin de sözleşme maddesi gereğince, arsa sahibine halef olma yoluyla edindikleri hakları, arsa sahibine geri vermelerinde ve bu yolla alacağın temlikinde isabetsizlik yoktur. Aksinin kabulü yüklenici yararına sebepsiz zenginleşme de doğurur niteliktedir.

(1086 S. K. m. 275) (818 S. K. m. 162, 355)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar:

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle sözleşmede inşaat süresinin yapı ruhsat tarihinden itibaren başladığının açıkça kabul edilmiş olmasına, projelerin geç teslimi yolunda arsa sahibine ihtarname gönderilmediği gibi geç teslimin de kanıtlanmamış olmasına ve iskan ruhsatından önce inşaatın teslim edildiğinin yazılı delille de kanıtlanmamış bulunmasına göre davalı yüklenicinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava, taraflar arasında düzenlenen 6.7.1999 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak gecikme nedeniyle doğan cezai şart alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyizen tetkiki davacı tarafından da istenmiştir.

Tüm dosya kapsamına, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/76 D.İş sayılı tespit dosyasına ve mahkemece de benimsenen 6.11.2001 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre inşaatın sözleşmede öngörülen 22.12.2000 tarihinde teslim edilmediği, teslimin iskan şartına bağlandığı, iskan ruhsatının 10.9.2001 tarihinde alındığı ve buna göre de taleple bağlı kalınarak 22.12.2000-24.5.2001 tarihleri arasında 150 günlük gecikme olduğu sabittir.

Mahkemece benimsenen bilirkişi kurulu raporunda bu tespit yapıldıktan sonra, bilirkişiler, kendilerine verilen görevi de aşmak suretiyle, ihtisas konularında olmadığı halde arsa sahibinden, bağımsız bölüm satın alan 3. kişiler tarafından, sözleşmeden kaynaklanan haklarını kullanabilmesi hususunda arsa sahibine verilen muvafakatnamelerdeki imzaların 3. kişilere ait olmadığı, bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve bu nedenle muvafakatnamelere itibar edilemeyeceği yolunda görüş belirtmişler, hüküm de buna göre tesis edilmiştir. Bilirkişilerin imza incelemesi yapma yetkisi olmadığı halde yaptıkları bu tespitin hatalı olduğu temyiz dilekçesine ekli noter tasdikli yeni muvafakatnamelerden de belli olup, mahkemece bu tespite dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.

Öte yandan taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesinde belirtilen ve gecikme nedeniyle ödenmesi kararlaştırılan tazminat, kira tazminatı değil, sözleşmede açıkça yazıldığı gibi cezai şarttır. Davalı yüklenici şirket tacir olup, sözleşmeyi imzaladığı anda basiretli tacir gibi hareket etmek ve kararlaştırılanın ne anlama geldiğini de bilmek durumundadır. Taşınmaz üzerinde arsa sahibine isabet eden bağımsız bölümlerin 3. kişilere devri -muvafakatnameler bir an için göz ardı edilirse- kira tazminatı istemine engel teşkil ederse de, yükleniciye sözleşme ile yüklendiği edimlerini yerine getirmekten ve gecikme halinde cezai şart ödemekten kaçınma hakkı da vermez.

Taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesinde "Arsa sahibi sözleşme konusu taşınmaz mallardaki yapılarını tümüyle veya kısmen 3. kişilere bu sözleşme ve eklerindeki şartlar doğrultusunda devredebilir. Onlara karşı sorumlulukları iskan ruhsatı alınıncaya kadar devam edeceği için, müteahhit bu sözleşme ve eklerindeki şartlardan doğan yükümlülükleri bakımından yeni maliklere karşı aynı derecede sorumludur. Bu açıdan bakılarak arsa sahiplerinin devrettikleri 3. şahıslarla dairelerin sözleşme ve eklerinde belirtilen şekil ve şartlarda teslim edilmemesi konusuyla ilgili olarak mahkemelik olması durumunda ödeyecekleri maddi zararların tümünü müteahhit karşılayacaktır. Bunlar karşılanmadan son etapta Müteahhit'e devredilecek daireler devredilmeyecektir" hükmü konulmuş, buna göre sözleşmenin tüm şart ve yükümlülükleri 3. kişilere de teşmil edilmiştir. Arsa sahibinin kendine isabet eden bağımsız bölümlerin bir kısmını 3. kişilere devretmesi alacağın temliki hükümlerine tabi olsa bile, 3. kişilerin de sözleşmenin bu maddesi gereğince, arsa sahibine halef olma yoluyla edindikleri hakları, arsa sahibine geri vermelerinde ve bu yolla alacağın temlikinde isabetsizlik yoktur. Aksinin kabulü yüklenici yararına sebepsiz zenginleşme de doğurur niteliktedir.

Şu halde mahkemece sözleşmenin bu hükümleri ve muvafakatnameler de nazara alınarak 150 günlük gecikme süresi için arsa sahibinin kendisi ve temlik aldığı 3. kişilerin hak kazanacağı cezai şart tutarı saptanıp, sonucuna göre bir karara varılması yerine, itirazlar da değerlendirilip, ek rapor dahi alınmadan usul ve yasaya aykırı bilirkişi raporuna bağlı kalınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle temyiz eden davacı arsa sahibi yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda ( 1. ) bentte yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ( 2. ) bent gereğince hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 10.6.2002 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************